bugün

sanığın idamına davanın yeniden görüşülmesine karar verilmiştir diyebilen mahkemelerdir.

herkes bir resmi rakam yazmış türkiye'nin resmi rakamlarını seveyim(!). biz bu resmi rakamlara bakarsak 17 ağustos depreminde 15 bin kişi öldü. * * ne inginçtir ki saat 11 e kadar ölü sayısı 18 bin kusurlardayken öğleden sonra allah bu ölenlere can vermiş ölü sayısı bütünb televizyonlarda bir anda 11 bin kusura inmiştir. resmi rakamlar öyle istenmiştir. bunun mevzu ile alakası ne diyeceksin.

(bkz: gözünü sevdiğimin resmi rakamları) kimse boşa maval okumasın. türkiye de resmi rakamlar hep düşük çıkar.

hamiş: amacım sistemi kötülemek cumhuriyet ağzımıza sıçtı demek değildir. madem osmanlı devletinin x devletinin y hükümetinin yanlışları tartışılıyor eleştirilebiliyor. o ddönemedi de eleştirelim artık kendimizle yüzleşemediğimiz bir şey kalmasın.
bazı yazarların demek ki az asmışız baksanıza torunları hala havlıyor diyerek savunduğu mahkemeler. hala asmaktan, kesmekten bahsedip insancıl olduğunu iddia edenler var ya. işte ben bunlara gülüyorum.

edit: ben az sanıyordum ancak haddinden de fazlaymış bu insancıl aydın insanlar.
Ülke içi soykırım yapmış mahkemelerdir.
savunma, insan bünyesinden var olan birşey, ideolojik olarak kendini savunma ise insana en lezzetli gelenlerden. şimdi konumuz istiklal mahkemeleri ve savunma biçimlerine bakınca sahnede frankenştaynlar var sanıyor insan. beyler bu vatan israil gibi parayla kurulmadı diyenler mi ararsın , devrimlerin faturalından bahseden düşünen ayçiçeklerimi ararsın, abd de ve dünyada savaşlarda milyonlarca sivil öldü demek ki bazı şeyler kansız olmuyor diyen arpacık soğanından büyük devasa beyinliler mi ! *
bu vatan parayla kurulmadı beyler ama biliyor musunuz devlet eliyle zenginleştirilenler vardır bu memlekette ! bu ülkenin bugun kökünü dinamitleyenler bundan yetmiş sene önce şişirildi biliyor muzunuz beyler ! şişirenler de bu vatanı kuranlar !

bazıları şeyh sait isyanları , menemen olayları demiş. takrir i sukun'u meşrulaştırıp, partilerin kapısına kilit vurmak, ceset ceset , kefen kefen ölümlere demokrasi bedeli damgası vurmanın en kahpece yolu ! başkaca birşey değil.

ama çok şaşmamak lazım. o kadar eskilere gidip istiklal mahkemelerindeki ölümlerin hesabını sormaya ne hacet . daha dün gibi 12 eylüllerde asılanlar , kayıplar, fail i meçhuller. bu devlet var ise, cumhuriyet var ise bunlarla ayakta değil mi tombişlerim ? 3 darbe , bir postmoden tokat, sayısız balans ayarı hep rejimin sıhhati adına elzemdi ve meşru idi değil mi çitlembiklerim ?

kana susayanların karnını doyuramadı bu topraklar. iplerde sallananları seyrederken birileri karnını kaşıyıp kazıklı voyvoda gibi kan yalıyorlar. adları sonradan rejim kurtaran, bağımsızlık savaşçısı oluyor ve en nihayetinde gayet resmi devletimizin gayet resmi hastanelerine bu nekrofililerin isimleri veriliyor, sokaklara verilen isimlerle suratımıza manevi namlular doğrultuluyor , okullarda körpe beyinlere hocalarının sözünü dinlemezlerse tepeden bakan atatürk kızıyor, kaş çatıyor !

size ne kadar kan versem az veled i huffaş'lar, batman'ler !
Kel Ali nin verdiği kararlardan bir tanesi.
Sanığın idamına , tanıkların bilahere dinlenmesine.
Daha ne olsun !
(bkz: üç alıler mahkemesı)
Cehaletlerinden ötürü temel matematik işlemlerini yapmayı bile beceremeyen Arap kafaların
binlerce on binlerce yüzbinlerce kişi idam edildi diyerek hucuma geçildiği mahkemelerdir.

yaklaşık sayısı 1000-1200 arasındadır ki hadi benden 1000 olsun, senden de bir 1000 daha olsun, Murattan da 1000 olsun etsin 4200 kişi.

Bence Mustafa Kemal Az kişiyi asmıştır. Mesela 10000 tane ölü 12000 tane falan canlı olarak yakalıdğı yunan üniformalı Rum çeteciler vardır bunları da asması lazımdı ama Yunan nufus mübadelesiyle Yunanistanla mübadele etmiştir. diğer götümüzden uydurduğumuz 4200 tane Vatan haini ingiliz ajanı yobaz köpekle, Ali Kemallerle 12000 tane Rum Çeteci vatan haini ne güzel yanyana sallanırdı.

En komiği de Şapka kanuna muhalefet edenlerler asılmış.

uy ula uşağum senin bu zeka beynine çok geliy herhalde?

Koskoca ülkede vatan haini kalmadı ki biz asılanları götümüzden sallayarak 4200 kişi koyduk şapka kanuna uymayanlardan binlerce asılacak he?

Ha şapka kanununa uyulmadığından asılsınlar hadi 3000 kişi aslında 10binlermiş ama ben düşüreyim biraz.

E iskilipli Atıf hocayı astılar ya Merak ediyorum Bu yobazlar Allah diyen aslanı Büyük din alimi mi ilan etti?

ingiliz ajanlarını Kurtuluş savaşı karşıtlarını din alimleri ilan ettiklerine göre Allah diyen aslan daha büyük din alimi herhalde.

Yok belki de içinde Allah yazan domatesten dini bilgiler alıyorlardır ki iskilipli Atıf denen tescilli vatan hainini şapka yüzünden asıldığını sanıyorlar.

Vatan haini dedim sinirlenecekler hemen Tabi o vatan haini değil Atatürk vatan haini Süfyan.

(bkz: aynadaki adam/#4670642)

Şahsi kanaatimce böyle götlerinden sallayanlar istiklal mahkemeleri hakkında Yüce Türk Milletinin sinirini attırıp ne bol vatan haini var diye gerçekten böyle bir şeylerle karşı karşıya kalırlar.

O zaman da Üzülmem oturur o sallananların karşısında bir sigara yakarım.
sallandırcan bunlardan iki tanesini taksim meydanı'nda bak bir daha oluyor mu andavallığı tadında.

dıkşın dıkşın.
kaka insanların ağzına biberi sürdüğümüz mahkemedir.
keşke yine kurulsa.

fidanlar ağaca ağaçlar ormana dönmeli yurdumda lalala la la lalala la.
bir rejimi oturtmak için, sesi çıkan muhaliflerin başını vuran, muhalefet yapacakları da sonunuz böyle olur mesajı vererek sindiren mahkemelerdir. adnan menderes'i asanlar da bu zihniyetin devamıdır. tüm bunları yaparken kıs kıs gülerler ancak iş, "dar ağacında üç fidan"a gelince heyheylenirler, 12 eylül'de intihar(!) ettiği iddia edilen solculara gelince sinirlenirler. ikiyüzlü insanların sevdiği mahkemelerdir anlayacağınız.
zamaninda tum bakterileri temizlemistir bu mahkemeler.

kekse tekrar olsa ulkemizde.
(bkz: subyanci arap keseri)
(bkz: 80 kusaginin darbeye meyyal olmasi)
demokrasi özgürlük tartışmaları yaparken hakkında yapılan tespitlere sık sık gönderme yapabileceğiniz, argüman edinebileceğiniz bir dönem verdiği karararla hala tartışılan mahkemelerdir. iyi ki öldü bu böcekler diyen birinin insan haklarından bahsetmesi ironik olur bu saatten sonra kanaatindeyim.
her devrimde oldugu gibi bu demokrasi gelirkende insanlar olmustur. fransada bircok devrim karsiti kisi olmusken turkiyede bu cok daha azdir.
çakma hukuk mahkemeleri. daha amiyane bir tabir bulamadım, üzgünüm.

yok efendim vatan hainlerini yargılamışlar. yargılarken ne kullanmışlar? hukuk diyene gülerler. önce asıp sonra yargılıyorlardı desek yanılmış olmayız herhalde..

az cesur olun. devrimler kansız oldu, hoşgörü hakimdi, her şey adildi, baldı böcekti demekten vazgeçmek gerek.

bu mahkemeler bir daha kurulmayacak ama bütün yapılanlar bir gün açıklığa kavuşacak. merak etmeyin işte o gün adalet yerini bulacak.
türkiye cumhuriyeti'nin ilk engizisyon mahkemesi. sonra her askeri darbede istiklal mahkemelerine benzer mahkemeler kurulmuştur.
...
cumhuriyet zorla kurulmuş! elbette öyle gazi'nin kendisi diyor zaten; "saltanat ilim, fen icabı birine devredilmez. ihtimal ki güçle alınır, kelleler kesilir" bunu kabalık ve zorbalık olarak görenler ne yüzsüzdürler. osmanoğulları da öz be öz kardeş, öz türkmen, türkçü karamanoğullarını sırf kendi hizmetkarı olmadığı için kanla, zorla yok etmedi mi? hatta faithin şiiiri vardır; "benimle saltanat davası güdüyordu karamanoğlu, şimdi çadırında örümcekler dolaşır." diyor

öyleyse; tarihe mal olmuş birçok büyük zat bal gibi zorbadır. çünkü devrimler, saltanatlar, fetihler elbette zor ile yapılır. meşhur türk atasözüdür; "zor oyunu bozar"

(bkz: osmanli imparatorlugu/#4413011)
neden mahkeme denildiğini anlamadığım tabir. direk istiklal soykırımı deseler yeridir. yeni bir başlangıç için bolca kan dökülmesi lazımdı, döküldü. ne de olsa ülkenin temelleri sağlam kurulmuş.
cumhuriyet muhaliflerinin yanında cumhuriyet'i destekleyip atatürk'e muhalefet edenlerin de tasfiye edildiği türkiye cumhuriyeti'nin ilk tasfiye mekanizması. özellikle atatürk'e suikast girişimi bahanesiyle onlarca terakkiperver fırkası yandaşı türk siyasetinden kemalist bürokrasi tarafından bu mahkemeler kullanılarak tasfiye edilmiştir
lozan anlaşması ile ülkemizi dinsizlestirmeyi kabul etmiş inönü tarafından uygulamaya konulmuş süreç içinde kurulan mahkemelerdir. 20 nisan 1924 anayasası ile resmi din islam iken ve hilafete atatürk tarafından bile destek verilirken 1924 ün sonbaharında birden bire bir değişiklik olur. devrimler başlar. hilafet kaldırılır, takrir-i sükün getirilir. karşı çıkanlar anında asılması için istiklal mahkemelerinde yargılanır. hatta şark fatihi, ermenistan fatihi denilen kazım karabekir'i bile asmaya kalkarlar. ismet inönü bile bu kadar ileri gitmeyeceklerini düşündüğü hakimlerden kazım karabekir'i serbest bırakmasını ister. ama mahkemeler söz dinlemez. tarih kitapları atatürk'ün isteğiyle salıverildiğini söyler. bazı kaynaklar mahkemenin kazım karabekir tarafından okutulan doğulu yetim subaylar tarafından sarılarak kurtarıldığını yazar. sonuç olarak ellerinden gelse asacaklardı yani.

şunu unutmamalı ki kazım karabekir kurtuluş savaşını başlatan ilklerdendir. kazım karabekir olmasaydı kurtuluş savaşı başarıya ulaşırmıydı derseniz; bana göre başarılı olması çok zor olurdu. atatürk izmir'in işgaline kadar amerikan mandası veya istanbul'un valisi olmak için düşmanlarla görüşürken ondan 6 ay önce doğu illerine komutan olarak gitmek isteyip istanbul'dan ayrılan kazım karabekir düşmanlar tarafından tüm ordular dağıtılıp silahları teslim alınırken ne ordusunu dağıtmayı ne de silahlarını vermeyi kabul etmemiştir. düzenli tek ordu ve silah ondadır. nutuk'un ilk baskısında ataturk kendisi bizzat erzurum kongresine katılmak için kazım karabekir'den izin istediği telgrafı yayınlar.

vatanseverleri vatan haini diye yargılayan mahkemeye hangi vatansever çıkıpta saygı gösterir?
yasaya göre karar vermek yerine, verdikleri karar yasa sayılan mahkemeler. savcı yok, avukat yok, temyiz hakkı yok. kesin hüküm yani.
devletin, haksız ve alçakça bir uygulama olduğunu kabul ederek varlıklarından ötürü özür dilemesi gereken diktatörlük konseyleri.

türkiye cumhuriyeti devleti, kendi meşru varlığına vicdanlarda iade-i itibar yapmak için bu mahkemelerde siyasi kaprislerin kurbanı olan masum insanların ruhaniyetlerine, resmi özür dileme beyanıyla ve mirasçılarına tazminat ödeme yoluyla iade-i itibar yapmalıdır.
cahil cüheyla zevattan birileri çıkıp "savaslarda ihanet edene baska ne yapiliyor bilen varsa soylesin" demiş, katledilen insanlara böcek demiş, bakteri demiş. fransız ihtilali demiş.

ihtilal mi vardı ortada?
savaş mı vardı?
katil ile devlet arasındaki farkı bilir misiniz? biri yargılar ve gerekirse idam eder, diğeri söyletmen urun konuşturmayın der.

işin acı yanı yargılayan yargıç mevkiinde oturanların kurtuluş savaşına bittikten sonra istanbul'dan gelip katılmış ittihat ve terakki mensupları olmasıdır. kurban sıfatındaki mazlumlarında kurtuluş savaşını başlatıp yürütenler olduğunu görmezden gelirler, vatan haini sayarlar.

nerden bilsin cahil kardeşimiz? kim yargılandı, suçları neydi? araştırmadan bilmeden konusup savaştan kaçan vatan hainlerinin yargılandığını sanıyor. yargılananlar değil yargılayanlardı savaştan kaçıp ülkeyi ingiliz sömürgeciliğine yada amerikan mandasına vermek isteyenler. 1924 anayasasına göre yargılananların tek suçunu bulursanız ben bir daha konu açıp yazmam bu konuda. peki ne değişti de bu adamlar birden suclu oldular. 1924 anayasasından hemen sonra ülkeyi lozan'da satıp gelen birileri orda ülkeyi dinsizleştireceğine batılı yapıp kucaklarına vereceğine sözler verdi. sonrada gelsin inkılaplar kesilsin kahramanlar. atatürk nasıl olsa hesap kitap bilmez. yapılanları da onun üzerine salla. o böyle şeylerin adamı değilse de öne çıkmayı sever. sizin evi kim yönetiyor anneniz mi babanız mı?
bizde babam diktatör, dediğim dedik biri. ne isterse yapılır zanneder. tabi ne isteyeceğine annem karar verir.
sanıkların idamına tanıkların dinlenmek üzere mahkemeye davet edilmesine..... diye karar verdigi söylenen mahkeme.