içme sularını hayvanların yalamış olması sorunsalı

el değmeden bile şişelense, her zaman olan bir risktir. sonuçta bu su paketlenmeden önce, dağda bir hayvan yalamış olabilir. biz de onun tükürüğüne bulanmış suyu içiyoruz. aslında o kadar hijyenik yaşamadığımızın farkına varmamızı sağlayabilir.

(bkz: bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak)

gürül gürül akan dereden değil de artezyen kuyusundan yada pınardan direk alınan suda olması ihtimali yoktur.

doğruluk payı olan sorunsal. kendimden biliyorum. küçükken bakkaldan aldığım simit, çikolata, poğaça vb. şeylerin, mahallenin piçleri istemesin diye, heryerini güzelce yalardım, sonra fark ettim ki mahallenin asıl piçi benmişim. şimdi buraya neden geldik, nerden geldik onu da anlamadım. kısaca bağlıyorum; sevmek, sevilmek güzel şeyler ama lakin ki öyle de değildir.

edit: tamam şimdi aklıma geldi. eğer hayvanlar da benim gibi piçlik yapıyorlarsa s*çtık pazarı yan getire!

fırıncının burnunu karıştırdıktan sonra ekmek yapması durumundan daha az sorun edilmesi gereken durumdur.

mera terk.

incide olaydı bu başlık 6. entry için hunharca ile başlayan yorumlar olurdu. yapasım da geldi ama formatı düşünmek lazım.*