bugün

insanoğlunun BAŞINA gelen olaylardan dolayı kaderini sorgulaması durumu. Kaderi sorgulamak genelde yaşamı kötü giden kişilerin yaptığı bir eylemdir. Işler tıkırındayken kimse ben neyim nereye gidiyorum demez. Ama başa bir musibet gelmeye görsün: (bkz: allah ım neydi günahım)
Günün her saati düzenli olarak yaptıgımız şey,hayatımızın iyi veya kötü gitmesine sebep yoktur çünkü doyumduz insanlarız hep daha çok hep daha iyisini hep daha güzelini isteriz.evet bu doğru bir yaklaşım degil fakat hayat bazen çok garip çok küçük ve zararsız bir şey istedigimizde mesela neden olmuyor diye sorgulamadan da edemiyoruz.
bazen insanı çeşitli delilliklere götürür.
insanın kendisini sorgulamasından başka bir şey değildir.
iki çeşit kader vardır;
Birisi yazılıdır, yazanı oynarız. Diğerini kendimiz yazıp oynarız.
Mesela annemizin babamızın kim olduğu, göz rengimiz vb. Bu yazılı olan kaderdir.
Diğer kadere gelirsek: insan kaderini kendisi çizer. Seçimlerini kendisi yapar. Büyüdüğünüzde ne olacağınızı tanrı bilir ama bunu siz yazdığınızdan dolayı bilir.

Kader zaten yazılı olsaydı şuanda onu oynamamızın ne anlamı olurdu? Direkt cennet, cehennem ya da arafa yerleştirilirdik. Saçma olmaz mıydı?

"Alnımızde ne yazıldıysa o" , "kaderimde bu da mı vardı" gibi cümlelerin yanlış olduğu aşikardır.
anlamsızdır çünkü o da senin kaderine yazılmıştır ve yaşanacaktır, az birşey de senin elindedir aslında.