En basit ders zannederdim Sonra liseye geçtim ve gerçeklerle yüzleştim.
Bir düşüncem yoktu çünkü anlamamistim.
çözemediğim problemlerin azar veya dayak olarak geri dönüşü.
en başarılı dersimdi ve matematik hocası olmayı düşünüyordum. şimdi ise en boktan dersim ve matematikçi birini görünce kafa atmak istiyorum.
3. sınıftan itibaren düşüşe geçtiğim ders.

anlayacağınız 4 işlemden sonrası bozdu.
sayılar neden değişiyor neden üstünde küçük sayılar var neden uğraşıyoruz boş yere didiştiriyoruz amaç ne?
babamın matematikle arası iyi olduğu için en yakın dönemlerimizi bu süreçte yaşadık.
elim yorulur yazarken uyuyakalırdım yerde, 1 saat uyumama müsade eder sonra yine devam ederdik. bazen de uzatırdım anlamamış gibi yapardım daha fazla vakit geçirelim diye. ama o hep yoğundu, hep yoktu.
eyy gidi günler.
harfler olmasa güzel dersti...
kafayı boşaltmak için iyi ki bu dersi koymuşlar derdim. ve dersten rahatlamış, deşarj olmuş bir şekilde mutluluktan uçarak çıkardım. *
negatif.
Aslında çok basit ve sevdirilmesi gereken ders neden bu kadar zorlaştırılıyor?
En sevdiğim çokomel, bir grafikte eğri olduğu gün bitti bende matematik.

ben paramın tamamı ile ancak leblebi tozu alabiliyorken, hiç var olmayan zengin çocukları parasının bilmem kaçta kaçı ile fındık alıp, geri kalan parasını bana hesaplattiginda bitti bende matematik.
Denklem kurmayı 4. Sınıfın yazında öğrendiğimi düşünürsek baya yakınmışız matematikle. Sonra tiksindim tabii, üniversitede birini 3 birini 4. Alışımda geçtim mesela. Ama diferansiyeli ilk alışımda geçmem takdire şayan bu durumda. Fizikteki performansım bile matematikten iyiydi.
kesin matematik profesörü olcam, çözülmeyen denklemleri çözecem, kızlar bana hep soru soracak.
Kumeler. Sadece kumeleri dusunuyordum. E iyi diyordum boyle kumeler gibiyse matematik guzel bir sey. isler sonra cok cirkinlesti.