bugün

kul himmet'e ait bir deyiş.

1400'lü yıllarda yaşayan bi adam, hayatı çözmüş arkadaş ben ne diyeyim daha.

"işte geldim işte gittim,
yaz çiçeği gibi bittim.
şu dünyada neler ettim,
ömürcüğüm geldi geçti.

çağırdılar imam geldi,
her biri bir işe geldi.
azrail pençesin saldı,
can kafesten uçtu gitti.

işte geldi yuyucular,
tenime su koyucular.
kefenim elinde hoca,
kefenciğim biçti gitti.

ayırdılar ilimizden,
ip attılar belimizden.
pek tuttular kolumuzdan,
can cesetten uçtu gitti.

ilettiler mezarıma,
sığındım gani kerime.
toprak attılar serime,
gözüm yaşı taştı gitti.

imam telkine başladı,
bir sevapçık iş işledi.
komşular bizi boşladı,
geri dönüp kaçtı gitti.

kabrime bir melek geldi,
bana bir sualcik sordu.
hışmedip bir topuz vurdu,
tebdilciğim şaşıp gitti.

teslim abdal oldu tamam,
işte geldi ahir zaman.
yardımcımız oniki imam,
ten türaba karş`tı gitti."

arif sağ; bağlamasını ağlatır adeta bestelediği bu deyişi icra ederken.

http://www.youtube.com/watch?v=lQWwuKQHRxE
http://www.uludagsozluk.com/k/aha-geldim-gidiyorum/
http://www.uludagsozluk.com/k/çaylaklıktan-bıktım/
Genel olarak orta asya'dan çaldığı ezgilerle bildiğimiz irfan gürdal da söylemiş. ama curayla ve daha sert biçimde. adamın eli alışık tabi kopuza, dombraya bağlamayla çalamıyor.*
http://www.dailymotion.co...-geldim-iste-gittim_music