devlet okullarında miniklerin beş altı metrekarelik sınıflarda ' küçükler sığarlar ' zihniyetiyle - ben öyle düşündüm başka açıklama bulamadım - aş evinde gibi altmış yetmiş kişi okutulmasıdır.

yaşayanı olmuştur.
canlı örnekleride vardır efendim.
80li yazarlarında başlarına gelmiş olası durumdur.
kendisi büyük ihtimalle 10 sene önce sultangazi'de okula giden insandır.
içinde benim de olduğum pek çok arkadaşımın yaşadığı durum.
ulan aradan yıllar geçmiş, facebook'ta beni kişiler ekliyor ve diyorlar ki "ya biz seninle aynı sınıftaydık" hatırlamıyor insan çoğunu... yazık günah benim sınıfım 63 kişiydi. arkadaşlarımdan sadece 4'ü üniversite okudu, biri hapiste, birinin kahvehanesi, üçünün tekel bayii var...

ne yazık ki kızların bir kısmı ilkokul 5'ten sonra evlendi, bazıları da memleketlerine göç etti kocaeli depreminden sonra...

gerçekten çok üzücü bir durum.. makaraya alınacak gibi değil.
70 olmasa da okulun ilk günü 63 ü görmüştüm.
en son 55'te kaldığımı hatırladığım durumdur.
93-94 yıllarında 4. sınıftayken 68 i bulmuştuk. sınıf yok diye öğretmenler odasını sınıf yapmışlardı.
Hergün yeni bir silgi, yeni bir kırmızı kalem veya envanterde kaybolabilecek yada çalınabilecek herhangi bir nesne almak. Ayrıca anlatılan ve öğretilen bilgilerden okumayı ve yazmayı öğrenmek dışında hiçbirini tam öğrenememek.