bugün

Hipnoz günah mi sorunsalidir. Islamda hükmü nedir?
görsel
Hipnoz yapmak da, yaptırmak da tehlikelidir. Bu işi yapanlar umumiyetle hiçbir tehlikesi olmadığını söyler, bu düşüncelerinde de ısrarlıdırlar. Tehlikeli olmadığına dair yığınla bilgi ve malzeme verirler. Kullandıkları bilgilerin bir kısmı doğrudur ama o bilgiler hipnozun tehlikeli olmadığını göstermez. Zaten hipnoz yapanların, hipnozun tehlikeli olduğunu söylemeleri beklenmez. işleri odur ve işlerinin tehlikeli olduğunu söylediklerinde işsiz kalırlar. Bundan ibaret değil tabii ki, hipnozla ilgilenenlerin (uzmanları da dahil) yüzde doksan dokuzu hipnozun ne olduğunu bilmez. Hipnozun ne olduğunu bilmek ayrıdır, onu uygulamak ayrı. Hipnozla ilgilenenler, uygulayıcısıdırlar. Hipnozun mahiyeti ile ilgili sorular sorulduğunda duraklarlar. Çünkü hipnozun mahiyetini bilmezler. Bunların bir kısmı (batıda tamamına yakını) ruhu kabul etmedikleri için hipnozun mahiyetini anlamak için gerekli olan zihni donanıma sahip değillerdir. Mahiyetini bilmedikleri bir konunun tatbikatı hakkında söyledikleri “tehlikesizdir” sözü, tabii ki muteber değildir.
Birinci tehlikesi, hipnozun mahiyetini bilmeyen insanlar tarafından yapılıyor olmasıdır. Mahiyetini bilmeyenler, pratik tecrübeleriyle yol almaya çalışıyorlar. Fakat hipnoz, tüm boyutlarıyla tecrübe edilmiş bir alan değil. Mevcut tecrübe birikimi, muhtemel neticelerinin tehlikeli olmadığını söylemeye kafi değil.
ikinci tehlikesi, hipnoz alışkanlığıdır.
Hipnoz alışkanlığı, uyuşturucu alışkanlığı gibi etki yapar. Sık sık hipnoz yapılan bir kişide, hipnoz ihtiyacı ortaya çıkar. Hipnozun bir çeşit uyku hali olduğu için, akıl ve iradeyi zayıflatır. Uyku haline alışan kişinin zihni evreni, akıl ve iradesi dışı çalışmaya başlar. Bu durumun ilerleyen safhaları, yarı ölüm gibidir. Bitkisel hayatın bir çeşidi meydana gelir. Hipnoz olmak isteyen kişiler, bunu sürekli yaptırmamalılar, sürekli yapılması talebini reddetmelidirler.
Üçüncü tehlikesi, hipnoz alışkanlığı oluştuğunda insanın merkezi dışarıya taşınır.
Hipnoz, insanın merkezinin kendinden alınması ve dışarıda bir insana taşınmasıdır. Hipnoz halinde kişinin merkezi kendinde değil, hipnoz yapan kişidedir. Hipnozda akıl tatile girdiği için zihni evrenin merkezi ortadan kalkar. Sürekli hipnoz yapılan kişi, kendi kendine karar veremez, kendiliğinden bir iş yapamaz hale gelir. Bir işi yapabilmek için dışarıdan emir alma ihtiyacı hissetmeye başlar.
Dördüncü tehlikesi, akıl ataleti oluşturur.
Hipnozun sürekli yapılması, hipnoz alışkanlığının oluşması, insanın merkezinin kendi dışına taşınması, akıl ataleti (tembelliği) oluşturur. Akıl çalışmamaya alıştırılırsa, özellikle karar vermek ihtiyacı içinde olmazsa, zihni evreni yönetmesi gerekmezse, atalete düşer. Kendisi olmadan işlerin yürümeye başlaması, aklın atalete düşmesi için zemin oluşturur.
Beşinci tehlikesi, zihni evrende gizli odacıklar oluşur.
Hipnoz yapan kişilerin dışarıdan müdahaleleri ile zihni evrende, akıl ve dikkatin görüş mesafesinden uzakta gizli odacıklar oluşur. Özellikle de akıl atalete düştüğü durumlarda zihni evrende oluşan gizli odacıklar dışarıdan yönetme altyapısı haline getirilebilir. Bu özellik istihbarat çalışmalarında kullanılmaktadır.
Öneminden dolayı kısaca açıklayalım. insanın zihni evreninde oluşturulan “gizli alanlar”, bunları oluşturanlar tarafından kodlanıyor, şifreleniyor ve kapatılıyor. Hipnoz halindeyken gizli alanlara (gizli odacıklara) bilgileri yerleştiriyor ve kapatıyorlar. O alanın açılması için bir şifre koyuyorlar. O alana kişinin kendisi ulaşamıyor ve hatırlamıyor. Gizli alanın şifresi aynı zamanda kişiyi hipnoza sokuyor, o şifre söylendiğinde kişi hipnoza girerek gizli odacıktaki bilgileri tekrarlamaya başlıyor. Şifre, gizli bilgileri yükleyenlerde ve bilgilerin ulaştırılması gereken kişide mevcut… Hipnoz edilen şahıs, farkına bile varmadan posta görevi görüyor. Bu işler sadece hipnoz ile yapılmaz, özel ve uzun bir süreçtir. Bir defa hipnoz yapılmakla da bu tür ağır sonuçları almaları mümkün değil fakat sürekli hipnoz yapılması halinde ortaya çıkacak bu tür tehlikelerden uzak durmak gerekir.
Altıncı tehlikesi, insanda çift kişiliklilik riski artar.
insan zihnin merkezinin dışarı taşınması, aklın atalete düşmesi, dışarıdan emir almadan iş yapamaz hale gelmesi ve diğer tesirleri düşünüldüğünde, insan zihni çift kişilikli hale gelebilir. Çift kişilikli hale gelmek için çok uygun bir zihni altyapı oluşur. Bu altyapı üzerinde, çift kişilik oluşması beklenmeyen bir olay değil. Çift kişilik konusu uzundur, burada temas etmek istediğimiz nokta, sürekli hipnozun zararlı sonuçlarından biri de kişilik bozukluğu ve çift kişilik gelişme riskidir.

http://www.fikirteknesi.c...zun-tehlikeleri-nelerdir/
Hipnoz, islama yabancı bir hadisedir. Bu güne kadar islam aleminden hiç bir alim çıkıp ta, Hipnoz, Hipnoterapi ile ilgilenmemiş, bundan hayır görmeye çalışmamıştır.
Hipnoz uygulaması, kafirler arasından çıkmış, islam aleminde ise sıcak karşılanmamıştır. Allah ve Rasulunun hastalık öncesi bağışıklık sistemini kuvvetlendiren (çörek otu, az yeme, fazla çeşitli yememe, çok sıcak veya soğuk yememe, içmeme vb) tavsiyeleri olduğu gibi, hastalık esnasında ise, tedavi olma (meşru dairede), çeşitli rukye yapılması bildirilmiştir.

Hipnozun caizliği veya caiz olmadığı hakkında, muvahhid musluman bir Hipnoterapid'in bize dataylı olarak Hipnotize esnasında ve sonrasında yapaılan uygulamalar, sözler, sonradan hastadaki yan etki vs. gibi bilgileri samimice aktarır ve bunlar helal dairesi içerisinde kalırsa, ancak o zaman caiz diyebiliriz.

http://www.islam-tr.net/f...li-eller-mumkun-mu.24251/
Bu tedavi büyük oranda cinlerin yardımı ile gerçekleşmektedir. Cinlerle ilişki ile alakalı kurallar dâhilinde böyle bir tedavi de olabilir ama gerçek olup olmadığına dikkat etmek gerekir.

http://www.fetvameclisi.c...isi-caiz-midir-34931.html
Şu üsteki mal arkadaş ne diyor biri bi açiklasin.zaten o haram bu haram diye diye her bokta geride kaldik.