bugün

Allah\'ın her şeyi bir kader ile yaratması en büyük nimetlerden birisidir. Kader insanlar için çok büyük bir konfor, büyük bir rahatlıktır. Kadere iman eden, hayatındaki her şeyi, hayatı boyunca karşılaştığı ve karşılaşacağı her olayı Allah\'ın kaderinde yarattığını bilen bir insan hayatı boyunca bunun rahatlığını, güvenini ve iç huzurunu yaşar.
Kadere inanan insan rahattır çünkü yarının endişesine kapılmaz. Yarın ne olacağını düşünüp endişe ve sıkıntılar içine girmez. Yarını Allah\'ın, kendisi için mutlaka en hayırlı şekilde yaratacağını bilir.
Kadere inanan insan geçmişinde yaptığı hatalardan dolayı da mutsuz olmaz. Çünkü geçmişinde o hataları Allah\'ın kendisi için yarattığı kader içinde yaptığını bilir, bunun hayır ve hikmetlerini düşünür. Pişmanlık duyup tevbe eder, aynı hataları tekrarlamamaya gayret eder. Kaderde Allah\'ın hatayı da insanın vazgeçmesi, tevbe etmesi için birçok hikmet ve güzellikle yarattığının farkında olur.
Kadere inanan insan ölüm anının da kaderinde olduğunu, Allah\'ın dilediği vakitte, yerde ve dilediği şekilde canını alacağını bilir. Allah\'ın canını almak için takdir ettiği zaman geldiğinde, hiçkimsenin ve hiçbirşeyin kendisini koruyamayacağını bilir. Bunun için tevekküllüdür. Allah\'a inanıp güvendiği için ahirette sonsuz güzel bir yaşam ümidindedir. Allah\'ın rızasına uyarak ve kadere iman ederek yaşamış olmanın vicdan rahatlığı içindedir.
Kadere inanan insanın içi huzurludur çünkü asla haksızlığa uğrayacağından korkmaz. Allah\'a güvenir, Allah\'ın her şeyi bildiğini, Allah\'ın sonsuz adalet sahibi olduğunu bilir. Karşılaştığı her olayın, Allah\'ın karşısına çıkardığı her tepkinin, Allah\'ın duyurduğu her sözün kaderinde olduğunu bilir. Kendi verdiği her cevabı, söylediği her sözü Allah dilediği için söylediğini bilir.
Bütün bunların farkında olan, her şeyi kaderinde Allah\'ın yarattığı mükemmelik içinde yaşadığını bilen insan, huzurlu, tevekkülü ve mutlu olur.
insan dikkat vererek son derece teknik bir iş yapmak zorunda kalabilir. Teknik konuların yine teknik ayrıntılarıyla uğraşması, hatta zahiren gereksiz gibi görünen olaylara dikkat vermesi gerekebilir. Önemli olan böyle bir işle uğraştığında da müminin o işi Allah rızası için yaptığını, ilgilendiği tüm detayları Allah\'ın kaderinde yarattığını, o işi de Allah\'ın kaderde en ince noktasına kadar tertip edip düzenlediğini bilmesi ve bu gerçeği unutmamasıdır. insan bir makinenin bir iç parçasını söküp onu onarmaya çalışıyor, bir rapor için gereken verileri topluyor, bir şirket için bir çizelge hazırlıyor olabilir. Bu işleri yaparken de hata yapmamak için dikkatini bu işlere vermesi, dikkatli düşünüp yine dikkatli davranması gerekiyor olabilir. Burada her ne kadar içinde bulunduğu ortamın teknik çok fazla detayı olsa da, bütün olarak bakıldığında her şeyi yaratan Allah, buradaki olayın da bütününe ve tüm ayrıntılarına da kuşkusuz ki hakimdir.

Onunla uğraşacak olan mühendis henüz daha doğmadan, o makinenin yaratılacağı, o araştırma için kullanılacağı kaderde bellidir. Makinenin her parçası Allah\'ın katında belirlenmiştir. insanın raporunu hazırladığı şirket Allah\'ın kaderde belirlediği zamanda kurulmuştur ve yine Allah\'ın belirlediği süreye kadar faaliyetini yapacaktır. O şirketin tek bir tuğlasından, bir kapı koluna, içinde çalışan bir kişinin kol düğmesine kadar her şey kaderde belirlenmiştir. Yüce Rabbimiz, her olayı böyle mükemmel bir şekilde yaratıp, bizlere yaşattığı kader içinde izlettirmektedir.

Allah\'ın yarattığı bu mükemmellik içinde, bir işe ne kadar dikkatini verirse versin, insanın, her şeyi Allah\'ın yarattığını, kaderde her ayrıntısını belirlediğini unutmaması, yaptığı her şeye Allah\'ın şahit olduğunun farkında olması gerekmektedir.
(bkz: geleneksel islam da kader inancı ve gerçekler)