bugün

2 gün öncesinde karşılaştığım olaydır efendim. durumu arz edeyim okuluma malzeme alıcam ve toptancılarla konuşarak kaliteli ve uygun fiyata spor malzemeleri almak için araştırma yaptım ve uygun olan malzemelerin listesini hazırladım idari amirim olan müdürüme sunmam ve onayı almam sonrasında hem kendisi hem yeni atanan işgüzar müdür yardımcım biz sana konyadan tanıdığımızdan temin ederiz diyerek hazırladığım nerede ne kadar fiyata hangi malzemelerin kaliteli olup uygun fiyata yazılı olduğu kağıdı buruşturup atmasıyla ve 2 gün öncesinde dandik diye tabir ettiğimiz malzemelerden* oluşan kırtasiye poşetiyle hazırlanmış olan 2 poşetle beraber "al hocam getirdim" diyerek önüme koyup bunlar işini görür diyerek benden başarı beklediğini temenni etmesiyle oluşan başımdan geçen olaydır. biz bu ülkede ne diye varız diye derin düşüncelere girip ulu, yüce idari hazretlerimiz olmasa biz ne olurduk diye sonlandırdığım sorgulamamı daha sonra koy kota rahvan gitsin ve ya ipim ile kuşağım vs diyerek huzurlarından ayrılıp tekrardan kurumumun bana verdiği yetki ile hiçbir işle uğraşmamayı seçtiğim günümün anlam ve önemini aktardım.

şimdi merak ettiğim konu her boku bildiğini sanan insanların bildikleri bokları uygulamaya gelince neden binali yıldırımın voleybol sahasında ki muhteşem performansıyla ters düştüğü ya da biz okullarını bitirdiğimiz, uzmanı olduğumuz, sınavlardan geçip işimizi yaptığımız dalda cahilin(!)* bizden daha üstün olduğu bir düşünceyle nasıl savaşmamış gerektiğidir?

binali yıldırımın muhteşem performansı için: https://www.youtube.com/watch?v=vE93KU_QonM