bugün

Ya harika bir şey. Tanımadığım birine derdimi anlatmaya bayılırım. Gece hüzünlenince çevrimiçi bir yazar seçip anlatacağım derdimi.
yalnızlığın anlaşıldığı anlarda baş gösteren durumdur.

acı veren bir derdin sızısı azalmaya başladığında gelen sakinlikle bu istek tavana doğru yükselir. her fırsatta "ne var amk sen kimsin ne istiyosun" tepkisini vermeye meyilli olmayan bir bünyeyle bütünleşmesi halinde insanın içinde ciddi bir rahatlama hissine dönüşür. bir bakarsın ki, anlatamam/anlatamıyorum dediğin şeyler dilinden dökülüyor. kısacası iyidir, hoştur. bazen yaptığımdır.
isteyenleri dinleyebileceğim istek çeşidi.
(bkz: Hiç tanımadığı biriyle sevişme isteği)
aklıma bile gelmezdi benim böyle bir istek barındıracağım.
normalde son 3 senedir yüzyüze görüşüp konuşabileceğim yada dışarı çıkabileceğim arkadaş sayısı sıfır, bildiğin sıfır. 3 yıldan daha önce de sadece 1 kişi vardı, artık yok. şuanda 1 kişi ile sadece yazışarak arkadaşlık kuruyorum o kadar. yıllardır dışarı hep tek çıkarım, tek yürüyüş yaparım. hiç memnuniyetsizlik duymadım bundan. o duyguyu bilenler bilir, yıllardır yalnızsınızdır ama herkesin yakındığı ve olumsuz hissettiği o yanlızlık duygusunu da tatmamışsınızdır, bu durumda yalnızlık hissetmezsiniz, arkadaş yada ilişki kurmak için çabalamaz hatta aksine bu eylemden kaçarsınız, hal böyle iken kendinizle memnunsunuzdur.

fakat ne oldu bilmiyorum ama son 1 aydır birileriyle sesli olarak konuşasım var. neden böyle bir istek duyduğum üzerine düşününce aklıma; kendi diksiyonumu/sesimi dinlemek ve nasıl konuştuğumu gözlemlemek, karşı insanı dinleme ve anlama becerimi gözlemlemek, konuşurken tutunduğum tavır ve görüşün karşıki insanda nasıl tepki vereceğini gözlemek, birşey konuşurken karşı insandan farklı görüş, fikir, bilgi edinme isteği, konuşma becerimi geliştirme isteği geliyor.
:/
bazen iyi gelir. hatta bazen bir ihtiyaçtır.
abi bende çok sık oluyor bu ya. seni hiç tanımayan, anlattıkların yüzünden seni yargılamayacak, sorgulayacak, suçlamayacak birilerine bir şeyler anlatmak insanı çok rahatlatıyor. psikologa gitmek gibi bir şey.
belki herkeste olan ama hiç cesaret edilemeyen şey.
derdini suya anlatmak gibidir, tanımadığın kişi yanından su gibi akıp gidecektir. rahatlatır.
En güzeli ve heyecanlısı barda tanışılan kızla olandır. Karşı masadaki kızla hep bakışılır ve harekete geçmek için artık son taktikler ve gaz verilir kendi kendine.Ayağa kalkılır ve o sırada artık beyin çalışmaz durumdadır ve kalp ritmi doruklara ulaşmıştır.Ona geldiğini anlayan kız ise size bakıyordur artık.işte tam bu sıradaki istek zirve yapmıştır artık.Masaya gidilir ve elinde birası olan kıza son bir adım atılıp akıldakilerin uçup sihirli sözlerin söylendiği zamana gelinir. " merhaba... "
kişini karşı taraftan beklentisi yoksa eğer en dürüst olabileceği kişi ile muhabbet etmek istemesidir.
Sizi tanımıyordur bu yüzden kendinizi istediğiniz gibi ifade edebiliyorsunuzdur. Bu sebepten tercih edilir.
Sadece O güne özel olacaksa güzeldir.

Sohbet Ertesi günlere de sarkarsa cılkı çıkar, heyecanı biter.
var böyle tipler. yolda giderken yanaşıp başlar gençliğinden anlatmaya.
yakınlarından öte içini hiç tanımadığı birine dökme isteğidir. ayrıca kimi zaman iyi bir arkadaşlık başlangıcı olabilecek olaydır.