bugün

az önce aklıma geldi. Yani semavi dinlerin kitaplarında bahsedilen havva'nın adem'in kaburgasından yaratıldığıdır. FAkat evrim teorisyenlerine göre ilk canlı tek hücreliydi, ondan sonra evrimleşme süreci gelir. Aslında iki tarafında akla mantığa uygun savları, doneleri vardır. Şunu hep düşünmüşümdür:

tanrı katında, zaman kavramı yoktur hepimizin malumu. mesela ahir zamandan bahsedilirken büyük kanatlı kuşlardan bahsedilir, deccal'a dair verilen eşkaller akla mantığa uymaz. En basitinden denir ki altında bir aracı olacak, insanlar bir günde tanıyacak. şimdi böyle esrarlı bir bilgiyi o dönemin insanlarının muvaffak olması pek mümkün değil. Fakat, günümüzde bunun bir internet vasıtasıyla olması mümkün ve akla uygun düşmekte.

Hal böyleyken, acaba diyorum, tanrı hikmetinden sual olunmaz yaratılış gerçeğini bu şekilde ortaya çıkardı da, insanların bunu kavrayamayacak olmasından dolayı bir şekilde böyle tanımladı. gerçi biz insanı meniden yarattık diye ayet var, ama bu ilk insan değil. insanlığın türünü devam ettirmesi hadisesi. bunun dışında habil'le kabil'in kız kardeşlerini elde etmek için adakta bulunmaları durumu var ama bu bahsedilen habil'le kabil binlerce yıl sonra, evrimleşen tek hücreli adem babanın soyundan gelen insanlar mı? Çünkü netice de zaman kavramı yok, yani bizde adem'in evlatlarıyız ama biyolojik babamız değil netice de.

bilmiyorum, belki bu teori bilim dünyasında yeni bir çığır açar, ya da meczuplukla suçlanırım, ömer çelakıl gibi çıkarırlar -ki saç stiline hayranım- bu konuyu aydınlatmamı isterler. O zaman şu cevabı veririm sanırım: "Biz havvayı adem'in kaburga kemiğinden yarattık" * *
amip havva: şu proteini bi alabilsem
amip adem: dur yapma o yasak elma nın kırıntısı
ilk canlının insan olduğu varsayımından yola çıkılmış bu ihtimal hesaplanırken galiba.

bu sırada hayvanlar aleminde: (bkz: ilk tek hücreli bir insandı)
es geçtiğimiz bir durum, elma'nın havva tarafından yenmiş olduğu idi. FAkat bu hadise biliniyor ki cennette cereyan etmiştir. Yani o zaman insan formunda oldukları bir gerçek, hatta cennette insanların boyunun 33 arşın olduğu şeklinde bir rivayette vardır. Bunun dışında şeytan'ın yılan kılığında tasvir edilişi, aslında islam'ın ilk ortaya çıktığından beri suretlerin ortaya konulmasının putlukla eşdeğer tutulması, hat ve ebru sanatının ortaya çıkmasına neden olmuştur.
yeni bir teori değildir, hıristiyan misyonerler bu konu üzerinde (bilim ile incili birbirine uydurma) harıl harıl çalıştığından bu teoriyi ortaya atmışlardır, fakat kitab-ı mukaddes'e göre bu doğru değildir:

Adem soyunun öyküsü: Tanrı insanı yarattığında onu kendine benzer kıldı.
Onları erkek ve dişi olarak yarattı ve kutsadı. Yaratıldıkları gün onlara "insan" adını verdi.
Adem 130 yaşındayken kendi suretinde, kendisine benzer bir oğlu oldu. Ona Şit adını verdi.
Şit'in doğumundan sonra Adem 800 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu.
Adem toplam 930 yıl yaşadıktan sonra öldü.
Yaratılış 5:5

Benzer detaylar kuran'da yoktur, fakat hadislerde vardır. hatta hz. adem'in 60 zira (yaklaşık 40 metre) boyunda olduğu, ahirette bizlerin de boyunun yaklaşık o kadar olunacağı gibi genel bir inanç vardır. bu detaylar eşliğinde böyle bir teori ortaya atılamaz (ki bu boyun sadece cennette mi böyle olduğu, dünyada da mı böyle olduğu net değildir).

fakat hadisler gözardı edilirse ve bu detayların musevi inancından geldiği iddia edilirse müslümanların farklı bir teorisi de var, yok değil. "adem"den kastın ilk insan olmadığını söylüyor bu teorinin sahipleri. bu teoriye göre adem ile kastedilen şey genel olarak insanlık. "adem'in eşi" diye ayrılan bölümlerde ise adem, erkekleri temsil ediyor.

bu teoriyi desteklerken ortaya konulan başlıca ayet bakara suresi 30. ayet: "bir zamanlar rabbin meleklere, 'ben yeryüzünde bir halife yapağım.' demişti. (melekler) 'orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi halife yapacaksın? oysa biz seni överek tesbih ediyor ve seni takdis ediyoruz?' dediler. (rabbin) 'ben sizin bilmediklerinizi bilirim.' dedi."

işbu teorinin sahipleri, sözkonusu diyaloğun geçtiği sırada zaten insanoğlunun yaratıldığı ve yeryüzünde olduğunu fakat yeryüzüne hakim olmadığını söylüyorlar, "çünkü kan dökmeye zaten başlamış bir insanoğlu var ki meleklerin bundan haberi var." mottosundalar ve yeniden bir yaratma değil, yaratılmış bir mahluku yeryüzüne hakim kılma var, yani ilkel insanın gelişmesi için şartları oluşturup doğaya egemen kılıyor allah.

bu teorinin beslendiği diğer ayet ise bakara suresi 38. ayet. malum günah işleniyor, adem tövbe ediyor ve cennetten çıkarılma işi gerçekleşiyor, ayet şöyle:

"Hepiniz oradan inin." dedik, "Yalnız (iyi bilin ki) size benden bir hidayet geldiği zaman, kimler benim hidayetime uyarsa artık onlara bir korku yoktur ve onlar üzülmeyecektir.

işte eğer günahı işleyen iki kişi olsa, "hepiniz oradan inin." ifadesinin kullanılamayacağı söyleniyor. tabi bu benim teorim değil, teolog da değilim, doğruluğunu bilemiyorum.

ama böyle teoriler gelmeye devam edecek. başta dinler ile çelişen pekçok bilimsel gerçekle karşılaştı insanoğlu, karşı da çıktı, çıkmadı değil ama zamanla ortak yolu buldular. tabi bu dinin bilimi kontrol altında tuttuğu zamanlarda yapılamadı, ancak dinin bilim kontrolü altına girdikten sonra yapılabildi. bu ayrım hıristiyan dünyasında çok daha belirgindir.
hz adem'den önce dünyada canlı olduğunu ispatlayan bilimi, dini kitaplara uydurma çabası sonucu ortaya atılabilecek düşüncedir. bilim ilerledikçe dinlerin köşeye sıkışması, akabinde hemencecik yeni bir yorumla durum kurtarmaları bir vakıadır. (bkz: vatikan ın big bang i sahiplenmesi) açık açık yazmayı pek sevmemiş tanrı, kavga edelim istemiş belli ki. ya da hepsi sina çölünde söylenen ve sümerlerden kalma hikayelerin kalıntısı.
evrime meyilli inananlarin kurtulus formulu.

(bkz: yasak elmanin seks olma ihtimali)
"bunu söyleyen adamda tek hücreli canlı kadar akıl yoktur."

mendel
(bkz: hz adem in bölünerek çogalması) *
(bkz: hz musa nın powerranger olma ihtimali)
(bkz: hz isa nın transformers olma ihtimali)
(bkz: kızılmaske nin insan olma ihtimali)
(bkz: elma yiyen tek hücreli) savı akıllara gelmesi gereken ilk çelişkiyi barındırır.
yüzde yüzdür.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar