bugün

genellikle çocukken izlenilen filmdlerdir. Özellikle atv çok yayınlardı, lan ağzımıza balı çaldılar şimdi varsa yoksa gişe filmi. insan bir howard the duck, Blast from the Past,In the Army Now, hook, Who Framed Roger Rabbit i tekrar izlemek istiyor. he bir de süper kahramanı canlandıran bir dizi oyuncusu vardı, bir gezegene mi ne gidiyordu orada herkes bunu beklenen kahraman sanıyordu falan. öyle bir film vardı hatırlayamadım, bir el atın sevgili sözlük.
babasını arayan gencecik bir kızın hayatın acımasızlıklarına göğüs gererek yaptığı yolculuğu anlatan bir batı avrupa filmi. seksenli senelere aitti, malesef televizyonlarımızda yayınlanmadı.
ismi hatirlanmadigi icin ufak ipuclari vasitasiyla her yerde aranip bir sonuca ulasilamamasinin akabinde kalbimize tas bastigimiz filmlerdir. tas gibi olma ozelligi burdan gelmektedir.
- simdi bir tane adam var...
+ eeee, her filmde bir adam var.
- bastan sevkimi kirdin. anlatmiyorum iste.
3 yaşındayken izlediğim bir film.

Bir korku filmiydi.. Filmin ana kahramanı, kötü tip bir palyaçoydu. Kağıttan gemisini yağmur sularında yüzdüren bir çocuğu kaçırıyor ya da öldürüyordu. maalesef filmi hayal meyal hatırlıyorum ve yıllardır o palyaço ile tekrar yüzleşip korkmamak için o filmi arıyorum. annemin dediğine göre yıllarca palyaçolardan korkmuşum o filmden sonra. *

bu gece aramaya inandım ve yıllardır aradığım filmi buldum.
http://www.imdb.com/title/tt0099864/
stephen king - it

inanır mısınız palyaço'yu ilk gördüğümde 15 sene öncesine gittim resmen. bilinçaltı böyle bir şey.
bunu bilen bana yazsın

4 kız kardeş var, bunlar ailelerinden baskı görüyorlar, 4 tane çocuk kızları izliyor. en sonunda kızların hepsi aynı akşam çocuklarla kaçmak üzereyken intihar ediyor. güzel bir filmdi.

edit: teşekkürler herkeze, o film the virgin suicides imiş.
(bkz: trainspotting)
isa'nın günümüz dünyasına geri döndüğü ve elinde bir laptop ile pdf formatında incil'e baktığı filmdir.
bi tane eldiven vardı böyle el mezarlık gibi bi yerde hareket edip sürünüyordu, taa çocukken izlemiştim dandik bi filme benziyodu zaten ki sade o sahnesi kalmış aklımda, yada ben gözlerimi kapamışım o sahneden sonra. * taş gibi olsa akılda kalma olasılığı bir hayli yüksek bu yüzdendir ki hatırlamadıklarım genelde taş olmadığı için sanırım.
ortalıkta bir dinozor dolaşıyordu. kimse yoktu çözüm üretmek için.
bir vampir var esas adamın peşinde. böyle tavana falan yapışıyor sonra, jack* in de olduğu bir partiye gidiyor ve kapıyı açan adama bir vuruyor adamı ikiye ayırıyor vs. hatırladığım bu kadarı çünkü film ingilizceydi ve ben de yanılmıyorsam 6-7 yaşlarındaydım, hala etkisindeyim ve hala bir yere girdiğimde ilk tavana bakıyorum. adını bilen varsa insanlık namına bana söylesin hem tekrar izleyip bu rezil hayattan kurtulmuş olurum.*
kadın öyle bir orgazm taklidi yapıyordu ki, anlatamam. ama ev çok güzeldi. sanki ufolar gelip yapmış gibi koca koca taştan kolanlar vardı. damarlıydı. hem evi, hem taşın geldiği yeri bilmek isterdim.
(bkz: hatırlamıyorum)
tekrar izlenmek için yırtınılan filmdir.

örn: bi kadını seyyar satıcının yanına bağlıyor bi adam. telefonda konuşuyorlar. adamın silahı filan var. Telefon kulübesi tarzı bi durum. "denzel washington, wesley snipes" tarzı bi adam oynuyor silahlı abimizi. (belki de bu iki abimizden biridir)
içinde kuzey ışıkları geçen geçmişle telsiz bağlantısı yapılan bir filmdi bu. hatta adam babasını ölümden kurtarıyordu ama annesi bu yüzden öldürülüyordu bir seri katil tarafından. filmin sonunu bilmediğim için yazamıyorum.

bu filmi bilen varsa ve özelden ulaşırsa süper olur.
bir film vardı adını bir türlü hatırlayamadığım. adama telefondan biri görev veriyordu ve 5. görevi bok yemekti restoranta gidip önüne gelen boku afiyetle yiyordu. *
eternal sunshine of the spotless mind.
bunu bile google dan buldum. hatırlayanın alnından öperim.
bi türk filmiydi. hapishanede geçiyordu. küçük çocuklar para karşılığı büyük mahkumlarla birlikte oluyorlardı. sonra bizim kahraman birini yaşlı bi mahkumun elinden alınca küçük çocuk bizim elemanı bıçaklıyordu. bu iş bizim tek geçim kaynağımız filan diyordu.
90' lı yıllarda izlemiştim sanırım. mutlaka atv' de idi. konu bir uçağın ormana düşüşü ve orada olup biten komik hadiselerdi. filmden aklımda kalan en can alıcı sahne uçağın bozulan telsizini ormandaki bir maymunun tamir ettiği sahne idi. *
özel güçleri olan 2 ekip vardı. iyi tarafın başında olan abimiz, başka filmlerden elemanları topluyordu. bodyguard'dan da birini alıyordu yamulmuyorsam. hatta her elemanın kendine has bi özelliği vardı. elektriği, rüzgarı falan manipule edebiliyorlardı. sonra bu iki ekip kapışıyordu falan, velhasılı güzel filmdi.

hatta bir film daha vardı. ana karakterin ismi mcbrine gibi bir şeydi galiba, babası sürekli dövüyordu bu çocuğu. sonra bu büyüyünce pisliğin teki oluyordu. o sıralarda amerika'da zaman makinesi icat ediliyordu, nasıl oluyorsa bu mcbrine ın eline geçiyordu. geçmişe dönüp babasını öldürmeye falan çalışıyordu. biraz daha kasarsam bilmediğim film hakkında feci spoilerlar verebilirim, yardıma muhtaç biri olarak.*
saw 2'de olduğu gibi filmin başında birkaç insan toplanılmış ve bayılıtıp bir mekana konmuş. uyanıyorlar ve nerede olduklarını anlamaya çalışıyorlar ama bir yarışmada olduklarını sanıyorlar. başlangıcı filmin böyle. filmde iki kardeş vardı. saw serilerinin birinde olduğu gibi çift uçlu matkap vardı. kardeşler aynı düzenekte oturmuşlar ve tuşa basan kişiye doğru gidiyordu o matkabın bir ucu.

hatta o grup içinde uyananlardan ana-kız bu işi yapan adamın eski karısı ve kızıymış. sonu da bu idi.
filme dair hatırladığım şeyler bunlar. filmin türkçe ismi korkuya hazır mısın mıydı neydi. öyle hatırlıyorum yani ama internette ne kadar araştırmış olsam da bir sonuca varamadım.

editto: film bulunmuştur.
tarık akan 'ın bulup konuşmaya çalıştığı bir kadına "eski zaman giysileri giyen kadııınn!!!" diye umutsuzca seslenip durduğu türk filmi. ne yazık ki onca arama taramaya rağmen adına ve sair bilgilerine bir türlü ulaşılamamaktadır.
bebeğiyle yalnız yaşayan bir adam vardı filmde. sonra dadı tutuyordu bebeğe, dadıyla sorunlar yaşanıyordu hatta, adam uzun saçlıydı falan galiba dadıyla sonunda işi pişiriyorlardı da bir türlü ismi aklıma gelmiyor filmin.
bilen varsa yardımcı olsun.
aşağıda ki adresin forum kısmına yazarak bulunabilecek filmlerdir.
http://www.turkcealtyazi.org/
gece gece uyutmayan filmlerdir. film insanları işkence edere öldüren bir çete ile mücadele eden iki arkadaşın hikayesini anlatıyordu. ama böyle gerilim korku değil kara mizah tarzı aksiyon filmiydi. bir kamyonetle gezen adamlar otostopla aldıkları kişileri bir yere götürüp işkence ederek öldürüyorlar filme çekiyorlardı. filmin sonunda bu işleri yapan adam karısına da aynısı yapıydu sanırım ya da tam hatırlamadım. googleda değişik değişik arattım bulamadım. fecii de takıldı aklma... bilen duyan varsa çok sevap olacak.