bugün
- karınız istese sözlüğü bırakır mısınız15
- erdoğan ikinci atatürk'tür14
- espressolab24
- kedi besleyen kızların ortak özellikleri10
- erdoğan sonrası hükümet34
- her çarşamba 20 lik çıtır için aynı otele gitmek12
- kisinin 17 yasina verecegi ogut13
- gulmekicinyaratilmis14
- aykolik'in akbilini doldurmak11
- ekrem imamoğlu74
- kasko fiyatları8
- anın görüntüsü15
- yola saçılan içkileri talan eden izmirliler11
- aykolik masklavi buluşması8
- galatasaray lı olmanın çok masraflı olması27
- fay hattına kazıp kontrollü kırmak27
- bantla bantla da nereye kadar12
- fay hatlarını çimentoyla doldurursak deprem olmaz10
- gezi parkını yakmak8
- okunan kitabı anlatamamak9
- asya'nın en iyi 100 üniversitesinin 4'ü türkiye de20
- pakistan ve hindistan denze düşse kimi kurtarırsın14
- en uzun bekletilmiş erkek16
- akpli arkadaşınızı banyoda yıkar mısınız8
- ermeni soykırımı için özür dileyelim kampanyası12
- deprem oldu19
- aykolik yetkili olsun kampanyası35
- 4 hak mezhep9
- aşağılık insanlar11
- yolda namaz kılan davarlar16
- sırrı süreyya önder28
- fotokopici bi erkek39
- kendisinden ayrılan kadını rahatsız eden erkek15
- kabataş yalanı17
- 27 nisan 2025 eyüpspor galatasaray maçı29
- aknaz beyaz peynir11
- bir erkeğe alınacak en güzel hediye20
- allah ı niçin göremiyoruz14
- papa francis'in serveti9
- kanal istanbul9
- yazarların ölüme en çok yaklaştıkları an16
- zina çoğalınca deprem olur10
- bik bik'in mutfağına konuk olmak18
- cuma gitmeyen erkeğe kadınların bakışı9
- nervio'nun evleneceği adam16
- köpeğe dokunanlar değdiği kısmı 7 kez yıkamalıdır14
nihilizm felsefesinin temel dusuncesidir.
i wanna die young
and sell my soul
use up all your drugs
and make me come
yesterday man,
i was a nihilist and
now today i'm
just too f..king bored
by the time i'm old enough
i won't know anything at all
işte böyle bir şeydir hiçlik felsefesi...
and sell my soul
use up all your drugs
and make me come
yesterday man,
i was a nihilist and
now today i'm
just too f..king bored
by the time i'm old enough
i won't know anything at all
işte böyle bir şeydir hiçlik felsefesi...
ilk anda akla nihilizmi getiren ama farklı açılımları da olan felsefe.
işte elif şafak'ın 'nafile' başlıklı yazısından bir alıntı:
Ününün doruğundayken Şems'i görüp
kendi bütününü onda parçalamayı göze alan Mevlânâ/
boynunda HiÇ yazılı bir yafta ile
fotoğrafını çektiren Neyzen Tevfik/
alanlardan değil verenlerden olmayı öğütleyen Hacı Bektaş/
sadece alıntılardan oluşan bir kitap yazarak 'yaratıcı büyük yazar'
imgesini parçalamayı hedefleyen Walter Benjamin/
en büyük zaferinin hiçlik olacağına inanan Cioran/
dem-bu-demdir-dem-bu-dem diyen dervişan/
ilerlemeci-genelleyici tarihyazınının karşısına
göçebebilim ile çıkan Deleuze/
hiçbir evinde, toprağının hiçbir katmanında savaşçı-fetihçi
bir kültürün izlerine rastlanmayan Çatalhöyük...
Bir türlü yüksek sesle ifade etmediğim,
roman dışında yazıya dökmediğim,
anlaşılmayacağını düşündüğüm için
açık etmediğim kıyısız, dipsiz bir deniz.
Diyebilmek için en nihayetinde:
'Sen kendini küçük zannedersin.
Halbuki en büyük âlem sende toplanmıştır.
Ebru bunu fısıldar bize. Bir tek nokta,
en ince fırçanın ucuyla suya bırakılan
minnacık bir nokta olur sana umman u derya.
Kâtreyiz âlemde, lâkin unutma ki tek bir nokta
tekmil sırlarını içinde barındırır kâinatın.'
Türkiye'de eleştirel-politik bir bakış açısına sahip olup da,
içinde yaşadıkları sistem ile samimi bir derdi olanların,
tarihlerindeki ve kültürlerindeki batınilikten bu kadar
bîhaber olmasından acı duyuyorum. Tasavvuf ile
pek ilgili olan kesimlerin de eleştirel damardan
bunca uzak durmalarından. Amerika'da tek tek gezdiğim
her kitapçıda karşıma çıkan The Great Rumi(Büyük Rumi)
posterlerinde, takvimlerinde, broşürlerinde Mevlana'nın,
allanıp pullanıp bir adet Uzakdoğu bilgesi haline getirildiğini ve
son tahlilde yeni bir New Age pazarlama nesnesine dönüştürüldüğünü
görmeye dayanamıyorum. Kendi memleketimde bu konular üzerine
yazıp düşünen insan bu kadar az iken bu durağanlığı kırmaya yönelik
her hamlenin, 'şimdi de tasavvuf modası çıktı' diye
hafife alınmasından şikayet ediyorum. Osmanlıca kelimeleri
ayıklayacağız diye bir kültürü kökleriyle birlikte
söküp atmaya çalışanlara; yaşımdan ve cinsiyetimden ve
dünya görüşümden ötürü bu meselelerde bezim olmaması gerektiğine
inananlara tepki duyuyorum. Kendi kültüründeki derin
''hiçlik, nafilelik felsefesi'' ile uzaktan uzağa
hayranlıkla takip ettikleri pek çok Batılı düşünür ve
sistem-karşıtı hareket arasındaki kan damarlarını fark edemeyenlere içerliyorum.
Bir kitabi bilgiler var, bir de ''hayatın hakikatleri''.
Bir toplumsal varlık olmanın sorumlulukları,
bir de rüyalarımız hayallerimiz yapamadığımız çılgınlıklar...
işte elif şafak'ın 'nafile' başlıklı yazısından bir alıntı:
Ününün doruğundayken Şems'i görüp
kendi bütününü onda parçalamayı göze alan Mevlânâ/
boynunda HiÇ yazılı bir yafta ile
fotoğrafını çektiren Neyzen Tevfik/
alanlardan değil verenlerden olmayı öğütleyen Hacı Bektaş/
sadece alıntılardan oluşan bir kitap yazarak 'yaratıcı büyük yazar'
imgesini parçalamayı hedefleyen Walter Benjamin/
en büyük zaferinin hiçlik olacağına inanan Cioran/
dem-bu-demdir-dem-bu-dem diyen dervişan/
ilerlemeci-genelleyici tarihyazınının karşısına
göçebebilim ile çıkan Deleuze/
hiçbir evinde, toprağının hiçbir katmanında savaşçı-fetihçi
bir kültürün izlerine rastlanmayan Çatalhöyük...
Bir türlü yüksek sesle ifade etmediğim,
roman dışında yazıya dökmediğim,
anlaşılmayacağını düşündüğüm için
açık etmediğim kıyısız, dipsiz bir deniz.
Diyebilmek için en nihayetinde:
'Sen kendini küçük zannedersin.
Halbuki en büyük âlem sende toplanmıştır.
Ebru bunu fısıldar bize. Bir tek nokta,
en ince fırçanın ucuyla suya bırakılan
minnacık bir nokta olur sana umman u derya.
Kâtreyiz âlemde, lâkin unutma ki tek bir nokta
tekmil sırlarını içinde barındırır kâinatın.'
Türkiye'de eleştirel-politik bir bakış açısına sahip olup da,
içinde yaşadıkları sistem ile samimi bir derdi olanların,
tarihlerindeki ve kültürlerindeki batınilikten bu kadar
bîhaber olmasından acı duyuyorum. Tasavvuf ile
pek ilgili olan kesimlerin de eleştirel damardan
bunca uzak durmalarından. Amerika'da tek tek gezdiğim
her kitapçıda karşıma çıkan The Great Rumi(Büyük Rumi)
posterlerinde, takvimlerinde, broşürlerinde Mevlana'nın,
allanıp pullanıp bir adet Uzakdoğu bilgesi haline getirildiğini ve
son tahlilde yeni bir New Age pazarlama nesnesine dönüştürüldüğünü
görmeye dayanamıyorum. Kendi memleketimde bu konular üzerine
yazıp düşünen insan bu kadar az iken bu durağanlığı kırmaya yönelik
her hamlenin, 'şimdi de tasavvuf modası çıktı' diye
hafife alınmasından şikayet ediyorum. Osmanlıca kelimeleri
ayıklayacağız diye bir kültürü kökleriyle birlikte
söküp atmaya çalışanlara; yaşımdan ve cinsiyetimden ve
dünya görüşümden ötürü bu meselelerde bezim olmaması gerektiğine
inananlara tepki duyuyorum. Kendi kültüründeki derin
''hiçlik, nafilelik felsefesi'' ile uzaktan uzağa
hayranlıkla takip ettikleri pek çok Batılı düşünür ve
sistem-karşıtı hareket arasındaki kan damarlarını fark edemeyenlere içerliyorum.
Bir kitabi bilgiler var, bir de ''hayatın hakikatleri''.
Bir toplumsal varlık olmanın sorumlulukları,
bir de rüyalarımız hayallerimiz yapamadığımız çılgınlıklar...
dünyanın, yaşadıklarımızın, paranın, şanın, şöhretin kısacası hiçbirşeyin aslında gerçek olmadığını savunan felsefe. hiçlik felsefesine göre, insan dünyanın içinde değil dünya insanın içerisindedir. yaşadığı dünya ve içindekiler, beynininde oluşan hayallerdir. hiçlik felsefesinin en büyük dayanağı ise "şu anda rüya görmediğimizi nasıl kanıtlayabiliriz" sorusudur.
en genel tanımıyla din, ahlak, sevgi vb. gibi değerlerin olmadığına inanan bir felsefe akımıdır. Latince'de hiç anlamına gelen 'nihil' sözcüğünden adını alır bu akım. nihilizm=hiççilik. Özellikle felsefeyle ilginenlerde bir ruhani düşüş, geçici bir dönem olarak yorumlanır. fazla sorgulamaktan afallamış bünyenin geçici değer arayışı, değer kaybıdır.
bir süreç olarak yaşamasak da anlık olarak yaşarız hepimiz zannımca. kendine dışardan bakmanın, olan biteni algılamaya çalışmanın, haksızlıklara fazla kafa yormanın sonucu olabilecek bir durumdur. geçicidir.
(bkz: ben kimim)
(bkz: burası neresi)
(bkz: hangi zamandayız)
(bkz: zaman ne ki)
(bkz: amaç ne)
(bkz: nedennn)
(bkz: herşey çok saçma sanki)
hem bir rüyada olmadığımızı kim kanıtlayabilir bize?
bir süreç olarak yaşamasak da anlık olarak yaşarız hepimiz zannımca. kendine dışardan bakmanın, olan biteni algılamaya çalışmanın, haksızlıklara fazla kafa yormanın sonucu olabilecek bir durumdur. geçicidir.
(bkz: ben kimim)
(bkz: burası neresi)
(bkz: hangi zamandayız)
(bkz: zaman ne ki)
(bkz: amaç ne)
(bkz: nedennn)
(bkz: herşey çok saçma sanki)
hem bir rüyada olmadığımızı kim kanıtlayabilir bize?
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar