bugün

korku filmini izlemeden önce sözlüklerdeki yorumları okumaya çalışıyorum. bazen çok zihin açıcı tespitler yapan , öyle ayrıntılar yakalayan yazarlar var ki ; sinema yazıları için bile takip etmeye değer. the woman in black izlemeden önce de aynı şeyi yaptım. neredeyse okuduğum bütün yazarlar söz birliği etmişcesine hiç korkmamıştı ve film klişelerden ibaretti. vay efendim perili evden , camdan bakan siluetlerden , sallanan sandalyelerden , küçük korkunç kızlardan gına gelmiş. gıcırdayan kapılar, üst kattan gelen ayak sesleri, karanlık , ses efektlerinden bıkmışlar.. nasıl bir şikayet nasıl bir ağlama, anlatamam. sevgili okur, sözüm ve sorum sanadır : bir korku filminden ne bekliyorsun ? yönetmenler , senaristler 80 yıldır bunu çekiyorlar.. çünkü korku öğrenilen bir şeydir. insanoğlu nelerden/neden korkacağını öğrenmediği hiç bir şeyden korkmaz. ve ilk korku filminden bu yana, korkmamız gerektiğini öğrendiğimiz şeylerden korkuyoruz, yönetmen de benim, senin korktuğunu öğrendiği şeyi çekiyor. sen de buna klişe diyorsun. evet doğru bu klişedir ve sen bundan korktukça sinemacılar başka bir şey çekemeyecektir. genetik kodlarımızda karanlıktan, üst kattan gelen ayak seslerinden, gıcırdayan kapılardan korkmamız gerektiğini öğrendik..konuyu dağıtmayacağım, o yüzden mağarada yaşayan insanların korkularının hala nasıl içimizde devam ettiği başka bir yazının konusu olsun, ama şunu unutmayalım, 80 değil 180 sene geçse yönetmenler aynı şeyleri çekmeye devam edecek, bizler de " hacı çok klişe ya, çok güldük , eki eki.. " demeye devam edeceğiz. son olarak başka sözlükteki bir yazar 2012 de hala korku filminde bunlar mı olur gibi bir şeyler yazmıştı. kardeşim ; seni 2012 de korkutmak için ne yapmalıyız acaba , uzaylı mı getirmeliyiz, robotlar ellerinde ışın tabancaları ile mi saldırmalı ; elektronları mı çarpıştırmalıyız ne istiyorsun ? ha diyorsan ki ben başka türlü korkmak istiyorum, bildiğimiz en eski yöntemi deneyelim o zaman , sen uyurken kese kağıdını patlatalım başucunda.. bu arada ben niye bu kadar sinire kestim onu da anlamadım..