kadın sanılmak

bir er kişinin hatun sanılması olayıdır.

başıma az gelmemiştir. saç yüzünden hep. uzun sarı düz saç sahibi bir insanım. saçımı toplamadığım ve açık olarak gezdiğim bir dönem vardı. saçlar düz diye herhalde tüm arkadaşlarım "hitlercim arkadan kız gibi görünüyorsun" derlerdi. ben de götüm çok güzel zaar" diye düşünüp hayıflanırdım. dolmuşta fortlayan olurdu. allahtan suratta top sakal var da ordan hallenen yok pek. gerçi saçım açıkken ve yüzüm dönükken kız zanneden de çıktı. şuanki sevgilim (o zamanlar sadece "arkadaş"tık),ben, 2 tane de bölümden arkadaşlarla okulda sabahladık. laboratuvarda ikili koltuk vardı. hatunla ben koltuğa çöktük arkadaşlar da iki sandalye çekip karşımıza oturdular. dersin asistanlarından biri içeri girdi günaydın dedi çıktı. öğlene doğru bölümden arkadaşlara lan labda 2 kız iki erkek oturuyomuşunuz kimi attınız laba kerhanacılar tadında bir şeyler demiş. aha dedim ebenin amı ali sami dedim.

arkadan saçlar benziyo insana koymuyo da yüz dönükken hoş olmuyo hiç lan.

Benim gördüğüm muameledir.
Hadi kızlar sansında ulan saplar niye sanıyor diye sorgulatir insani animallah.

özellikle sözlükte, buranın işlevini bilmeyen ve sadece tabir i caizse "karı kız aramaya çıkan" bazı yazarların, gözlerine kestirdikleri yazara inceden yazarken karşısındakinin erkek olduğunu anladıklarında, kadın sanılan yazarın içinde bulunduğu durum. bunun tam tersi de mevcuttur, hatta o daha berbattir. sözlükte sadece erkeklerin bulunduğunu varsayıp; mesajlarına hacı, muhtar, emmi ya da dostum gibi başlangıçlarla başlayıp,devam ettiren sözlük yazarları da var. "ben kadın yazarım, hacı falan ne oluyor" desen ayrı bir dert, demesen ayrı.

Uzun saçlı erkeklerin hayatları boyunca en az bir kere yaşadığı durumdur.
Vaktinde saç uzatma merakına kapıldığım için bittabi başıma gelen hadisedir de aynı zamanda.
Birkaç sene evvel vizeler, finaller derken yaz geldi ve memleketin yolunu tuttuk. ilk gece, insana su kaynayan bir tencereye hapsolmuş hissi veren Akdeniz nemine ayak uyduramamış vaziyette kendimizi sahile, kaynayan suyun dibine atmış, gecenin 2'sinde oturup arkadaşlarla eğleşiyorduk. Muhabbet memleketin kadını ve erkeğinin fazlasıyla aşina olduğu "Aga bizim bölümde bir hatun var görcen..."den öte olmayan kof, saçma ve yaz sıcağına çekilebilecek tek muhabbetti. Yeterince "lan bizim hocalar çok takıyor" sohbeti yaptıktan sonra dikkatimizi önümüzden koşar adımlarla yürüyen bir eleman çekti. Herif ayağında çakma levis, üzerinde beyaz t-shirt ve kolundaki zülfikar dövmesiyle, bize bakarak (bilhassa bana), hızlıca gidip geliyordu. Sonunda yoruldu anlaşılan, durdu. Gözleri bana dikerek yanımıza doğru yanaştı.
- Oturabilir miyim yanınıza ?
+ Buyur otur.
Eleman 20-25 yaşlarında, kavruk tenli, yamuk burunlu (muhtemelen bir kavgada kırılmış) ve kısacık saçlı uzunce bir oğlandı. Çok hızlı konuşuyordu:
- Ya kusura bakmayın benim birileriyle konuşmam lazım da...
+ Buyur konuş ne konuşacaksın ?
Yanımdaki arkadaşlar elemandan biraz çekinmişti, tekinsiz birine benzediği belliydi de, külhanbeyi kılıklı iki yarmanın böylesine korkacağını düşünememiştim.
- Ya ben hap içtim, ya sabaha kadar konuşmam gerekiyor ya da hiç durmadan yürümeliyi. Iki saattir teee yelken kulübünün oradan anıta kadar volta atıyorum ama geçmiyor içimdeki ...
+ içimdeki derken ?
- His gardaş his.
Elemanın dili iyice açıldı oturduk dinlemeye başladık...
- Bakın bunu sakın içmeyin adamı mahveder.

- Benim amcam da bana bir tane vurdu mu, ben fıttırdım tabi.

- Cidden zararlı bu esrar için bunu içmeyin.

- Ben müzisyenim, darbuka çalıyom, ne karılr geçti elimden.

- Ateşiniz var mı ya çakmak düşmüş.

- Bak uzay öyle bir şey ki, mesela dünya bir derece sağa gitse hepimiz yanarız, bir derece sola gitse buz olur heryer. öyle şey işte! neydi o ? denge denge!

- Amcam bana bi vurunca tabi ben kaçtım gittim evden. Bir hafta beni aradılar, nerdeydim biliyor musun ? ahaha söylemem.

- Ya bilader sana bir şey soracağım da kızma (Bana bakarak)
+ Estağfurullah buyur sor.
- iki saattir ben seni kız sanıyordum yeminle.

O kafaya hayran oldum işte. Herif beni kız sanarak tüm entelektüel (!) bilgisini önüme serdi, tüm hayat hikayesini acısıyla tatlısıyla, olanca hızıyla anlattı ve ben kız olmayarak onu kandırmış, aldatmış hissine kapıldım.

+ Valla bilader erkeğim ya. Malesef.
- Hadi siz gidin.
+ iyi akşamlar abi.

Kalktık, eve doğru yollandık. Ertesi gün saçları kestirdim.