bugün

çoğu kişinin bildiğinin aksine insan kendi kaderini kendisi yazar, yani kalkıp balkondan aşağı atlayabilirsiniz veya yaşayıp ecelinizle ölebilirsiniz bunların hepsi siz dünyaya gelmeden önce bellidir çünkü tanrı için zaman kavramı yoktur.. "kaderde böyle yazmış, elimden bişey gelmez" gibi cümleler gerçekten saçmadır.
çoğu kişinin bilmediği üzere insanlar kendi kaderlerini kendileri yazmazlar, yazılı kaderlerine yalnızca boyun eğerler.

peki nedir boyun eğmek? boyun eğmek demek; siz ne yaparsanız yapın, yapacağınız şeylerin yazılı olması ve bu yazılanların seçimleriniz doğrultusunda gerçekleşmesi demektir.

bu konu çok derin olduğu için ne söylersek söyleyelim söylediklerimiz akıl karışıklığından başka birşey değildir. kader konusunu birkaç tanımla kavramaya çalışmaktansa çeşitli yerlerden derlenen bilgiler ışığında incelemeler yapmak daha sağlıklı netice verecektir.
hayatın size sunduklarına göre değişir bu kelimeye karşı tavrınız. güzel şeylerle karşılaşıldığında kaderin güzel, bela eksik olmadığında kötü kaderlisin. hayat zorsun.
"kader diyemezsin sen kendin ettin" şarkısıyla insanı çelişkiye sokan gerçektir.
(bkz: kaderin varlığı bilimsel olarak ispatlandı)
cübbeli ahmet hocamız şu örnekle açıklamıştı kaderi.
var sayalım ki allahü teâlâ bizi daha önce dünyaya bırakmış ve ne yaptığımızı seyretmiş sonra bizi tekrar dünyaya bırakmış ve o yaşadıklarımızı tekrar yanlışsız eksiksiz olarak yaşıyoruz.
gerçek olan bu olmasada güzel bir örnektir kader bizim yaşadığımız allahın biz yaşamadan önce bildiğidir.
ki başka bir yerden aklımda kalan muhabbetde şudur.
mesela bir kişi ateist olarak öldü allah bu kişiye biçtiği hayat süresini belirledi
fakat allahü teâlâ 1 gün daha verseydi bu ateist olan kişi inancını değiştirip müslüman olamazmıydı.
allahü teâlâ şüphesiz biliyordu ki o insan kıyamete kadar yaşasaydı da inançsız bir kimse olarak ölecekti.