bugün
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı15
- aristoteles'in orta yolu8
- patiswiss14
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı19
- akrep burcu9
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız25
- bik bik moderatör olsun14
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- anın görüntüsü15
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- akp seçmeni14
- ali erbaş19
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi10
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi17
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler15
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası8
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu8
edebiyatı ile büyüleyen elif safak'tan güzel bir makale,sözlüğe yararlı olabileceğini düşünüyorum
Televizyonda popüler bir yerli dizi. Miskin, gayri ihtiyari göz ucuyla bakıyorum. Başroldeki erkek karakter evlenmeyi düşündüğü kadının gerçek yüzünü görmüş, onun başta sandığı gibi iyi değil de aslında kötü bir kadın olduğunu idrak ederek yıkılmış durumda.
Nice badireden sonra vardığı bu yargı doğrultusunda kadın karakteri azarlıyor ekranda. Dizinin dikkatimi çekmesinin sebebi, erkek karakterin ağzından dökülen sözlerin fena halde tanıdık gelmesi. Bir yerlerden biliyorum ben bu lafları. Belki de bir kitaptan... Nihayet dağılıyor sis. Bir koşu kütüphaneye gidip Peyami Safa külliyatını çekip çıkarıyorum raflardan. işte aynen oradalar. irkiliyorum.Zevcemi ben yaratmak istiyordum... Kendi kendime icat ettiğim bir kukla ile oynamak istedim... diyor Peyami Safa’nın model olarak sunduğu karakterler. Zevcelerini, dilediklerince şekillendirebilecekleri hamur parçası gibi görmek isteyen erkeklerle dolu Türkiye. Her biri Peyami Safa'nın izinde. Merak ediyorum yerli dizilerimizin senaristleri Peyami Safa okuyarak mı hazırlanıyorlar işlerine acaba? Yoksa çocukluklarında, gençliklerinde okudukları romanlar, hikayeler onlar bilincinde olmadan belki de sızıyor mu hayal güçlerine? Belki de farkında bile değiller Peyami Safa cümleleriyle konuştuklarının ve konuşturduklarının...
Bir Tereddütün Romanı'nda Peyami Safa'nın elinden ve zihninden çıkma karakterler, toplumumuzda pek de sorgulamadan paylaşılan bir ikilemi, hepimizin içine işlemiş iki hayali kadın tiplemesini açıkça ortaya koyar: iyi kadınlar ve melun karılar. Nedense erkekleri değil ama kadınları sürekli iki kategoriye ayırır televizyon dizileri, filmler, romanlar, gazeteler ve gündelik yaşamda bombardıman halinde üzerimize yağan bütün kültürel dayatmalar. Bu ikicil öğreti hem kız çocuklarımıza (örnek alsınlar diye) hem de erkek çocuklarımıza (hata yapmasınlar diye) öğretilir küçük yaştan itibaren. Velhasıl kız çocuklara ileride iyi kadın olmaları, erkek çocuklara da ileride melun karılardan uzak durmaları nasihat edilir. Peki ama kimdir bu melun karılar? Nerede bulunur, nasıl yaşarlar? Yazar mı alınlarında, tavırlarında, nüfus cüzdanlarında?.. Kim kondurur onlara bu sıfatları, kim karar verir hangi kadının hangi kategoriye ait olduğuna? Peyami Safa'nın edebiyatı erkek okura göre yazılmış uyarılarla örülüdür baştan aşağıya. iyi kadınlar, tanımları gereği etraflarındaki insanları mutlu eden, yuva kuran, her şeyden evvel ana olan, topluma faydalı varlıklardır. melun karılar ise... Hiç sormayın daha iyi.
Yeni kadınların çoğu ana olmayı zarafete mugayir bir şey sayıyorlar ve çocuk viyaklamasından nefret ediyorlar. Sen de onlardan değil misin? Fakat bu nihayetsiz bedbinliğin nereden geliyor? Kadının ebediyeti zekasında değil, rahmindedir. Yeni kadın yaratıcılığının merkezini şaşırmıştır. Ben sana derim ki senin saadetin idealin her şeyin karnındadır... diye paylar yazar melun karıları. Tereddüt, iki ayrı şey arasından seçim yapamamaktan doğar. Tereddüdün kadınlara yakışmadığına inanır Peyami Safa. Tereddüt edecek bir şey yoktur ne de olsa. Mesela Biz insanlar da Vedia tiplemesi evlenmeden önce bir tereddüt döneminden geçer. Zira evlenince koca eline bakacak, bağımsızlığını kaybedecektir. Ama kısa sürer tereddütü, çabuk kabullenir toplumun (ve yazarın) kendisine sunduğu ev hanımlığı-iyi eş-analık rolünü.
Ebediyetimizi zekamızda arayan kalemimizle var olmaya çalışan biz kadın yazarların işi zor bu toplumda.
Televizyonda popüler bir yerli dizi. Miskin, gayri ihtiyari göz ucuyla bakıyorum. Başroldeki erkek karakter evlenmeyi düşündüğü kadının gerçek yüzünü görmüş, onun başta sandığı gibi iyi değil de aslında kötü bir kadın olduğunu idrak ederek yıkılmış durumda.
Nice badireden sonra vardığı bu yargı doğrultusunda kadın karakteri azarlıyor ekranda. Dizinin dikkatimi çekmesinin sebebi, erkek karakterin ağzından dökülen sözlerin fena halde tanıdık gelmesi. Bir yerlerden biliyorum ben bu lafları. Belki de bir kitaptan... Nihayet dağılıyor sis. Bir koşu kütüphaneye gidip Peyami Safa külliyatını çekip çıkarıyorum raflardan. işte aynen oradalar. irkiliyorum.Zevcemi ben yaratmak istiyordum... Kendi kendime icat ettiğim bir kukla ile oynamak istedim... diyor Peyami Safa’nın model olarak sunduğu karakterler. Zevcelerini, dilediklerince şekillendirebilecekleri hamur parçası gibi görmek isteyen erkeklerle dolu Türkiye. Her biri Peyami Safa'nın izinde. Merak ediyorum yerli dizilerimizin senaristleri Peyami Safa okuyarak mı hazırlanıyorlar işlerine acaba? Yoksa çocukluklarında, gençliklerinde okudukları romanlar, hikayeler onlar bilincinde olmadan belki de sızıyor mu hayal güçlerine? Belki de farkında bile değiller Peyami Safa cümleleriyle konuştuklarının ve konuşturduklarının...
Bir Tereddütün Romanı'nda Peyami Safa'nın elinden ve zihninden çıkma karakterler, toplumumuzda pek de sorgulamadan paylaşılan bir ikilemi, hepimizin içine işlemiş iki hayali kadın tiplemesini açıkça ortaya koyar: iyi kadınlar ve melun karılar. Nedense erkekleri değil ama kadınları sürekli iki kategoriye ayırır televizyon dizileri, filmler, romanlar, gazeteler ve gündelik yaşamda bombardıman halinde üzerimize yağan bütün kültürel dayatmalar. Bu ikicil öğreti hem kız çocuklarımıza (örnek alsınlar diye) hem de erkek çocuklarımıza (hata yapmasınlar diye) öğretilir küçük yaştan itibaren. Velhasıl kız çocuklara ileride iyi kadın olmaları, erkek çocuklara da ileride melun karılardan uzak durmaları nasihat edilir. Peki ama kimdir bu melun karılar? Nerede bulunur, nasıl yaşarlar? Yazar mı alınlarında, tavırlarında, nüfus cüzdanlarında?.. Kim kondurur onlara bu sıfatları, kim karar verir hangi kadının hangi kategoriye ait olduğuna? Peyami Safa'nın edebiyatı erkek okura göre yazılmış uyarılarla örülüdür baştan aşağıya. iyi kadınlar, tanımları gereği etraflarındaki insanları mutlu eden, yuva kuran, her şeyden evvel ana olan, topluma faydalı varlıklardır. melun karılar ise... Hiç sormayın daha iyi.
Yeni kadınların çoğu ana olmayı zarafete mugayir bir şey sayıyorlar ve çocuk viyaklamasından nefret ediyorlar. Sen de onlardan değil misin? Fakat bu nihayetsiz bedbinliğin nereden geliyor? Kadının ebediyeti zekasında değil, rahmindedir. Yeni kadın yaratıcılığının merkezini şaşırmıştır. Ben sana derim ki senin saadetin idealin her şeyin karnındadır... diye paylar yazar melun karıları. Tereddüt, iki ayrı şey arasından seçim yapamamaktan doğar. Tereddüdün kadınlara yakışmadığına inanır Peyami Safa. Tereddüt edecek bir şey yoktur ne de olsa. Mesela Biz insanlar da Vedia tiplemesi evlenmeden önce bir tereddüt döneminden geçer. Zira evlenince koca eline bakacak, bağımsızlığını kaybedecektir. Ama kısa sürer tereddütü, çabuk kabullenir toplumun (ve yazarın) kendisine sunduğu ev hanımlığı-iyi eş-analık rolünü.
Ebediyetimizi zekamızda arayan kalemimizle var olmaya çalışan biz kadın yazarların işi zor bu toplumda.
güncel Önemli Başlıklar