bugün

Hayatımın en guzel yıllarını mahveden her gecen gun lanet okudugum fakultem. ne egitim ne de sosyal alanda hic bir zaman tatmin etmeyen dunyanın en yaratıcı ogrenci islerine sahip okul gorunumlu tanımlanamayan obje.
kaçıncı sınıfa gelirseniz gelin 'yaa şu sınıf neredeydi' dedirten labirent fakülte.

içeri isterseniz günde on defa girin onunda da kimlik sorarlar. hemen her yerinde sigara içebildiğiniz fakültedir. en yavaş iş gören öğrenci işlerine sahip olmakla da ünlüdür. sözde koskoca mühendislik fakültesidir ama içinde oditoryum salonu bile yoktur. alt katı inşaat halindedir. iç karartıcıdır,hayattan soğutucudur.
avcılar kampüsünde olan fakülte. ilk böyle kapısının kenarında çöplük yığınlarının olduğu zaman bu fakülteden adam olmaz denilmişti de zaman geçti hala bir bok olmadığı anlaşıldı.* neyse kötü bir kantini var, iç bunaltıcı bir havası var.
bir dönem ki erkek arkadaşım nedeni ile bir kaç defa uğramak zorunda kaldığım ucube fakultemsi...
çok dandik bir binaya sahip olsada mezunları, istanbul üniversitesi etiketiyle mezun olurlar ki buda aslında fena bir şans/durum değildir.

birde havasından mı? suyundan mı? bilinmez, pek çapkın olur bu fakulte mensubu erkek kişileri.
yıllarımın geçtiği buzzz gibi eğitim öğretim yuvam.özellikle kışları suratınızı resmen kesen poyrazı sadece burada hissedebilirsiniz. edirne'ye varmadan hemen önce, sağda görülen mor ve ötesine yakın renkteki binamsıda konuşlanmış fakültedir.
neredeyse 6-7 ay önce dış cephesinin bir kısmının sarımtrak bir renge boyandığı, diğer yarısının hala eski halde * kaldığı fakülte. önden bakıyorsun sarı sarı daha bir düzgün gibi duruyor da arka taraftan millete pek göstermemek gerek.
okunmaması gereken fakültedir. çünkü istanbul üniversitesinin mühendislikleri iyi değildir lakin diğer bölümleri ise türkiyenin en iyilerindendir. onu da belirtmek isterim.
inşaat mühendisliği bölümünün diğer mühendislik bölümlerinden farklı olarak yurt binasının karşısında olduğu yerdir.
avcılarda olduğunu tercihlerden sonra öğrendiğim, "ama artık çok geç" olan fakülte.
halbuki ben hep o tarihi kapıdan girip ders sonrası piknik alanını andıran çimlerin üzerinde oturabilmeyi hayal etmiştim. *
Türkiyenin en kötü mühendislik fakültesi.*
sadık gültekin'in vakti zamanında bir sike yaramaz hepsini çıkar demesiyle tercihlerimden çıkardığım, iyi de yaptığım mühendislikler topluluğunu barındıran fakülte.
özel sektörün olduğunu bile bilmediği fakülteciktir. Hatta staj için başvuru yaptığım Avcılardaki bir fabrikanın müdürü bile "orada mühendislik var mıydı?" diye sorup şaşırmıştı beni. Bi de herkes sizi itülü sanar ki asıl koyanda bu olur. Sizi staj veya iş görüşmesi için çağırıp, görüşmede "pardon biz sizi itülü sanmıştık,siz iü'lüymüşsünüz" bile denebilir. * Kısacası uzak durun.

edit: diploması bile beş para etmeyen okul ve fakülte. Adamlar bir diploma yapmışlar A3 boyutunda ortasında da kocaman resmimizi yapıştırmışlar. Rulo yapamıyorsun, katlıyamıyorsun, elinde sallaya sallaya gezemessin, çantana yerleştiremezsin... insan diploma verirken sert kapaklı bir dosyanın içinde verir ya da boyutunu küçültür. Her halde istiyorlarki her yere çerçeve ile taşıyalım...
inşaat mühendisliği bölümününu diğer bolumlerden ayiyarak tedbir almaya calisan universite.
diplomanızı almak için bir yıl beklemeniz gereken alırken de tekrar gerizekalı mühendislik yemini ettiren lisemsi. *
(bkz: (#12168787))
yazılanlara bakılırsa fiziksel olarak neredeyse hiçbir evrim geçirememiş fakülte. acıdır ki 20 yıl önce de aynı idi, kırık camlar, yanmayan kaloriferler, rutubetli anfi(cik)ler, yer yer su birikintileri olan anfiler. ancak dışardan gözlemlediğim bir değişiklik var, artık bir giriş kapısı var kampüsün, bizim zamanımızda o da yoktu, kaldırımlar filan peri masalı gibi şimdi, balçık tarlası gibi idi.

diploması para etmez çok katı bir görüş, diplomamı hiç gidip almadım, bir mezun olayım bir daha adımımı atmam demiştim. taa o zamanlar transkript almıştım, o da nerde bilinmez. ama sonuçta emek verdiğinizde para etmeyecek bir durum yok, yani bu noktada kazanç biraz sizin emeğinize, mücadelenize eh haklısınız biraz da şansınıza bakıyor.

diploma veya mezuniyet konusunda şu da var: yıllar önce yeni açılmış bölümler vardı, o yüzden iş görüşmesine filan gittiğimizde ikna etmeye çalışırlardı işverenler yok yok i.ü değildir, itü'dür o diye ya da itü mezunu diye çağırmış olurlardı görüşmeye. her türlü dumur yaşanırdı.
-spoiler-

istanbul Üniversitesi Çift Anadal Programı Yönergesi

d)Öğrencinin çift anadal programına başvurabilmesi için başvurduğu döneme kadar anadal lisans programında aldığı tüm kredili (F notu alınan dersler alınmamış ders kapsamındadır) dersleri başarıyla tamamlamış olması, başvurusu sırasındaki genel not ortalamasının en az 3.00 olması, anadal lisans programının ilgili sınıfında başarı sıralaması itibariyle en üst % 20 de bulunması ve başvurunun ilgili bölüm tarafından uygun görülmesi gerekir. Kabul işlemi başvurulan bölümün önerisi üzerine bağlı olduğu Fakülte/Yüksekokul Yönetim Kurulu kararı ile tamamlanır.

-spoiler-

Yukarıdaki yönergeye rağmen bölümün başarılı gençlerini, ki transkriptlerinde F olmasına rağmen, bu çift anadala kabul etmiş fakültedir. yıllar önce sizin zayıfınız olmamasına rağmen onda bir iki puanla sizi kabul etmezlerken, sınava girmeyip dersten kalıp F aldığı halde, bazı öğrencilerini kabul etmiştir. işte böyle kanunsuz beş para etmez bir fakültedir.
Pamukkale üniversitesi mühendislik fakültesi kadar zor bir bölümdür.
bu sene kazandığım fakülte. hayırlısıysa bilgisayar mühendisi olacağım.