bugün

Bir ömrün toprağın altına götürdüklerini bilebilir misiniz?
Belki görünenler evet ama, ya görünmeyen, gizli kalanlar...
Bir insan gömülürken toprağa, hep bunu düşünürüm "Acaba, yapmak isteyip de yapamadığı, yarım kalan şeyler neydi diye? Çünkü eminim illaki kalmıştır bişiler, vardır gizledikleri, yüreğine gömdükleri, tıpkı bedeni, kalbi gibi onunla toprak olacak, çürüyecek o kadar çok bilmediğimiz şey vardır ki sakladığı, göstermediği... Belki paylaşmıştır en yakın arkadaşıyla, dostuyla, sevgilisiyle ama anlamaz ki değerini onun hayatındaki. Gerçekleşmesini ne kadar istediğini, ne kadar umutla ona bağlandığını kimse anlamaz ki! Cenazene katılmışsa bir dua okur, örtülürken üzerine toprak yorgan misali, izler kefene sarılı bedenini sonra çeker gider yalandan bir iki gözyaşı da döker, belki ders alır ama düşünmez öleni, toprağın altına girenin içinde biriktirdiklerini...
Onun sadece bir beden, bir arkadaş, bir insan olduğunun ötesindeki, saklı sırların farkına varamaz hiç bir zaman. Üstelik kimsenin aklına da gelmez belki, son nefesinde sormak sana, kaldı mı yarım bişeyler diye bu dünyada? Oysa en güzel sorudur bu o döşekteki bir insana... Ölürken derler ya hani "bir film şeridi gibi geçer hayatın gözünün önünden" diye benimkinden yaşadıklarım değil de yaşayamadıklarım geçecek muhtemelen. Hep yapmaya korktuğum, sölemeye çekindiklerim gelecek aklıma, sakladığım, bi yerlere sokuşturduğum hislerim, paylaşmak istemediğim gizlediğim duygular akacak damarlarımdan son defa... Yarım kalan aşklarım, ulaşamadığım heveslerim, uçup giden hayallerim, kırık dökük umutlarım geçecek aklımdan... Gözlerim açık gidecek, kapanmışta olsa yalandan... Şimdi fırsat varken bitirmek lazım tam olmayanı, eksiği gediği örtmek, kapamak lazım o yüzden, belki yetmeyecek ömür bize verilen, ama en azından bir çabamız olsun sıkıştırmak için şu kısacık yaşama. Belki nankörüz doymayız ama, en azından bir iki tane bişey daha olur doldurmaya, göçüp giderken bavula.. Ne kadar kurtarsak kardır, şu ipe sapa gelmez dünyadan, ne kadar çalsak kardır hayat denen zırvalıktan, ne kadar yüklensek, azaltsak o kadar iyidir yarım kalan yaşamlardan yada yaşanamayanlardan...
Yaşanamamış şeylerden bile fazla üzer,yarım kalmıştır sonuçta..
(bkz: baba)