ressamın biri bir lokantaya gider. cebinde hiç para yoktur.. canını istediklerini yer, garson gelip hesap istediğinde, peçeteye patronun resmini çizer. garson para yerine resmi patrona götürür. Patron masaya gelir ressama: güzel! ama siz iki saattir yiyorsunuz bu resmi iki dakikada yaptınız.. Ressamın cevabı: atmış sene ve iki dakika..
Öğrencilik hayatını yatarak geçirenlerin, meslek hayatına atıldıktan sonraki yakınmasıdır.
zor bir konudur. bu satte ne kadar irdelenebilir bilmiyorum. hayatta herkes bir is yapar, yapmak zorundadir. ogretmene verilen haklar odur, isciye verilenler o. her iki taraf bir seyler icin ugrasmistir bu hayatta, verdikleri ve aldiklari esit degildir elbet, fakat bu konunun derinliklerine girersek cok zor cikariz. ulke olarak ayirmak hata olur ama, her ulkede birileri calisirken birileri tatil yapar. ogretmen tatil yaparken isci de tatil yapsin diyorsan, oyle bir dunya yok. isci evinde dinlenirken ogretmen calisacak cunku.
Öğretmenlerin taşıdıkları sorumlulukları hiç bir meslek taşımaz.. Diğer meslek sahipleri işlerini evlerine götürmezler... Sadece çalıştıkları süre iş yerlerindedir. Halbuki öğretmenler, derse hazırlanırlar, öğrencilerinin ödevlerini kontrol ederler, yazılı okurlar.... ve yetiştirdikleri elma armut değildir, insandır.. insana şekil vermeye çalışırlar...
Öğretmenlerin işide çok zor bence sürekli konuşmak zorundalar.