bugün

banka hesap numaranızı, şifrenizi, sırlarınızı, hayallerinizi ve duygularınızı hiç kimseyle paylaşmayınız. kendini polis, hakim, savcı, dost, sırdaş, yoldaş olarak tanıtanlara itibar etmeyiniz.
Cümle değil de, tabiri caizse böğürerek ağlamak geliyor içimden.
Pişmanım. Pişman edildim. Gerçekten çok pişmanım. Bilsem hayatımı bu denli bi pişmalığa sürüklermiydim? Keşke demicem ama sanırım sonsuza dek pişman olucam. Yada ömrümün sonu yakın olacak.
şu dünya patlasa da rahata kavuşsak.
Berbat hissettiğimi söylemek istiyorum. iyi niyetlerimin kullanıldığı kanısındayım ve yüzden sert ve kesin kararlar almaya başladım.
çimenler üzerinde uyumak istiyorum.
neden?!
Sevdigim her seyi dizlerimde sefkatle büyütmek istiyorum.
Yoruldum artık, uzanan bi el olsa şöyle omuzlarımın üzerinden.
Kimse kimseyi istemediği sürece kandıramaz. insanlar inanmak istedikleri için kandırılırlar. Acı ama gerçek.
kamyon çeker 10-20 ton gönlüm çeker paris hilton.
Bu sevdalar boşuna ley.
Derin duygular derin olaylar derin yaralar.
sözlükte çaylak olmanın dayanılmaz hafifliği.
Napıcaz be kamil.
sıradan hayatlar içinde ne zormuş kendin olmak
ne zormuş özgür olmak...
Biz mi cok karamsariz yoksa hayat gercekten mi boyle. Neden 20li yaslatimizda yaslandik. Buna sebep olan neydi. Terk edilmis olmamiz mi deger gormuyor olusumuz mu anlasilmiyor olusumuz mu. Yoksa bunlarin hepsi bahanede biz mi yasamayi, yaşamdan keyif almayi bilmiyoruz,
Kırılma noktam neresiydi ki ben bu hale geldim?
Tam farkında olamamak veya farkında olduğu kısmı düzeltememek; yorucu ve can sıkıcı.*
Beni mutlu eden bir hayatım yoksa ölmeliyim.
insanlardan çoğu Zaman nefret ediyorum.
Beraberlik tabi ki çok güzel ama yalnızlığın beni - her şeyden daha çok - çeken bir tarafı var.
Ben kendimi ne kadar iyi tanıdığımı bir kere daha anladım.
keşke saatleri ayarlama enstitüsü kitabının özeti için biri yardımcı olsa.
Amk her suriyeli, ne lan bu?!
okayi yamaşita kombamba kombamba.

(bkz: bu sabah 8 15 vapurunda)
Nabıcaz be kamil?