bugün

oks sınavı girdiğim zamanlarda(şimdi sınavlar da sistemde isimleri de o kadar hızlı değişiyor ki takip edemiyorum) her öğrenciye denen laf. en taşaklısıda fen lisesine gir üniversite garanti'dir.
gençlere verilen boş umuttur. anadolu lisesi kazanan zavallı yavrucak bu cümlenin yalan olduğunu ilk sınavda anlayacaktır.
bana atılan yalandır. hem de okkalı... 3 aydır acısını çekmekteyim. burada fen lisesine de gitsen düz liseye de gitsen sınavda notu çaktın mı odtü itü hü uü garantidir. ki bu benim tahminimdir.4 yıl sonra üniversite sınavları nasıl olacaktır bilinmez. saygılar.
zar zor anadolu lisesi tutturan dice adlı yazara söylenmiş sözcük.

hiç de kolay olmadı, hele anadolu liselerine verilen ek puan da kalkınca.

sınav soruları 2+2 şeklinde olan düz liseler ortalamayı artırdı ve anadolu lisesine gitmek bir dezavantaj oldu.
ilkokulda (sbs,oks artık ne bok varsa);
-çalış iyi bi lise kazan gerisi kolay ondan sonra yat gitsin.

lisede (ygs,lys,öss yine ne bok varsa);
-bak bu son çalış iyi bi üniversite kazan ondan sonra gerisi kolay yan gel yat.

üniversitede;
-vize,final cart curt derdindesindir ve yine derler ki hadi üniversite bitince rahatlicaksın diploman olacak en azından.

üniversite bittikten sonra;
-bi iş bulup evlendin mi çoluk çocuğa karışır hayatını yaşarsın artık rahatlarsın.

koca bir nah hepsine! nah öyle oluyor kodumun sistemi hepimizi zıplatmaya devam ediyor. avutmayalım kendimizi.
9. sınıfı geç gerisi kolay gelir diye devam eder. sonra ygs girer ardından lys de girer sonra anadolu üniversitesi işletme...
evet ya. lise üniversiteden daha önemli.
iyi bir lise kazanmak üniversite sınavı için artı olabileceği ama asla lisenin ismiyle bir okula giremeyeceğini bilmeyen insanoğlu beyanatı.
Düz liseden tıpa giden adamlar vardı çoğu anadolu lisesinde yokken. Çocuğun kendini geliştirmesinde bitiyor bütün olay.
çabala, zamanı iyi kullan ve çok iyi öğretmenlerin olsun gerisi boş.

hayatım boyunca matematiğim berbattı 9. sınıfa kadar. 9. sınıfta notlarım 35-05-70/75 idi.

nasıl mı 70? çünkü hemen özel ders almaya başladım öğretmenim çok sabırlıydı bana ilkokul konularını bile yeri gelir geri dönüp anlatırdı rasyonel sayılardan tut, tam sayılara kadar. aile yakınımızdı, iyi bir özel okulda öğretmendi ve bizden para almıyordu. ben de onun emeğini boşa çıkarmamak için çabaladım birsürü soru çözdüm hepsini çözmeye çalıştım yapamasam da bilmesem de. hocayla çözdüğümüz soruların çözümünü atmadım gerektikçe onlara bakıp yaptım. yapamadığım soruları beraber çözdükten sonra ders bitince kendi kendime tekrar çözmeye çalıştım.

yani o mükemmel adamın emeğini harcamamak ve anladın mı?/hatırlıyor musun?/bunu öğrenmiş olmanız lazımdı gibisinden sözlere utanarak cevap vermemek için gerçekten öğrenmeye çalıştım.

her şey çalışmaktan geçer derler de öğretmen daha önemli faktördür. ilköğretimde öğretmenlerim başarısız olduğum için üstüme düşmezdi beni önemsemezlerdi sınıf başarısını etkileyen bir engeldim onlar için.

meğer sorun bende değil, temel matematik eğitimini veremeyen ortaokul öğretmenim Mehtap Kanevetçi'deymiş. bir nebze de ilkokul öğretmenim Nevra hocamda. Mehtap hoca ne iyi bir insandı ne de iyi bir eğitimci. yalakaları dışında eğitimini beğenen kimseyi bulamazdınız.

bir öğrenciye haksız yere herkesin içinde tokat attığında özrü başka bir öğrenci vesilesiyle dileyen bir öğretmendi. hakkımı helal edemedim 5-6 sene geçmesine rağmen.