bugün

evet işte bir ilker başbuğ fotoğrafı daha hem de neredeyse aynı elbiseyle ve büyük ihtimalle o ağlama duvarı fotoğrafıyla aynı gün çekilmişler ama ağlama duvarı ile ilgili 72 entry girilmiş fakat burada bu entryden önce yalnızca 1(yazıyla da yazayım dikkat çekme babında: bir) entry girilmiş. hani yazıyorlardı ya bir cuma namazına gelse diye ilker başbuğ ya da bir camiiye gitse yer yerinden oynar diye, işte fotoğraf ama pek bir şey de olmadı hani!
ilker başbuğ'un inançlara saygısını çekemeyenlerin yüzünün kızaracağı fotoğraftır.

ağlama duvarına uğrayanların yahudi veya sempatizanı olduğunu ileri süren düz mantık embesillerin ne diyeceği ayrıca merak konusudur.

(bkz: genç hristiyanlar rahatsız)
bunu eleştiren zihniyet, başka bir yabancı camiye girip dua ettiğinde ona inanılmaz sempati duymaktan geri kalmaz. sahi bir elizabeth vardı camide protokol uygulayan, müslümanmış diyolar he mi? bir de papa gelmişti camiye, kesin müslüman bu herif, yazıyorum buraya.

(bkz: müslüman papa)
allah'a ulaşmak için yer ve mekan sınırı olmadığını bilen birisinin ağlama duvarından sonra müslümanlara ait bir kutsal mekanda da dua ettiğini gösterir belge. niye şaşırıyorlar anlamıyorum bu adamateist değil ki her yerde allah'a dua edebilir.
denecek pek bir şey yok. alın işte. bok atan dinci kesime kapak olsun.
laikliğe aykırıdır.
devletin yasama yürütme ve yargı organları arasında askeriye isminde bir örgüt olmadığından ve askeriyenin siyasi bir kimliği olmadığından laiklik ihlali değildir.

hala laikliğin ne olduğunu öğrenemedi ülkemiz.
güzel fotoğraflardır bunlar. kodak makine ile çekilmiş. şöyle çaprazdan. tam hatıralık. ama bu evrakların ortaya çıkışı neden böyle olaylı oldu? sansasyonel bir şey mi? değil elbette. sonuça aşikar olan reis i cumhur 'un da beş vakitte olduğudur, cümle alem bilmektedir. buradaki sorun fotoğrafların ertuğrul özkök tarafından sansürlenmesidir. ali ihsan karahasanoğlu 'nun da dediği gibi bunlardan başka sansür yemiş neler var acaba? neden böyle evraklar halktan gizlenir? sebebi nedir?

doğan yayıncılığın korktuğu ürktüğü tablolar yok ortada zaten. gazeteye "orgeneral başbuğ 'un hoşgörü ziyareti" diye bir başlık atsan, böyle sansür mansür gibi hinlikler yapmasan, kalkıp "çamur atan dinciler" demesen, işini efendi gibi yapsan herşey normal olmaz mı? ama normal durumlar işine yarayabilir mi hiç? ertuğrul özkök hiç merak etmesin iki fotoğraf yayınlayınca kimse ilker başbuğ 'u da kendisini de dindar zannetmeyecek, peşlerinden koşup tarikat şeyhi ilan etmeyecek. gönül rahatlığı başından aşağı dökülsün.
kendisini bir de sultan ahmed'e , fatihe bekleriz. çaylar bizden. cami değiştirmekle laiklik kaçmaz. abdest değil ya bu.
ben anıtkabirde fatiha okudum, kimse beni dışarı çıkarmadı. eylem - mekan çelişkisini ciddiye almayın.
mustafa kemal zağanos paşa camiinde vaaz vermiştir. demek ki komutanlar ve ülke reisleri mihrap ve minberde olunca çelişki arzetmiyorlar. incile el basıp mahkemeye çıkacak kıvama gelince birşeyle düzelecek. hele gayret. [ biz kuran - ı kerime elbet. inanmayansa ayaklarını yere basar. saptırmayın lafımı ] *
abd ordusunun ve üst düzey komutanların kiliseye gidip dua etmeleri
abd ordusu içinde yetişmiş özel papazların ve keşişlerin bulunması
eğer normal olarak karşılanıyorsa ve laikliğe karşı olarak göterilmiyorsa bu davranış da gayet normaldir (ilker başbuğ müslümandır) ve laikliğe karşı değildir (sadece dinin gereklerini yerine getirmiştir, üstünde türk silahlı kuvvetleri üniforması yoktur bu da görev sırasında ibadet ettiği savını çürütür). *
kiliseyi gezen müslümana gevur gözüyle bakan zihniyetin eleştirdiği harekettir.
kulp takmaya çok müsait hadise. ne desem kulp takma şeklinde anlaşılacak. ben de direk giriyorum olaya;

takacağımız ilk kulp (dini) mabetlerin turistik mekan olmadığını ifade etmek olacak. yani namaz kılcam diyorsan türkiye'de zibilyon tane cami var, niye oralarda görmedik seni, de mi?

daha önemlisi türkiye'de herhangi bir orgeneral cuma namazına gitse mütemeadiyen (beş vakit namaz demedim, dikkat); bu fotografı gözünde canlandırabilen var mı? yer yerinden oynamaz mı gerçekten de?

hadi cuma namazını geçtim. hiç kabe'yi ziyarete gide(bile)n üst düzey komutanımız var mı? olabilir mi böyle birşey?

yanlış anlaşılmasın, kimsenin imanını sorguladığım yok. benim değinmek istediğim nokta laiklik, din, mezhep, allah, kitap derken öyle bir noktaya geldik ki laiklik sanki dinsizlik, cumaya gitmek de irticacılık olarak algılanmaya başladı. hatta ben bile sırf arda zaman allah'a şükretme zamanıdır dedi diye acaip gaza geldim. oysa çok normal bir cümle idi.
dini mabetleri turistik mekan olarak görüp mimari yapılarını inceleyen dini bütün arkadaşların pek bi hararetle methettiği hadise.

insanların iman seviyesini sorgulamadığımı belirtirken gayet ciddiydim. ama bazı yazar arkadaşlar (refere ediyor olabilirim, silinmez inşallah, korktum şimdi) habire başlık konusu zat ve silah arkadaşlarına cennetten anahtar ayırma derdinde.(ben entry refere ediyorsam onlar da cenneti rezerve ediyorlar)

arkadaşlar, kendimizden olmayanı gördüğümüzde ağzımı köpürterek saldırmak yerine, bi oturup,sakin olup, bi dinleyelim de mi?

başını tarağını bilmem, tayyip de hiç derdim değil. bakın ne demişim ;

'''yanlış anlaşılmasın, kimsenin imanını sorguladığım yok. benim değinmek istediğim nokta laiklik, din, mezhep, allah, kitap derken öyle bir noktaya geldik ki laiklik sanki dinsizlik, cumaya gitmek de irticacılık olarak algılanmaya başladı. hatta ben bile sırf arda zaman allah a sukretme zamanidir dedi diye acaip gaza geldim. oysa çok normal bir cümle idi.'''

olaya bu yönü ile bakan varsa oturup konuşalım. yoksa kimsenin zamanını boşa harcamayalım.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar