bugün

insanı dertlere garkeden durumdur. başımdan geçen bir olayı anlatacağım size. %100 gerçek.

halı sahada yaptığımız maçlarda sürekli bizim takım yeniliyor. gerek maç sırasında gerek maç sonrasında hep birbirimize giriyoruz. neyse dedik şu takımdaki cenabeti bulalım. sırayla bizden biri kazanan takıma geçiyor her hafta. gene kazanıyor adamlar. neyse sıra bana geldi. geçtim. maçın ilk devresini gene kazanan takım önde bitirdi. ikinci yarı benim asıl takım bi başladı oynamaya, yenildik. ilk defa oluyor böyle bir şey. ben cenabetlik üzerime yapışacak diye tırsa tırsa çıktım sahadan. elemanların hepsi gülüyor. bakmıyorum o tarafa. sonradan geldiler yanıma bana kumpas kurmuş ibneler. benim geçeceğim hafta hepsi anlaşıp şike yapmışlar. sonra türk futbolu niye ilerlemiyor. amına koyim amatör ruh böyle yaparsa profesyoneller ne yapmaz. göt laleleri.
sürekli aynı takımla çıkıp kaybeden oluyorsan takımda bir cenabetlik var demekdir, kişi olarak farklı takımlarda oynayıp hep yenilen tarafta oluyorsan cenabetin kendisisindir.

not:hacı sana kurulan kumpas iyimiş. işte türk futbolu halı sahaya kadar inmiş kirli eller.
halı sahada sürekli kaybeden takımların karakteristik özelliği, defansın göbeğindeki oyuncularının mutlaka 40-45 yaşlarında, tercihen göbekli ve kel, maç boyunca 48 defa "olum erkan niye koşmuyosun geriye" diye bağıran, golü yiyince de zılgıtı yine takımın forvetine basan bir amca olmasıdır.

Bundan mütevellit, halı saha maçlarında sürekli yenilen takımda olmak istemiyorsanız takımınızın defansına tapu kadastrodan, nüfus idaresinden, mahalle esnafından amca koymayınız, koydurtmayınız.
bir süre sonra halı sahadan sıkılmanıza da sebebiyet veriyor. arkadaşlarla aranızı açıyor.