bugün

daha fazla zeki müren daha fazla kadeh daha fazla ihanet daha fazla yalan. Ve her zaman ki gibi yalnızlık.
çişini tutabildiği andır.
kremali bisküvilerin sadece kremalarini değil de tamamini yemeye başlamak.
öğlen uykusundan zevk almaya başladığını fark ettiği an.
şehirler arası otobüs yolculuklarında orta sıralarda koridor tarafında bir yerde iken, kafamı çevirip de yolu izlememiştim. işte o gün büyüdüğümü anlamıştım sözlük. üstelik bacağımı da koridor da sallamıyordum lan. düşünebiliyor musun. büyük insanlar gibi benim de ayağım yere basıyor ve 5 saniye hareketsiz durabiliyordu. vuuhh.
çişini tutabildiği andır.
cebinde parası ve telefonu olduğu andır şahsimce.
küçüklüğe imrendiği andır.
mağazaya gittiğimiz zaman babamın çocuğa göre pantolon bakıyorduk da dememesi. ki bu da kendim alışverişe gittiğim içindir. neyse anladınız siz.
sorumluluklarinin farkina vardigi andir.
hayatın gerçekleriyle yüzleştiği andır.
alışveriş merkezine gidildiğinde beyefendi şeklinde hitap edildiği andır.
tek basina kalindigi andir.
maddi konuda aileye * yardım etmek. duygulu bir andır.
bütün kazıkların üstüne oturduğunu hissettiği zaman.
üniversite harcının parasını babamdan alırken utandığım andır . yaşım ve durumum çalışmak için müsaitken sırf mızmızlığımdan , takıntılarımdan dolayı çalışmayı değil de keyif pezevenliğini seçmem düşündürdü beni . Normalde babamı pek sevmem ama ezildim .
yağmurdan kaçtığı andır.

çocukken yağmurda az top oynamadık sokakta. şimdi ne yağmurda dışarı çıkıyoruz, ne de sokakta top oynuyoruz. çünkü büyüdük (!)
Kafayı yastığa koyduğunda mantıklı düşündüğü, günün özetini geçtiği yahut Bir yakının yada ablasının çocuğunu kucağına aldığında çocuğu aşırı benimsemiş olduğu andır
(bkz: ulan bundan benimde olucak)
sabah kaltığınızda bazen aynaya anlamsız anlamsız bakarsınız kimi zamanlar... derken daha önce hiç fark etmediğiniz ince çizgiler gözünüze ilişir, bunlar önceden yoktu, nereden çıktı birden dersiniz.
bi şey için ne kadar pişmanlık duyarsan duy, ne kadar çok hata yaparsan yap, ne kadar hayatını mahvedersen et dünyanın dönmeye ve nefes almaya devam ettiğini anladığın an.
haklı çıktığını gördüğü anlar .
çay doldururken düşüncelere dalıp bardağı taşırdığı andır.
bir yerlere imza attığını farkettiği andır.
şehirlerarası otobüs molalarinda tek başına sigara içtiği an.
küçük şeylerden mutlu olmadığı an.