bugün

nobeli reddetmenin, nobeli almaktan daha havalı olmasındandır.

akla şu klasik kadir inanır fıkrasını getirir:

Bir gün bir adam kız arkadaşıyla buluşmak için restorana gitmiş. oturup beklemeye baslamış. bi bakmış ki 2-3 masa ileride Kadir inanır oturuyor. gitmiş yanına "ya kadir abi birazdan kız arkadaşım gelecek geçerken bir selam verir misin acayip karizma yapmış olurum" demiş. Kadir inanır da kabul etmiş gencin isteğini.
aradan biraz zaman geçmiş, Adamın kız arkadaşı gelmiş. oturmuşlar muhabbet ederken Kadir inanır masaya yaklaşıp "ooo dostum ne haber nasılsın" diye selam vermiş. eleman "ya Kadir Allah aşkına daha kaç kez söyleyeceğim benim olduğum ortamda selam verme bana" diye atarlanıp s.ktiri yapıştırmış.

nobel alan çok adam var da nobeli kabul etmeyen tek adam sartre oldu.
onurlu bir davranıştır.
hiç bir kurumun töhmeti altında kalmak istemediğine dair bir açıklama mektubu yazıp nobel kuruluna yollamıştır.
araştırın ilginç mektup.
havalı olsun diye değildir elbet. sartre yani bu, orhan pamuk mu takımını giyip koşsun. ödülün kendisine verileceğini öğrendiği andan itibaren mektuplar yazarak bunu engellemeye çalışmış, yazarın kendini bir kuruma dönüştürmesini doğru bulmadığı için resmi ödülleri kabul edemeyeceğini açıklamış, sonrasında da ödülü -tabii ki para ödülünü de- alamayacağı için defalarca özür dilemiştir.

edit: ayrıca şunu da belirtmek istiyorum sartır çok fakir bir aileden gelmektedir, gündüz oto sanayide çalışır, geceleri varoluşçulukla ilgilenir. buna rağmen para ödülünü de almayı düşünmemiştir. sartır olmak böyle bir şey.
sıradan bir davranıştır.

şahsım adına nobel ödülünü reddetmeme sebebim bana nobel ödülü vermemiş olmalarıdır. * *