bugün

yapmaktan keyif aldığım hadise olduğu için (bkz: ben)
fakat şöyle bir havası vardır bu durumun, bu eylem gerçekleştirilirken böyle hafif mırıldanmayla ,sinirli hızlı konuşan insan prototipinin sahip olduğu komplike bir ses tonuyla "hamm ananı... hımm babanı..." diye kufur eder insan. işte o an insanın insanogluna kazık attıgı andır. içimizin yaraları kabuk bağlamıştır bile ama biz hala söyleniriz "nolucak ki zaten belliydi tutmayacağı" havası yaratırız ve bunu da yer herkes ama biz yemeyiz işte.o kuponu katlayip katlayıp her yırtışımızda ego şişer dıştan ama bir yandan da iner içeride.
ha bi de bu durumun şöyle bir özetinide geçebiliriz.
oynadığı kupon tutmamış olan insandır.
(bkz: iddaa kuponunu yırtarken sarfedilen laflar)*
(bkz: kaybeden insan)
paraya dönüşmesi hayal edilen kağıt parçasının kağıt olarak kalmasına sebep olan takımlara, en derin saygı duygularını sunarken, aynı zamanda iddaa kuponunu da yırtan insandır...
ilk basta o kupon doldurulurken ustunde harcanan emek ve zaman, takimlarin mukayesesi vs. cok yormustur bahissever kisiyi lakin muhtemel kazanacagi meblag onun bu emegine degecektir. fakat o da ne, kupon tek mactan ustelik son dakikada yatmistir. derin bir uzuntuye ve sinire kapilir bu kisi. en yakininda o kupon durmaktadir oylece, hirsini ondan cikarir, yirtmakla kalmaz ustune tonla kufreder. o insan bu insandir iste. *