bugün

öğrencilik yıllarımda yurttaki odam öyle bir odaydı ki çoğumuz okulu ihmal ederdik. hepimiz sabırsızca salı ve cuma günlerini beklerdik. iddaa günü herkes kendi gazetesini önüne alıp kafayı kaldırmadan finallere çalışır gibi sessizlik içinde maç analizlerine bakar yorumları okurduk. Velhasıl kelam çabalarımızın bedeli olarak beni bitiren o ses; "tebrikler ikramiye kazandınız" senamonisinden ruhumuzu gıdalandırama yarak kuponları yırtardık. genelde yatan kuponları yırtmadan önce "yine tek maçtan yattı muğa goyim" derdik.
Tek maçtan yattığım yine bir akşam yurttaki odamda tek başına sinirden kafamı ranzaya vuruyordum. Sonra yine sinirden ranzama oturup karşımdaki duvara mehlül mehlül bakmaya başladım. Baktım baktım baktım sonunda nerden aklıma geldiyse elimdeki kuponu duvara yapıştırma fikri geldi aklıma. kuponu yapıştırıp üstüne duvara "ibretliktir" yazdım ranzama geçip uzandım.Sonra ben uyumuşum. Yurdun kantininde maçı izlemekte olan başka bir arkadaşımda tek maçtan yatmış, ben uyurken odaya gelip duvara yapıştırdığımı görmüş ve oda elindeki kuponu yapıştırmış oraya. Daha sonra tek maçtan yatan arkadaşlar (hatta artık başka odadakilerde dahil) ilerleyen günlerde kuponlarını ibret duvarına yapıştırmaya başladılar. ibret duvarı öyle oldu ki artık camlarına gazete çekilmiş yeni açılacak mağazayayı andırıyordu.daha sonra yurtta arama yapan müdür bile bunları gördüğünde yarılmıştı. Hoşuma gidende herkesin yattığı kupona iki çift laf yazıp yapıştırması. kuponun birinden;
ibret duvarının en ırbet verici kuponu!