bugün

mantıklı insanların yapacağı harekettir.
mutluluğun sırrı ise hiç bir şey beklememektir.
modern çağda insanlar hayattan beklentilerini çok yüksek tutup, tüm hayatlarını o beklentileri karşılamak için harcarlar.
ve bir gün tüm gayretlerinin boşa olduğunu anlarlar; ama artık iş işten geçmiştir.
kendini önce kötü duruma hazırlamaktır ki aksi durum gerçekleştiğinde, gerçekleşen olaydan daha fazla haz alabilesin dediğimdir.
büyük beklentilerin kaybı büyük olur görüşünde olanlardır.

ne yazık ki buna ben de dahilim.

(bkz: küçük oynamak)
Dini öğretiler de ölümün sıklıkla hatırlatılmasının sebebi,
beklentilerin düşürülmesidir.
Değer mi, 3 kuruş için, 5 takla atmaya derler.
Düşürülen beklenti ile, hayatın zorluklarına ve kazıklarına savunma güçlendirilir.
ilkokula çocuğunu götüren her anne, evladının büyük adam olacağı beklentisindedir.
Evladını evlendiren anne babanın beklentisi de, mutluluk ve huzurdur.
Dünyanın binbir türlü hali var, diyerek temkinli olmak gerekir.
Beklentiyi düşürmek, arabada vitesi düşürmek gibidir.
Düşük vitesle yavaş gidersin,
kimseyi sollama derdin olmaz.
Hızlı giderek kaza yapmazsın
Kimsenin üzerine çamur sıçratmazsın.
Yavaş yavaş gidersen.
Olursa olur, olmazsa olmaz rahatlığında yaşarsın
Neden olmadı?
Neden ben?
Neden, neden, neden? gibi sorularla kendi ayağına, başına, beynine kurşun sıkmazsın.
Hayattan birşey beklemeyin çünkü beklentiler yaralar ve hayat vermek istediğini siz beklemezken verir.
Ben bunu denedim yıllarca, Hiçbi şey değişmedi hayatımda. Onun yerine hayalleri yüksek tutup olabildiğince yaklaşmaya çalışmak daha doğru oluyor bu konuda güvenin bana.
küçülte küçülte karınca gibi kaldı lan. biraz daha küçültsem hayat benden beklentiye girecek.
Hayatın getirdiği beceriksiz duygusuyla, olayların getirdiklerine nasıl karşılıyacağını bilmiyerek getirdiği psikolojik bir üründür. Bu durumu özetliyen bir atasözüde oynamayı bilmeyen gelin yerim dar dermiş.
her konunun, her şeyin fazlasının zarar olabileceği gibi, bu durumda da abartı olunca zarar olabileceği durum. evet bende biliyorum beklentiyi düşük tutunca daha mutlu olunuyor. ama işte fazlası olarak bazen de yapabileceğiniz, girişken olabileceğiniz şeyler de çekingen kalmanıza sebep olabiliyor. hayat zaten bizim yapabileceklerimizle sınırlı. gerisi de nasip zaten.
şimdi bu durum her zaman iyi değildir.
olması gerek şudur.
35 lerinizden sonra yavaş yavaş beklentilerinizi düşüreceksiniz. ondan evvel beklentileri düşürmek sizi umursamaz yapar. beklentiniz yüksek olsun o yaşlarda ama gerçekleşmeyince üzüntüyü fazla uzatmayın. unutun, başka yere yönelin. aksi halde ruhen ve fiziken zarar görürsünüz. en azından sacınız dökülür.

aslında 35 inden sonra insana bir ev, bir araba, 3-5 kuruş nakit yeter.
e şimdi diyeceksiniz ki yav öyle diyorsunda bi okul taksiti olmuş 2000 tl.
özel okula göndermeyeceksin. sen para zoruyla çocuğuna gelecek sağlayamazsın. onunla ilgilen, dürüst olsun, çalışkan olsun, ortamdan etkilenmeden kabul edilmiş doğrulara yönelsin.
normal liseden de bir sürü adam çıkıyor. özel liselerden de bi sürü hayta çıkabiliyor.
örnekti bu.

bak çoğu kişi gibi süslü püslü, plastik, saten ve oldukca buyuk odali bi dairede oturuyorum.
köye anneannemin evine gittiğimde ise küçücük bi odada kirçe kokularinin içinde yaşıyorum ama daha mutluyum.
bu bir gerçek. mutluluk beyinde.