bugün

Öncelikle ben insanı ve doğasını bilen yaraticinin, Allah ın kadınlara burka, çarşaf emrettigine inanmıyorum. Bu insan doğasına ters bence, ne güneş ışığı alabilirsin, ne tarlada calisabilirsin (iklimi genelde col olan arap ülkelerinde kadinlar tarlada çalışmadığı için carsaf giyebiliyor olmali aksi halde imkansiz) ne de sicaklarla bas edebilirsin, bayilabilirsin bile, insan iklime uygun giyinmek zorunda, doğaya uymayan yasayamaz bi yerde). Cahiliye döneminde arap kadinlarin giyimi şu şekilde; elbiseler dikkat cekmek icin çok dar, göğüs yariya kadar acik, bazen tamamen gorunebiliyor, basa bir örtü bağlıyorlar, uclarini arkaya atıyorlar, boyun, göğüs görünüyor. Elbiseler yirtmacli. Kadınlar sık sık bacaklarına dikkat çekmek için, ses çıkarması için halhal takiyor. Hemen hepsi. Hatta bu konuya kuran i kerimde değiniliyor, göğüsler büyük ve yukarda görünsün diye bez parçalarıyla sikistiriliyor, icine konuyor. Profil bu hayatin akisinda. Islam dini kapanin derken böyle bir topluluğa sesleniyor, anlayalim diye yazdım. Tesettür uzun ve bol gitmek dikkat cekmemek seklinde saglanabilir. Çoğu kadın basi acik olsa da öyle giyiniyor. Tesettur farz fakat burka çarşaf vs islami emir mi yoksa koyu hristiyan ve yahudi kadinlardan suregelmis bir gelenek mi bilemiyorum. Bilen varsa aydinlatsin.
Mahallemizde rahmetli göçmen bir amca vardı. Hep evinin önünde oturup gelene geçene laf atan, çok sosyal, eğlenceli biriydi. Yaz günü uzun kollu gömlek giyer, üstüne de kahverengi, tüylü, yelek gibi birşey giyerdi. Köylü falan değildi, emekli akbank müdürüydü.

Ona .... amca yaz günü böyle neden giyiniyorsun, yanmıyor musun diye sorduğumuzda, yanmak bir kenara dursun, aksine bu şekilde sıcaktan ve güneşten korunduğunu, bizim nerdeyse çıplak halimizle sıcaktan korunduğumuzu sandığımızı fakat esas sıcağı hissedenin biz olduğumuzu söylerdi.

Kapalılık ve sıcak ilişkisinde o aklıma geldi.