bugün

Hayat kısa.... Kuralları Yık.... hemen affet.... tutkuyla öp, dürüst sev.... içten gül
Ve gülümsemeyi asla bırakma... hayatın ne kadar tuhaf olduğu önemli değil, hayat her zaman katılmayı beklediğimiz bir parti değil, Ama burada bulunduğumuz sürece gülümsemeliyiz !...
(bkz: kime göre neye göre)
göreceli kavramdır. kimisine göre geçmek bilmez yıllar. kimiside ömrün nasıl bittiğini anlayamaz.
Katie Kirkpatrick... 21 yaşında, 23 yaşındaki nişanlısı Nick.
11 Ocak 2005 tarihinde ABD' de mutlu bir şekilde evleniyorlar... Katie ölümcül bir kanser ve günün bir çok saati ilaç alıyor... Nick onu bir çok kemo(terapi) seanslarında onu bekliyor.... Tüm ağrı, organ yıpranmaları ve morfinlere rağmen Katie evliliğinin her detayı ile kendi ilgileniyor ve devam ediyor... Elbisesinin hergün oluşan kilo kaybına göre bir kaç kez ayarlanması gerek, düğün Partisinde alışılmadık bir aksesuar da, Katie' nin tören ve resepsiyon sırasında kullandığı oksijen tüpü... Nick'in ebeveynleri, Oğullarının tatlı lise aşkı ile evlendiğini görmekten heyecanlılar.
Katie partide tekerlekli sandalyesinde oksijen tüpü ile, kocası ve arkadaşlarının söylediği şarkıyı dinliyor... Resepsiyon sırasında Katie' nin ara sıra dinlenmesi gerekti, Ağrı onu uzun sure ayakta durmasına izin vermedi...
Katie evlilik gününden 5 gün sonra öldü. Çok zayıf ve hasta bir kadının yüzündeki bir tebessümle evlendiğini görmek ne hoş bir duyguydu... Ne kadar sürdüğü önemli değil, Mutluluk erişilebilirin görüntüleriydi.... Yaşamlarımızı karmaşık hale getirmeyi bırakmalıyız.
hep unutulan önemli ayrıntılardan biridir. hiçbir şeyin garantisi yokken hala birilerini kırıp üzmeye, üzülmeye devam ediyoruz. her anı doyasıya yaşamak varken hayatı ertelemeye alışmışız. her ne kadar unutulacağı bilinse de üzerimize düşen görevi yapıp bir kez daha hatırlatıyor ve "hayat gerçekten kısa, anın tadını çıkarın!" diyoruz.
değmez bi kıza, değmez bir oğlana denir. mecnun'a söylemeye götü yiyen?
ve bir yıl daha bitmek üzere; Kalpten sevmeli, Kahkahalara boğulmalı Ve yüzünü güldürmeyi başaran hiç bir şeye sırtını dönmemeli insan, "SEN BENiM KAYBETMEK iSTEMEDiĞiM; seni seviyorum" cümlesini çekinmeden söyleyebilmeli sevdiklerine.
" hayat, silgi kullanmadan resim çizme sanatıdır. " John Christion.

paraya ihtiyacın yokmuş gibi çalış..
kimse seni üzmemiş gibi sev..
kimse seni seyretmiyormuş gibi dans et..
kimse seni dinlemiyormuş gibi şarkı söyle..
cennet dünyadaymış gibi yaşa !
hayat kısa
kuşlar uçuyor..

(bkz: cemal süreya)
flim gibi tanık olduğum kazadan sonra bunu bir kez daha anladım... hayat kısa... son nefesini verirken elini tuttuğumda anladım ölümün soğukluğunu... beni bırakıp gitme dediğinde anladım insanların yalnız ölmekten korkutuğunu...
HAYAT KISA VE SADECE BiR RÜYA.
çok geç dank eden gerçek.

hayat fani,
ölüm ani,
sevdan yetmez,
ara beni...
ve kuşlar uçuyor.
devamında ise kuşlar uçuyor denilir.
o zaman koy götüne her şeyin diye devam etmelidir.
kısa bir öyküdür hayat
yıllarını zaman makasıyla kestiğin
kırpık kırpık anılarda gözyaşı döktüğün
başlarken bitsin
biterken başlasın diye uğraş verdiğin...
kuşlar uçuyor diye devam eden cemal süreya dizeleri.
kuşlar uçuyor...
Hayat bu kadar kısayken,
Sana ömrüm diyorum,
Alınmıyorsun değil mi?
"vita brevis"

sofi'nin dünyası'sının yazarı jostein gaarder'nın diğer bir kitabının ismi. sevgilisi floria'dan augustinus'a yazılmış mektubunun çevirisinden ve yazarın notlarından oluşuyor. benim asıl ilgimi çeken doğrusu jostein gaarder'nın notları oldu. o da benim yazarı subjektif olarak aşırı sevmemden kaynaklanıyor. ben de kitaba ve dipnotlara dair hoşuma giden noktaları topladım.

augustinus - itiraflar'dan notlar:
"...yaşamaktan bezmiştim, ama ölmekten de korkuyordum"
"benim içimde olmaya dayanamayan, kırık, kanayan, bir ruh taşıyordum, ama onu nerede huzura kavuşturacağımı bilmiyordum"
"ey akademisyenler, siz ki büyük insanlarsınız, hayatımızı üzerine kuracak kesin bir şey bulamayacak mıyız?"
"tanrı, her şeyden önce insanların hep riyazat içinde yaşamalarını ister"

genel olarak notlar:
- riyazat: nefsin isteklerini kırma; perhiz, kanaat içinde yaşama
- ubi mens plurima, ibi minima fortuna (aklın çok olduğu yerde para az olur)
- si tacuisses, philosophus manuisses (sessiz kalsaydın, insan senin bilge olduğuna da inanırdı)
- obitus veneris (aşkın çöküşü)
- cicero, "o tempora, o mores" (hangi zamanlar, hangi alışkanlıklar)
- tacitus, "kadınlar yitirmekten dolayı acı çekerler, erkekler de yitirileni hatırlamaktan"
- adeodatus: tanrı'nın ihsanı
- terentius, "homo sum; nihil humanum a me alienum puto" (ben bir insanım ve insana özgü olan hiçbir şey bana yabancı değildir)
- sofokles'in kral oedipus eserinden: sonunda kral oedipus, babasını(laios) öldürüp annesiyle(lokaste) evlendiğinin farkına vardığında iokaste'nin elbise iğnesiyle gözlerini oyar.
- fouror poeticus: ozanın çılgınlığı
Birde herkes anlasa. Birde şu 40 harf safsatasi olmasa
Kuşlar uçuyor... Cemal Süreyanin güzel dizelerinden bir tanesi. hayat kisa... ve altına birkaç tane kuş cizimiyle insanin zihnini açan bir görüntü.
(bkz: bilal kısa)
Kola götünü.

Böyle değildi sanki ama her daim kollamak lazım tabi.
görsel
görsel
Köpekler uçuy...
Cemal Süreyanın klişe bir cümlesi olarak:" kuşlar uçuyor" u da beraberinde getiren cümle öbeği.

Peki sen hayatını kim ya da ne için harcıyorsun? Kendini ne için heba ediyorsun? Hayatın aptal insanlara ve onların akıl oyunlarına harcamak için inan ki çok kısa.