bugün

boz baykuşları iktidara getirirsek gerçek olacak olan durumdur.
kalan 294 milyar dolar dış borca sira geleceğini gösterir.
2004 yılında recep tayyip erdoğan ımf'ye borcumuzu sorar ve tek kalemde ödesek ekonomi sarsılır mı diye çalışın der. ali babacan ödenebileceğini söyler. başbakan da o zaman git görüş hallet kurtulalım der.

babacan ımf yetkilileri ile görüşmeye gittiğinde anlaşma metnini incelediniz mi derler... incelememiştir çünkü dsp mhp anap iktidarı bir nüshasını dahi almamıştır.

babacan'a anlaşma metnini gösterirler; anlaşmada borcun 10 yıldan önce bitirilse dahi aynı faizin ödeneceği ibaresi vardır.

ımf'ye olan borcun 2012'de bitme sebebi budur. yoksa bu para türkiye için ödenmesi zor bir miktar değildir.

özel not: siyaset eğitim programında anlatmışlardı, kemal derviş'in ımf ile yaptığımız anlaşma için ımf'den aldığı komisyonu.. şimdi ihanet diyenler baksın bakalım bu vatan hainliği değil mi? dik alası!!
yalanın daniskasıdır, sömürücü imf'ye olan borç bitmez, bitti diyemezler, yalandır, inanmazlaar.
ülkenin tüm mal varlıkları satıldıktan sonra bu borç hala bitmedi mi sorusunu akla getirir.
imf ye olan borç tam bitti derken öğrenim kredisi ödeme planı, canım ülkemin posta kutusunu şenlendirir.
bir önemi olup olmadığı diğer borçlara ve imf borcunun şartlarına bağlı olan olgudur.

kıçı kırık ekonomi bilgimizle makro ekonomi kasıyoruz, iç borç dış borç falan zırvalıyoruz tamam da arkadaş göz var nizam var, akıl var izan var yok komisyon almış, yok anlaşmanın örneğini almamış, yok 10 yıldan önce ödenirse aynı faiz ödenir demişlermiş...

bu siyaset eğitim programı ak parti siyaset akademisi oluyor gibi geldi bana. böyle dedikoduları mı öğretiyorlar orda? imf anlaşması yapılacak da içeriği bilinmeyecek. sen o anlaşmayı bakkalın veresiye defterine not almak mı sanıyorsun cicim? anlaşma içeriği piyasaları etkiliyor ki en önemli özelliklerinden biri güven sağlaması.

kemal derviş'in komisyon aldığı iddia edilen anlaşmalarda söylenen tyavsiyelere aynen uyanlar kalkıp utanmadan dedikodu yapıyorsa sen bir de onları sorgula bence. özelleştirilmesi tavsiye edilen kuruluşlar isim isim verilmiş stand-by anlaşmasında. bak bakalım onlar hangileriymiş.
yıllar sonra tekrar özgür bir ekonomi politikası takip edilmesi sonucunu doğuracak antlaşmanın 2012 yılındaki feshidir.

sözlükteki ekonomi üstadlarının paylaştığı değerli fikirlere katılmamak elde değil. ancak bu üstadlarımız fikirlerini sunmakta çok geçmiş kalmış sanırım. çünkü paylaştıkları doktrinler orta çağ için geçerli. ama yine de haklarını yememek için onları ekonomi tarihi uzmanları ilan ediyorum. saygılar abiler.

bu uzman abilerimiz "dış borç bitmiyor ya sen o'na bak" tadında konuşunca nasıl gülüyorum anlatamam. oysa fethettiğimiz toprakların altınları ile hazinemizi doldursak hiç öle borca felan gerek kalmayacak. ahaha komik şeyler sizi. banka icat olalı milenyum olmuş adamlar hala kara düzen ekonomi ilmi yapıyor. "yatırım bütçesi nedir? kaç yıllık plan ile ve hangi tür finansman ile yapılır?" desen "avusturya-macaristan krallığını aldık mı hallederiz" diyecek neredeyse. aslında şaka yapıyorlar. sözlükte bizim gibi cahillere iraonik bir şekilde laf sokarken bir yandan da gülelim eğlenelim istiyorlar. sağolsunlar.

bakın sevgili dış borç düşmanı insancıklar. ülkenize toplam maliyeti 20 milyar lira olan uzun dönem yatırımı yapacaksınız. bu yatırım için gerekli olan finansmanı yıllık bütçeden peşin olarak ödemeye kalkarsanız; sağlık, eğitim... gibi ihtiyaçların bir mucize ile karşılanmasını beklemekten başka çareniz kalmaz. kaldı ki elinizde hem ihtiyaç için, hem yatırım için gerekli mali kaynak var. yine de peşin ödeyebileceğiniz bir borcu niçin peşin ödeyesiniz? aslında daha karışık ve uzun ama üşendim şimdi. anlayıverin işte. peki bu bahsettiğim örnekler yalnızca bizim için mi geçerli? hayır. dünyanın en büyük ekonomisi için bile aynı şey gereklidir. misal bugün dünyanın en borçlu ülkesi abd'dir.

peki imf'den kurtulmak neden bu kadar önemli. çünkü imf borç verdiği devletlerin ekonomilerine karışır. antlaşmalarda mali planlarda düzenlemeler şart koşar. paraların nerelere harcanacağını belirler. kısaca ekonomik olarak bağımlı bir devlet olur çıkarsınız. bizler aslında buna çok yabancı değiliz. bizler bu durumla duyun-u umumiye ile tanıştık. cumhuriyetin ilk yılları hariç son 200 yıldır bağımlı bir ekonomimiz vardı. imf'den kurtulmak bu sebeple çok çok önemlidir. boş eleştirmek yerine biraz sezarın hakkını vermek gerekiyor sanırım.

ayrıca borç iyidir.
inanmak istediğim olaydır.eğer öyleyse akp hükümeti büyük bir iş yapmış demektir.
ödenir ise eger ödenemez diyenlere girecektir.
2002 yılında dünyanın en yüksek faizi ile borçlanan türkiye'nin ayağa kalkmasının sonucudur.

o nasıl güven sağlamakmış ki millete verdiği borcun bilmemkaç katı faizle seni borçlandırıyor?

kıçı kırık ekonomi bilgisi var dedikleri bilgi de konya selçuk üniversitesi iktisadi idari bilimler fakültesinde kürsü sahibi bir profesörden alınmış durumda.

yani; (bkz: #11036113)
"amina koyim diye başlamak farz oldu" yazılanlardan bazılarında değinilenlere bakınca. mına koduğumun ülkesinde bazıları -ki bunlar insanlarımızın büyük çoğunluğu- aşağıda saydıklarım ve sayamadıklarımın hepsinde doktora yapmış gibi ahkam kesiyor. bu insanlar siyasetçi, doktor, profesör, ekonomist, jokey, hakem, avukat, mühendis vs. kısacası her konuda mütehassıs ama mesleğini sorsan, "hönk" diye cevap verir.
zat-ı alileri doktor gibi reçete yazar, eczacı gibi reçeteyi hazırlar hasta gibi de ilacı kullanırlar. mesela maç seyrederler hakemi, futbolcuyu, teknik direktörü, yöneticiyi asıp keserler. sen yönet, sen oyna desen; cevapları da hemen hemen aynıdır. bu "işten ekmek yiyor arkadaş hakkını verecek. iyi de hakkını vermediğini nereden biliyorsun. en azından vermeye çalıştığını niye düşünmüyorsun.
siyaset en sevdikleri arenadır. bir sosyologdan daha iyi toplum mühendisi, bir ideologdan daha militan. oy verdi ya iktidardan daha çok ülkesini düşünenler onlardır. ilgilenmedikleri konu, bilmedikleri bok yoktur. ah bir de kendilerini bilseler.
gelelim meseleye.
ımf'ye olan borcun bitmesi bir iktidarın siyaseten kullanacağı çok güzel bir argümandır. tabi ki diğer borçların bitmesi ve/veya azalması koşuluyla. diğer borçların katlanarak artarken, ülkenin kârlı kurumlarını da peşkeş çekercesine özelleştirirken ımf borcunun bitmesi hiç de göbek atılacak bir vakıa değildir. "vay amına koyim ımf'den kurtulduk" diye zil takıp oynamak ancak cahil cühela veya iktidar yalakalığı işi olabilir. sonra cahilsiniz deyince de kızıyorsunuz.

evet iktidar elbette bunu kullanacak ama oy verdim diye kraldan çok kralcı olmak zeki ya da akıllı insanlara yakışmaz. üstelik orda burda ımf borcunun bitmesiyle ülkemizin ımf batağından kurtulduğu minvalinde çığırtkanlıklar yaparak daha cahilleri kandırmak inandığın din nezdinde de caiz değildir.

neden 2012'de bittiğinin sebepleri de açıklanmış güzelce.

"insanları en çok seven, bir meslek edinip mesleğini en iyi icra edendir" güzel kardeşlerim. bilip bilmeden her konuda ahkam kesmek değil. hele hele bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak hiç değil.

ne demiş şair.
"cahil ile etme sohbet her sözü bir baş incidir.
cahilde boş söz çok olur kendisini derya bilir."
imf'nin bitmesinin yanında diğer borçlarımız imf'den beter bir şekilde arttığı için tırı vırıdır, önemsizdir.
sadece imf'ye borcumuz olsa neyse sevincez ama daha dünya bankası ve diğer ülkelerden alınan borçlar duruyor.
mümkündür. satacak başka yer kaldıysa tabi.

(bkz: bazılarımız hayallerle yaşıyor)
IMF borçları azalmasına rağmen türkiyenin dış borcu son yıllarda 5 kat artmıştır. bu durumda IMF borcumuzun azalması bir kredi kartından nakit çekip diğerinin borcunu kapatmak gibidir.
(bkz: hayallerde yaşıyor bazı ibneler)
(bkz: satacak başka kurum kaldıysa bana haber verin)
bize olan borçlar ne olacak? tüy kalmadı yoluna yoluna. onları ödeyecek mi devlet?
bitse nolur amk.

akp ekonomisi senede 50 milyar dolar açık veriyor.

6 milyar dolar bitse nolur.

yıllık ödediğimiz faiz de 50 milyar doları aştı.

dinimiz amin.
özelleştirmelerin ardı arkasının kesilmeyecek olmasının habercisidir.
rahatsız eder imf bu ülkeden elini çek diyenleri bile, kendileri yapamaz ama yapılanı sevmezler yapandan dolayı.
Hiç borç ödememize gerek kalmaması durumudur, tabi yerseniz!
(bkz: Maya kıyamet kehanetleri)
çok yakında imf'den yeni borç alacağımızın göstergesidir. zira imf elini attığı ülkeden kolay kolay çıkmaz.
+ abi imf ye borç bitiyomuş seneye.
-hayallerde buluşuruz o zaman kamil.
bu maya takvimi kesinlikle doğru o zaman.