bugün

inceldiği yerden kopmalıdır.
Boku ne kadar çok karıştırırsan o kadar çok kokar.(Arap Atasözü)
telefonların bu kadar ucuz olması ile türeyen tiptir.

sene 2000... turkcell'den turkcell'e 6 saniyede bir kontör atıyor...yani bir dakikada tam 10 kontör. sıkıyosa et kavganı bakalım telefonda. her mesaj 2 kontör. yok öyle 50 kontöre 5000 mesaj falan. sıkıyosa at bakalım onlarce mesaj. zaten telefonlar ucuzlayalı beri, sevgililer daha çok kavga ediyor.
aslında tam olarak tam tersidir diyebiliriz. telefonda ayrılma değil barışma olur yani. trajikomedi mesajda başlar:
- ayşe ben senden ayrılıyorum?
- hm, peki.
- peki.
- peki.

süre geçer, karşı taraf düşünüldüğünden daha egolu çıkar. demek ki gidiyom dese git diyecek ya inanılır gibi değil. ancak bu derin ayrılık daha sonra yerini can sıkıntısına bırakır:

-aşkım:( ben seni çok özledim, sensiz geçen günlerim(23 dakika civarı) zehir gibi. geçmek bilmedi. beni sensiz bırakma:(
-aşkım ya:( sonsuza kadar ayrılmayalım biz, seni çok seviyorum.

yazarın notu: her ikisi de kusurlu. daha doğrusu ilişki kusurlu. söyleyemiyorlar ama her ikisi de aslında birbiriyle sadece 3-5bin sms leri atmak için çıkıyorlar. yoksa geçen gün otobüste gördüğüm kızın dışarıyı seyrederken 5 saniyede bir mesajı alıp okuyup cevaplayıp(bütün bunlar bakmadan gerçekleşiyo, iletişim konusunu aşmışlar) tekrar elinde tuttugu ve artık yavas yavas elinin şeklini aldığı cep telefonunun açıklaması olamaz herhalde.

sms aşkı kötü.
bi arkadaşim ekolü bu sefer doğru oluyor, gözlerim yaşardı yeminlen.
telefonda istedikleri gibi kavga ettikten sonra taraflardan biri daha sakin ortam olsun deyu bu yöntemi uyguluyor. mesajla o kadar kavga edilmiyor zaten deneyen varsa bilir. tam ifade imkansız. o yüzden yüzyüze kavga etmek en iyisi.