bugün

Kılıçdaroğlu'nun aşığı çoktur o zaman.
aşık olduklarına gülerler.
Hayır aşık oldukları erkeklere gülerler.
şuraya kocaman, şişkin ve rahatsızı edici bir kahkaha efekti önce. tamamdır...

bu kadar basit olsaydı keşke. ortalık aç kurtlar gibi gezinip duran abazanlığı tavan yapmış saplarla dolmazdı. kazmanın önde gideni değilse eğer, becermeye çalıştığı on espirinin üçüne gülebilen bir kız bulur ve onu da tavlardı herhalde. lakin hiç de öyle değil ne yazık ki. kadınları anlayabilmek, etkileyebilmek ve de aşık olmalarını sağlayabilmek böyle sıradan formüllerle gerçekleşmiyor. zira erkeklere göre oldukça karmaşık(!) bir iç dünyaları var ve sürekli gel-gitlerle cebelleşiyorlar; anları birbirini tutmuyor.

boş yere heveslendirmeyin insanları. o kötü espirilerden farksız yani bu yalan da. Gülünç duruma düşmek ile gülümsetebilmenin farkını anlamak gerek. üzgünüm leyla, üzgünüm mecnun... bir sonraki gelsin. önünüzdeki kısmetlere(?) bakacaksınız artık.
böyle bir şey olsaydı benim için yarışıyor olurlardı.
Genelde kendilerini guldurenlerle eglenirler, baska omuzlarda aglarlar.