bugün

I.Dünya savaşından mağlup ayrılan Osmanlı Devleti 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes antlaşması ile savaştan çekildi. Ateşkes antlaşmasının hemen ardından ülke işgale uğramaya başladı.13 Kasım günü ingiliz savaş gemileri istanbul boğazına gelmiş ve istanbul işgale uğramıştı. Böylece 5 yıl sürecek olan işgal dönemi başladı. işgal altında bir kentte esir gibi yaşamanın zorluğunu istanbul halkı acı bir tecrübe ile öğrendi. Bu süre içerisinde işgal kuvvetlerine karşı siyasi ve askeri mücadele sürerken hayat zorlukları ile olsa da devam ediyordu. işgal altındaki şehirde futbol da kaldığı yerden devam etmekteydi. Ancak farklı bir şekilde. Futbol maçları işgal güçleri olan ingiliz ve Fransız askeri takımları ile yapılmaktaydı. Milli heyecanın da etkisiyle bu maçlara halkın ilgisi fazlaydı. işgal kuvvetlerine karşı yapılan maçların büyük bölümünü Galatasaray ve Beşiktaş'ın yanısıra daha çok Fenerbahçe yapmıştı. Fenerbahçe işgal kuvvetlerine karşı oynadığı 50 maçın 41’ini kazanmış dördünde berabere kalarak büyük bir başarıya imza atmıştı. Bunun ötesinde 1920 yılında Genaral Harington2un emriyle klup kaatılmıştı. Kapatılma sebebi 3 maddede özetlenmişti. Fenerbahçe kulübü’nü basan işgal kuvvetleri kulübün genel kaptanı Ömer nazım’a kararını bildiriyordu: 1 – Fenerbahçe spor kulübü, ittihat ve Terakki Fırkası’nın bir şubesidir. Kulüp siyasi faaliyet için bir maskedir. 2 – Fenerbahçe, müttefik kuvvetlerine karşı düşmanca duygular beslemekte, bunu her fırsatta dile getirmektedir. 3 – kulüp Anadolu’daki asi kuvvetlere (Kuva-i Milliye'ye) silah ve cephane göndermektedir. üç maddelik ültimatomun ardından sonuca geliniyordu: Fenerbahçe kapatılmıştır! Fenerbahçe cumhuriyeti, kurtuluş savaşında cepheye cephane sevkiyatı yaptığı için ve Türk ordularına moral kaynağı olduğu için işgal kuvvetleri tarafından kapatılmıştı. Yoğun baskılar ve direniş sayesinde sadce 70 gün kapalı kaldı.
ingiliz işgal kuvveti takımıyla yapılan en önemli karşılaşma ise 29 Haziran 1923 tarihinde yapılan General Harrington kupası maçı oldu. Bu tarihlerde kurtuluş savaşı başarı ile sonuçlanmış, Yunan orduları Anadolu’dan atılmıştı. TBMM heyeti Lozan’da barış görüşmelerini yapmaktaydı. işgal yakın zamanda sonlanacağının belli olmaya başladığı tarihlerde General Harrington Fenerbahçe’yi mağlup ederek şehirden ayrılmak düşüncesindeydi. Bu sebeple kendi adını taşıyan bir kupa maçı düzenlemeye koyuldu. Harrington ingiliz askerlerinin oluşturduğu takımlardan bir turnuva yaparak Fenerbahçe ile maç yapacak takımı belirleyecekti. Turnuvanın sonunda üç takım ön plana çıkmıştı: Irish Guards, Grenadiers Guards ve Goldstream Guards. Ancak Harringtn bunlardan herhangi birini seçmedi. Bu üç takımın içinden en başarılı futbolculardan bir takım oluşturuldu. Oluşturulan bu takımın ismi “Goldstream Guards” olarak belirlendi.

Harrington bu hazırlıkların ardından 80 santimlik gümüş bir kupa yaptırdı ve istanbul gazetelerine bir ilan vererek Türk takımlarına davette bulundu. Ancak bu yalnızca davet değildi bir çeşit meydan okumaydı. “Türk kulüpleri diledikleri gibi takviye de alabilirler.” Bu meydan okumaya cevap beklendiği şekilde Fenerbahçe’den geldi. Fenerbahçe şartsız olarak bu daveti kabul etti.Fenerbahçe’nin ingiliz karmasına karşı yapacağı maç gündemin en önemli konusu haline geldi. Maç Taksim Stadyumunda 29 Haziran günü oynanacaktı. General Harrington bu maçı fazlasıyla önemsemekteydi ve şeref tribününde yanında Malta Valisi Lord Plummer’in de olmasını istemiş onu da maça davet etmişti. Fenerbahçe-Goldstream Guards maçı binlerce seyircinin tezahüratları altında saat 15’te başladı.Fenerbahçe Şekip Kulaksızoğlu- Hasan Kamil Sporel, Cafer Çağatay- Kadri, ismet, Fahir- Sabih, Alaeddin Baydar, Zeki Rıza Sporel, Ömer Tanyeri, Bedri Gürsoydan oluşan kadrosuyla sahaya çıktı. 30.dakikada 1-0 mağlup duruma düşen Fenerbahçe ikinci yarıda attığı iki gol ile General Harrington’un oluşturduğu bu ‘ingiliz Milli Takımını’ mağlup etti. General Harrington gümüş kupayı takım kaptanı Hasan Kamil Sporel’e verdi. Binlerce seyirci bu tarihi anların ardından Fenerbahçeli futbolcuları Tünele kadar muzlarında taşıdılar oradan Kadıköy’e uğurladılar. Lozan’da bulunan TBMM heyeti de bu maçtan haberdardı. Heyetin başında bulunan ismet inönü de Fenerbahçe takımına bu başarısından dolayı ‘Heyetimiz namına hepinizi meserretle tebrik eder, gözlerinizden öperim’ şeklinde bir kutlama mesajı gönderdi.

Kısacası taşıdığı anlam bakımından dünya üzerinde alınabilecek en büyük kupadır.

http://alkislarlayasiyoru...pasi-fenerbahcenin-zaferi