bugün

hayatı bir ağaç, kendini koyun, aşkı da ip sanan insan yanılsaması.
- sevgilim sen beni hayata bağlıyorsun.
+ oh yırttın. ben ne olacağım peki?
- ben seni hayata bağlamıyor muyum?
+ hayır. sen benim hayatımsın. araç değilsin yani.
- ben de güzel bir şey söylediğimi zannetmiştim.
kadınların türkcelle işbirliği halinde olması durumudur. *
(bkz: türkcelle bağlan hayata)
Bir kadının hayatı yaşanılır hale getirmesidir, doğrudur, fakat bazende hayattan soğutur sizi terk ettiği an hayattan nefret ettiğiniz zaman diliminin başlangıcıdır.
erkeğin ruhuna dokunan her kadın yeni bir umut taşır kollarında ve o umuttur bağlayan erkeği hayata.
kadının büyüsü.
biz o büyüye halk arasında feromon diyoruz *
olmadıklarında hayattan soğuttukları düşünülürse tam tersi olarak doğru önerme.
aşktır o aşk.
insan hayata illa ki bağlanır bir ucundan. bazen tamam lan tuttum hayatı yakasından desede ucu kalır elinde. öyle anlarda ucu bucağı görünmeyen bir boşluğa düşersen eğer ve bir kadın uzatırsa sana ellerini, ''gel'' derse benimle, sürüklese seni ardın sıra... kendini kaptırırsın, geçmişideki kaybedişlerin artık önemsizdir. hayata tutunman için bir amacın vardır artık, seni hayata tutturan bir kadının. işte böyle bir durumdur efendim kadınların insanı hayata bağlaması.
Kadın çenesinden, hayattan kopan erkekleri saymazsak eğer, doğru bir tespittir.
bağlamak kelimesi, bağlama işini gerçekleştiren kişi için; "sonunda!, eureka!" gibi anlamlar taşısa da, bağlanan için bir başkasına göre uyarlanmak hali barındırdığından, öznesi insan olan cümleler açısından ele aldığımda oldukça olumsuz bir anlam taşır benim nezdimde. bahsi geçen ve kadın tarafından ipin ucunda bir kolye gibi sarkıtılan insan ise, hayata bağlanmak üzere şekillenmemişse kendi dünyasında; o kadının boynunda rükuş durmanın ötesine gidemez.. her insan kendi rengini taşır tabiatında. tıpkı doğanın dünya üzerinde bizim onu iplerle sarmalayıp bağlamadan önce durduğu o en uyumlu hali gibi.. en uyumludur; çünkü bukelemun bilir nerede hangi rengi tercih etmesi gerektiğini. el değmemiş doğa ürünüyle karşı karşıya geldiğinde içten çığlıklar atan, hormonsuz da hormonsuz diye tutturup kendi ürününe tü kaka diyip doğada saf olanın üzerine bir de bedel ödeyip edinmek isteyen insan.. yani aynı insan, hala bir şeyleri bir şeylere bağlayıp, sonra da aynı şeyin ilk günkü gibi karşında olmasını mı bekliyorsun? o zaman rahat bırak, müdahale etme! bırak, insan zaten hayatı seviyor, kendine göre şekillendiriyor ve bi yerlerde bağlanmayı seçecek kadar tutunmayı göze alıyor. kadın, erkek ya da hayvan.. hiç farketmez! hangi kadın ya da erkek; saf haliyle insan, hangi erkeği, kadını ya da bakış açısını kendi hayat algısına bağlayıp tutsak edebilme hakkına sahip ve bununla başa çıkabilir ki? her şey olduğu gibi yeteri kadar güzel.. bir başkasına kendi ısırığını bırakmak için onca çabaya gerek yok. tüketmek için hali hazırda bekleyen her uzvunu, ruh avcılığından uzak tut yeter. hayat, senin müdahale etmediğin alanda, en saf haliyle akıp gidiyor. ve nesneler de dahil olmak üzere, her birimiz -en azından kendimizce ve tüm güzelliği belki de ana maddesi burada- ona yeteri kadar bağlı/bağımlıyız. en azından, aynada kendini görmekle yetinmeyenler, insan çevresini de kendine göre dekore etmek hadsizliğini olumlu bir iş ortaya koymuş gibi lanse etmek pervasızlığını; çıkarcı ve yayılmacı bir reklam politikasıymış gibi önümüze koymazlarsa sevinirim, diyen kadınlar var. vardır. var olsalar ne de güzel olur!!..
kadınların erkekleri hayata bağlaması şeklinde düzeltilmesi gereken başlıktır.
(bkz: insan kategorisine sadece erkeği sokmak)
yakışıklıysanız, paranız çoksa, bunların haricinde diliniz kuvvetliyse olabilecek durum.
bunlar yoksa hayattan soğuturlar. karakterli olmanız da bişeyi değiştirmez.
bana kaç kız "adam gibi adamsın" dedi ama hepsi o.
doğrudur hayata bağlar ama azdır yani. bir kadın için bir sürü şey yaparsın belkide, ne kadar kazık yesen de
ancak olay zaten bağlamaktan hemen sonra oluyor sanki. kadın hayata soğutuyor akabinde, yada kadın için bağlanıyorsun sonra bişe oluyor yine soğuyorsun. karıştı.. erkekleri hayata bağlaması soğutmasından daha azdır.
bozuk günde iki defa doğru gösterir gibi bişeydi diyeceğim. karıştı sanki ama işte öyle birşey