bugün

moruk lan,
hayaller gerçek olsa keşke. şimdi düşünüyorum da; bundan 8 sene önce kurduğum hayalleri gerçekleştirmişim de aşmışım nerdeyse. hani utanmasam ''olmasalar da olurmuş'' diyeceğim nerdeyse. şimdi yine hayallerim var önümde, belki ömür yeter de yaşarsam, neler olacağını göreceğiz hep birlikte; belki de gerçekleşecek onlar da.

acaba diyorum onları da gerçekleştirdikten sonra ''olmasalar da olurmuş'' demeye cüret edecek kadar ileri gidebilecek miyim lan? kader bu kadar ukâlaca yaşamama izin verecek mi yani?

şopenhauer abinin dediği gibi hep kalan eksikliklerin peşine düşerek mi sürecek oğlum bu ömür. belki de hiçbiri olmayacak; öyle bir ihtimal de var. 50 yaşında, emekliliğini bekleyen ve hala çalışmaya devam eden bir moruk düşün. sesleniyor arkadaşına; ''aah ah bu ay çocukların okul parası var, çok sıkışacağız'' ya da
'' aah ah emekliliğime 5 senem var hayırlısıyla, şu 5 seneyi bir atlatsam''
ve
''hamdi hadi kahveye gidip bir iki parti okey atalım lan, kafamız dağılır''

yapma!

dağılmış paramparça olmuş kafaları daha ne kadar dağıtabilir insan. dağıta dağıta bir şey kalmayacak işte en son.
tabi sen de haklısın; biraz şans, kısmet de lazım. riske girmeden suyun akışı da değişmez ama. ya kaçırırsın suyu da her yer kalır sular altında, ya da istediğin yörüngeye sokar da hükmedersin ufaktan. risksiz iş yok moruk.
başkaldıranlar her zaman risk alır bunu da unutma! ya ileri ya da geri; asla aynı yerde durmazlar.