bugün

türklere özgü bir durumdur. zamanında işgal eder, sonrasında ne o toprağa adım basar, ne o toprağa yatırım yapar üstüne üstlük o toprağın insanının depremine göbek atar, sonra "o toprak benim" der.
"orda bir köy var uzakta,
gitmesek de, görmesek de,
o köy, bizim köyümüzdür..."
başkalarının beyniyle konuşan insanların yaptığı iştir. o topraklarda herşey mükemmeldir, herkes elektriği suyu beleş kullanıyodur ama paraları bu denyoların cebinden çıkıyodur. nereden mi biliyolar? aa, facebook da paylaştık ya o kadar.*
mağarada oturup kilometrelerce öteye sahip çıkmaktan iyidir. (anladın sen onu)
aidiyet duygusudur.
türkiye'yi haritadan silmek isteyen ülkücülerin işidir.

güya toprak der, vatan der, şehit kanı der ama kürdü doğudan atamadığı yetmezmiş gibi batıyı kürtlere verir. Toprak der hakkari'ye şırnak'a uğramaz, uğramak istemez ve devletin de uğramadığını bilir.

Asıl amacı kürtlere bu ülkeyi komple vermektir. Bu korku ütopyasını görüp doğuyu verelim, kürtleri tehcir edelim diyenlere de bölücü der.

Ülkücünün bile kürt faşizmini desteklediği ülkedir türkiye.
bunun için özel bir sözcük var. fernweh... aslında fernweh tam olarak başlığı açan yazarın kastettiği anlama gelmiyor olabilir, biraz türklük siyaset falan filan girmiş işin içine. fernweh siyasetten bağımsız bir kavram olarak salt şekilde hiç gidilmemiş bir yere olan özlemi betimler. bu özlem çok acayiptir ve kelimelerle tanımlanamaz bir özlemdir. yaşamış olanlar bile birbirine anlatmaz bu hissi. zaten bu yüzden ismi fernwehtir. bahsi geçen yer ise dünya üzerinde veya hayali olan herhangi bir ülke ya da mekan olabilir. herkesin fernwehi kendinedir.