bugün

Bugün itibariyle neredeyse tüm kemalistler kadın ve erkeğin eşit haklara ve yükümlülüklere sahip olması gerektiği görüşünde.
Ben de ısrarla şunu söylüyorum kemalistlere.

Kadını ve erkeği eşit yaparsanız kadın daha üstün olur bir kere.
Bu şekilde de adalet sağlanamaz.

Ne demek istiyorum hemen açıklayayım.

Kadın ve erkek arasında bir takım biyolojik farklılıklar var. Bunu da şnkar etmiyorsunuz galiba kemalistler değil mi? Neyse buraya girmeyeceğim.

En nihayetinde erkek kadını daha korumaya risk almaya ve pozitif ayrımcılık uygulamaya meyillidir.

Siz şimdi her ne kadar kadın erkek eşit deseniz de. Günün sonunda ceketini kadına veren centilmen kişiler hep erkek olacak. Olay sadece ceketini kadına vermekte değil. Yanlış anlaşılmasın. O kadar çok pozitif ayrımcılık görüyorlar ki.

Mesela kavga esnasında haklı olarak hiçbir şekilde kadına el kalkmaz.
Erkek ne pahasına olursa olsun kadını korur. Kavgaya girer onun yerine risk alır.
Eve hırsız girdi mi hırsızı bulmak için erkek öne atılır.
Evdeki tadilat araba bakım gibi tüm angarya işleri erkek yapar.
Bunun gibi daha nicesi var.

Erkek içgüdüleri gereği veya doğası gereği artık her ne derseniz deyin kadını daha çok korumaya risk almaya ve pozitif ayrımcılık uygulmqya meyillidir.

Şimdi soruyorum size bu durumda kadın ve erkeği salt eşit yaparsanız kadın daha üstün olmaz mı.
Yoksa ben mi yanılıyorum.
Adalet böyle mi sağlanır.
Lütfen kemalistlerin cevap vermesini istiyorum.
Eşitlik başka, pozitif ayrımcılık başka.
--spoiler--

eşitlik başka, pozitif ayrımcılık başka.

--spoiler--

Pozitif ayrımcılığın olduğu yerde eşitlik olmaz kemalist beyfendi.

Kaldı ki olay sade pozitif ayrımcılık da değil.
Koruma ve risk alma faktörleride var.
Tamam sen daha iyi biliyorsun.
--spoiler--

ayrıca kadın kendini koruyamaz diyerek de 1400 lere gider kafaları. günümüzde askeri eğitimini başarı ile tamamlamış profesyonel bir asker kadın profesyonel asker bir erkeği de öldürür kadınları kendinden güçsüz sanan kara cahil bir hıyarı da.

--spoiler--

O halde kadın en ilkel düşünceler ile hareket etmeyip tercihini erkeğini daha kısa boylu dar omuzlu sakalsız erkeklerden yana seçse ya.

Biz de desek ki kadınlar kendilerini ve çocuklarını korunması için uzun boylu geniş omuzlu erkeğe ihtiyaç duymuyor desek.

Söylemleriniz ile iç güdüleriniz farklı çalışıyor yani.

Bunu eleştiryorum.

Hee bana sorarsan kadın erkek her ne kadar çoğu işi birbirine benzer yapabilsede gerek biyolojik gerek anatomik gerek içgüdüsel olarak birbirlerinden çok farklıdır.
Ben bunları söyleyince yobaz gerici cahil islamcı oldum değil mi?
Yazık siz kemalistlere. Yazık
Hemen cevap vereyim o halde. Kadın ve erkek biyolojik, anatomik, fizyolojik açıdan elbette farklıdır. Zaten kadın ve erkek olarak kavramsal cinsiyetlerin var olmasına sebep olan farklılıklar da bunlardır. Ancak; evrimsel sürecin bir sebebi olan bu farklılılandan güç alarak kadın ve erkek eşit değildir demenin de doğru olmadığı düşüncesindeyim. Bu düşüncemi dile getirirken dizilerde, filmlerde, televizyon programlarında çizilen “güçlü kadın” profilini tamamen göz ardı ediyorum. Zaten kadın etkek eşitliği gibi hassas ve bu tarz yanlış anlamalara müsait bir konuda böylesine tattışmaların hala yaşanıyor olmasının en büyük sebeplerinden birisi çizilmeye çalışılan güçlü kadın profili.

Aynı işi yapan bir erkek ve bir kadın arasında maaş farkının olması, kadınların işe alım süreçlerinde evlilik durumunun/çocuk beklentisinin/çocuk sahibi olup olmadığının belirleyici unsurlar olması, bu fiziksel güç farklılığından dolayı cinsiyet rollerinin belirlenmesi vs gibi konularda eşit haklara sahip olunmasının istenmesi insani bir istek ve gerekliliktir.

Buna karşın erkek de toplumda psikolojik şiddet görüyor diyebilirsin, haklısın. “Erkek adamsın” şeklinde başlayıp çalışmalısın, askere gitmelisin, para kazanmalısın, aileni bakmalısın, şunu yapmalısın, bunu yapmalısın şeklinde devam eden bir çok baskı unsuruyla karşı karşıya kalındığı da yadsınamaz başka bir gerçek. Zaten bu konuda yaşanan sorunların kaynağı da toplumun, aile yapısının, örf ve adetlerin bir dayatması olan “erkek adamsın” söylemi ve düşüncesi.

Demem o ki kadın ve erkek eşitliğinin mücadelesini sadece kadınların değil tüm toplumun vermesi gerekiyor. Erkek adamsın böyle yapmalısın düşüncesini de, kadın dediğin evinde oturur çocuğuna bakar düşüncesini de ancak ortak mücadeleyle yıkabiliriz, yıkmalıyız da.

iğneleyici cümlelerine, üstten bakan anlatış şekline rağmen saygı sınırlarını aşmadan bir cevap vermeyi tercih ettim. Anlar mısın, anlamak ister misin bilmiyorum ama her düşüncenin birbirini anlaması için çaba sarf ederek ilk adımı atabiliriz ancak.

Not: Bu konu hakkında 18.yy’da Mary Wollstonecraft tarafından yazılan ve günümüz kadın hakları mücadelesinin temeli olan Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi kitabını okumanı tavsiye ederim. En azından önyargılarından ve bu iğneleyici dilinden bir nebze de olsa kurtulabilirsin belki.
--spoiler--

buna karşın erkek de toplumda psikolojik şiddet görüyor diyebilirsin, haklısın. “erkek adamsın” şeklinde başlayıp çalışmalısın, askere gitmelisin, para kazanmalısın, aileni bakmalısın, şunu yapmalısın, bunu yapmalısın şeklinde devam eden bir çok baskı unsuruyla karşı karşıya kalındığı da yadsınamaz başka bir gerçek. zaten bu konuda yaşanan sorunların kaynağı da toplumun, aile yapısının, örf ve adetlerin bir dayatması olan “erkek adamsın” söylemi ve düşüncesi.

--spoiler--

Bunları toplum mu dayatıyor yoksa içgüdülerimiz mi.
Cevabı şu.
Bu farklılıkları içgüdülerimiz dayatıyor toplum ise sadece bu farkı belirginleştiriyor.

Sen bir erkek olarak sana sesini yükseltip seni domine etmeye çalışan kadın bir eş istermisin veya kadın açısından düşünecek olursak bir kadın az para kazanan sürekli mızmızlanıp ağlayan erkek tercih eder mi.

Dürüstçe kendine bu soruları sor ve cevap ver.

--spoiler--

7.
hemen cevap vereyim o halde. kadın ve erkek biyolojik, anatomik, fizyolojik açıdan elbette farklıdır. zaten kadın ve erkek olarak kavramsal cinsiyetlerin var olmasına sebep olan farklılıklar da bunlardır. ancak; evrimsel sürecin bir sebebi olan bu farklılılandan güç alarak kadın ve erkek eşit değildir demenin de doğru olmadığı düşüncesindeyim. bu düşüncemi dile getirirken dizilerde, filmlerde, televizyon programlarında çizilen “güçlü kadın” profilini tamamen göz ardı ediyorum. zaten kadın etkek eşitliği gibi hassas ve bu tarz yanlış anlamalara müsait bir konuda böylesine tattışmaların hala yaşanıyor olmasının en büyük sebeplerinden birisi çizilmeye çalışılan güçlü kadın profili.

--spoiler--

Anatomiden tut biyolojik farklılıklara ordan tut giyim kuşama ordan tut içgüdüsel düşüncelerimize ordan tut estetik algımıza kadar envai çeşit fark var aramızda.

Ayrıca madem salt olarak hiçbir alanda eşit olmadığımızı savunuyorsunız. O zaman neden salt olarak kadın erkek eşitliğini uygulamaya çalışıyorsunuz.

insani haklar. Ne bu insani haklar sınırı ne sınırını kim çiziyor.
Avrupa değil mi?

Evet ben ikna oldum.
spoiler

kemalist değillerdir. gerçek kemalistler cinsiyet eşitliğini savunur.

spoiler

tamam cinsiyet eşitliğini savunuyoruz, savunmaya da devam edeceğiz. ki bunu savunmak için insan olmak yeterlidir. herhangi bir -ist olmaya da gerek yok. ama ben şimdi okuduğunu bile anlama yetisine sahip olmayan, algıları kapalı, üst perdeden konuşmayı bir marifet olarak gören bu at gözlüklüyle nasıl eşit olabilirim anlamaya çalışıyorum.

Düzeltme: “okuduğunu bile anlama yetisine sahip olmayan, algıları kapalı, üst perdeden konuşmayı bir marifet olarak gören bu at gözlüklü” kısmı başlık sahibini ifade etmektedir, kuramsal kemalist abimizi değil.
Kabızlık çok zor, fazla ıkınınca beyin üzerinde ki basınç artıyor ve ortaya böyle durumlar çıkıyor.

Sözlük formatı gereği "çüş, oha" vb diyemiyoruz ki; eleman biyolojik farklılıklar diyerek genetik mühendisliği sergilemiş.

Böyle bilimsel görüşe çüş oha tabi ki denmez.

Unutmadan; kadın erkek asla eşit olamaz
Kadınlar erkeklere nazaran daha üstündür. Şu an insan neslinin yok olmasında veya devam etmesinde tek önemli faktör kadındır.

insan nesli yok olma tehlikesiyle karşı karşıya gelse, erkeklerin spermleri ölse (böyle bir tehlike var ve erkek spermlerinde kalitesizlik tehlikeli boyutlarda. Bu kalitesizliğin nedeni %50 oranında bilinmiyor) ve Dünya'da hiç doğum olmasa bile şu an genetik mühendisliği, embriyolog, biyologlar insan neslini erkeğin ölmüş spermlerine rağmen devam ettirir.

Siz hiç kendinize neden kadın hastalıkları var da erkek hastalıkları diye tıp da bir bölüm yok diye sordunuz mu?
Kadın erkek eşitliğinden yana olan insanların özellikle boşanmalarda nafakalar alınmaması ve de kadınların da zorunlu askere alınması hususundaki çabaları görmek isteriz. Ayrıca evlenmek için birine talip olunduğunda erkeğin arabası, evi, birikimi var mı gibi soruları soranlarıda kınamalarını bekleriz, sende olmayan şeyi erkekten beklemeye hakkın yok. Ayrıca devletin girişimcilikte dahi kadınlara verdiği ayrıcalıkların kaldırılmasından yana olduklarını belli etmelerini isteriz. Bir kadın ve bir erkek kavga ettiğinde kadına şiddet var diyip şiddette ikilik çıkarmak yerine ortada şiddet var ve şiddetin cinsiyeti olmaz demelerini bekleriz. Erkeklerin kibarca davranışları karşısında toplumda eşitlik olması gerektiğinden bu kibarlıkları geri çevirmelerini bekleriz.
Edit: istanbul sözleşmesinde kadının beyanını üstün tutan maddeye de karsı olmalarını bekleriz
Edit2: atatürk bile şu zamanda bu kemalist olduğunu iddia eden(sözde kemalistler) kesim kadar eşitlikten yana değildi. Atatürkün karısından ayrılmasının nedeni karısının onun otoritesini kabul etmemesiydi. Demekki atamız bile ilişkilerde erkeğin baskın bir birey olduğu yaşamı kabul etmek istedi. Kim ne derse desin bir ilişkide aynı anda iki baskın birey olmaz olursa ayrılık olur.(tabi bu görüşe göre hanımcı erkek baskın kadın da uygun bir ilişki olabilir)
Sizin ananız sizden aşağıda mı ak partililer?