bugün

eger hayatta ki amac mutluluk ise hayaller aleminde veya rüyada mutlu olmak gercek hayatta mutsuzluktan yegdir. hayal, rüya, gercek fark etmez. kisi mutlu ise mutludur. mutluluk gercekle rüyayi falan ayirt etmez.
Mutluluk anlardan ibaret olan bir algıdır.Dolayısıyla x,y,z zaman dilimleri içinde mutlu olan bir kişi gibi hayallerinde mutlu olan kişi x,y,z anları gibi mutlu oluyordur işte.ancak bu zamana kadar edindiğim tecrübelerden anladığım kadarıyla insan gerçekte ne kadar mutsuz oluyorsa o kadar çok hayal kurmaya hayallerde mutlu olmaya başlıyor bir denge gibi bence.yıllar yıllar geçip bu mutsuzluğun hayatın kendisi olduğu idrakına varınca hayaller şu yönde şekilleniyor bir de 'x yerde y şekildeymişim,yok be çüş o kadar da değil z olsun aynen ama z olunca da kesin şöyle mutsuz olucam' uygun metaforu bulamamış olsam da anladığınızı varsayıyorum.