bugün

genelleme yaparak yazmak istiyorum. her kadın aynı değildir fakat geneli böyledir.

elimde çayım ve simidim ile sabancı center'in en üst katında boğaza karşı demleniyorum. manzara güzel, çayım güzel, simidim gevrek..
tam keyiflenmişim.. çayımdan bir yudum aldım ve yanımda soluyan bayana dönüp, "o değilde aksam inter fena hezeyana uğradı. hele hele tores'in, materazzi'yi şapşal etmesi... tey tey... oynuyorlar azizim" diye o an keyifli olduğumu belirttim.

kadın sanki belaymış gibi içgüdüsel olarak saldırmaya başladı. " aman canım ne anlıyorsunuz futboldan. bir top peşinde 22 insan koşuyor. saçma yani" diye hakikatten saçma bir cümle sarfetti.

n.ş.a da böyle bir tartışmaya girmem. fakat vakit bolluğu ve keyif üst üste gelince, konuşmanın neticesini merak etmeden diyaloğu devam ettirdim ve bir bayanın futbol konusunda ne kadar dar görüşlü, düz mantık sahibi olduğunu gördüm.

futbolun saçmaolmadığından bahsettim. topun peşinden 22 değil, hakem dahil 23 kişinin koştuğundan bahsettim. globalleşen dünyada futbolun artık bir sektör olduğundan, bu gelirler ile sivil savunma kuruluşlarına, eğitim kurumlarına gelen yardımlardan bahsettim...
sadece beni dinledi...

simidimi bitirdim, bir çay dah aldım cogıs makinesinden... o'na da ikram ettim...

"ben futbola değil, oyun stiline karşıyım" diye cümleye giriş yaptı ve devam etti. "madem gol görmek istiyorsunuz, neden ofsayt var? eğleniyor musunuz yani? maç 0-0 bitiyor. bir buçuk saat boyunca maç izliyorsunuz , gol görmek istediğiniz müsabakada gol göremiyorsunuz... bu nasıl bir eğlence anlayışıdır? ...

burada sözünü kestim. ısmarladığım çayı elinden aldım. sen bunu içmeyi haketmiyorsun diyerek, aptal aptal düşündüğünün farkına varmasını sağladım. bahsettiği şeylerin düz mantık olduğundan bahsettim. futbolu bir oyun olduğu, ofsaytında bir kural olduğundan bahsettim. kurduğu mantık ile tenis oynayanların, madem sayı almak istiyorlar o halde file kullanılmaması gerektiğinden bahsettim. yani bunların oyunun kuralları olduğundan bahsettim. böyle düz mantık ile senden bir bok olmaz diyip, başka yerde böyle diyaloglara girmemesinden bahsettim.

ama ama... diye bişeyler geveledi. çayımın dibinde kalan son yudumu fondipleyip, gargara yaptım. dişlerimin arasında kalan simitleri temizledim. hala bişeyler gevelemeye çalışıyordu.
kendime kızdım. neticesini düşünmeden böyle bir diyaloğa girişmiştim.
halbuki belli yani. ne demiş eskiler,
etme cahille sohbet koy götüne çeksin zahmet...
(bkz: sözlükteki bütün yazarlar yalancıdır)
kadınların futbolu anla(ma)yışı olarak kontra bir cavap verilebilir.
erkeğin dedikodu anlayışı ile parallelik gösteren bir anlayıştır.
(bkz: biri bana ofsaytı anlatsın)
yıllardan galatasarayın fırtınalar gibi estiği yıllar.

takriben fi tarihine denk gelmekte yani.(galatasaraylıyım yavaş gel) uefa kupasında, sparta prag’la oynayan ve galatasarayın orta sahasının adeta ağzına s.çan sarı boğa pavel nedved yardıra yardıra kalenin önüne inerken kuzenin çok ciddi bi ifadeyle sorduğu "hangi kale bizim" sorusu...

dikkat et, "ofsayt ne" değil, "korner ne ya" da değil hele hele frikik kullanırken "aaaaa o el niye orda ayıpçılar" da değil.

Direk, "hangi kale bizim?"

"ne anlıyorsunuz futboldan ya bi dünya adam topun peşinden koşuyo anlamsız anlamsız" diyeni çok duydum... ses etmedim. hayır orta sahada düşen galatasaraylı futbolcu için ayağa kalkıp "penaltı di miii" dese bu kadar koymaz lan. Geçen kadroyu say dedim, prekazi, uğur tütüneker dedi gerisini sen düşün.

budur.
kadınlar için futbol sorulardır.
takımlar ise renkler.

"kırmızılar mı biziz, siyahlar mı?"
"karşı takımın formasının rengi çok güzel."
"kim yendi?"
"kazanınca n'oldu?"
"kim şampiyon bu sezon?"
"sen bütün futbolcuların ismini nasıl aklında tutuyosun?"

beraber izlememek, yanlarında futbol konuşmamak daha hayırlı olacaktır akıl sağlığı için.

not:istisnalar kaideyi bozmaz, var benimde futbol delisi bayan arkadaşlarım.
tüm kadınlar için çekilmez bir şey anlamına gelmediğine çok şahit olunmuş konudur. ayrıca türkiye maçını dahi izlemek istemeyen hemcinsleri anlamakta zorluk çekmeme ve de kimi duygularından şüphe etmeme sebep olmaktadır.
22 erkegin bir topun pesinden kosmasina anlam veremiyorum şeklinde olandır.
ofsaytı çözebilseler oturabilecek bir anlayış.. bu minvalde biz erkeklere inanılmaz büyük görevler düşüyor. öncelikle her gece işi gücü (!) bırakıp kendilerine bir kısım futbol dersleri vermemiz gerekmekte. ilk olarak her yakışıklı olan futbolcunun iyi oynamadığı kafalarına sokulmalı, ardından ofsayt, frikik, taç, penaltı, gol, hem penaltı hem gol, dokuz kusurlu hareket, çift girmek, ceza sahası, santra gibi terimler bıkmadan usanmadan en baştan gerekirse 100 kez tekrar edilerek anlatılmalı. bu şekilde sevgili bayan arkadaşların kapasitelerine göre minimum 4 maksimum 14 yıl içerisinde olayı çözüp sıkı bir futbol anlayışına sahip olacağına ve biz senseilerin emeklerimizin karşılığını alacağımıza eminim. unutmayın ki futbol sabır işidir. bunun yanında futbol asla sadece futbol değildir felsefesiyle yetişmiş bir bayan gönüllerin sultanıdır. kolay gelsin efendim...
" 22 adam bir topun peşinden koşuyor ne anlıyorsun" dur. halbuki 2 adam kalede top beklemektedir klişe yapıyorsun bari adam gibi yap. "adamlar-anti klişe" ekibi gelip klişe yaptığı için dövecek bu kadını! (bkz: uykusuz)
kendi tuttuğu takımın defans oyuncusu, kendi ceza sahası içerisinde rakip forvetle mücade içerisindedir. birden yere düşerler. hakem penaltıyı işaret eder ve hanım kızımız zıplar;

-ibne hakem!yuuuuuuuuh!ayıptır ya resmen bize penaltı var...
+?'^+%&#$½
-bak aşkım yavaş çekimde bak, bak...bizim kullanmamız gerekmez mi şimdi?
+ben kahveye gidiom!
ilhan mansız en iyi forvet.
david beckham süper futbolcu.
arda turan çok tatlı.

ha bide

22 adam bi topun peşinden koşuyor ne anlıyorsunuz. *
erkek egemen toplumda, futbolu deli gibi seven, futboldan çok iyi anlayan kadınlar olmasına rağman inatla yokmuş gibi konuşulan anlayıştır. o insanlara yuh diyorum baska da bir sey demiyorum.
Kadının beyni ile düşünemediği ve yorum yapamadığı tek spor dalı.