bugün

her devlet adamından imam olmayacağının farkında olan insanı anlatan, durum.
olması gerekendir. müslümana müslüman denir zaten. ayrıca halifeliğin ne hallere düştüğünü bilmeden o adama dil uzatana insan deyip sözlükte yazarlık veriyorlar. bu ne ki?
müslümanlığı çok önemli bir meziyet zanneden şakirt nidasıdır. müslüman tabiri nedir onu bir açın siz baştan! müslümanlık bir soyluluk tabiri midir? mekkeli bir at hırsızından bahsediyorsak; evet, belki... bir insanın başarısı müslüman olup olmamasına göre mi derece kazanıyor? bunları yazmakta kullandığınız aletlerin bile mucidi bir dinsiz olan steve jobs değil mi ey sersem hilafet savunucuları? gidin ceylan derisine yazın uhrevi değeri yüksek saçmalıklarınızı...
türkleri islam dünyasından koparan kişiye, dinini kaldıran, adeta inançsız bir ülke kuran kişiye müslüman demektir aynı zamanda. zaten yaşasaydı o da istemezdi.
(bkz: yahudi hizmet ödülü alan adama müslüman demek)
kişinin kendi bileceği bir iştir.

benim değinmek istediğim bir nokta var ki o da hilafet bir işe yaramadı palavrasıdır.
halifelik makamının istiklâl harbi ya da 1. cihan harbinde "işimize yaramadığı" iddiası bize ilkokul sıralarından beri öğretildi durdu. kimi yıllarca buna inanarak yaşadı da. belki milletimizin çoğunluğu, istatistik yok elimde.

halifeliğin bir işe yaramadığını dillendirenlerin bir amacı vardı. bu da hilafetin ilgasına meşruiyet kazandırırken bir başka dayanak bulma gayesi idi.
ancak o günün üzerinden çok olmasa da, azımsanamayacak bir vakit geçti ve biz gerçekleri daha iyi anlamak zorundayız.

bu arada belirtmeliyim ki, bize karşı savaşan siyon katır birlikleri sebebi ile kimse "yahudi ihanetinden" söz etmezken "arap ihanetinin" gündemde her daim tutulması manidardır.

halifeliğin işe yaramadığına yönelik iddiaların "temelinde" arap ihaneti yatmaktadır. bu tespiti yapanlar arap toplumunu da, o dönemleri de pek bilmiyorlar anlaşılan.
öncelikle, islamiyet her ne kadar dağınık arap kabilelerini bir millet hâline getirdiyse de yine de kabilecilik anlayışını tamamen yıkamamıştır ve bu da bu kabilelerin kullanılmasına olanak sağlamıştır.

osmanlı devleti'ne yönelik baş kaldırıyı da bu çerçeve içerisinde değerlendirmek gerekir. osmanlı ordusuna karşı mücadele edenler şerif hüseyin ve etrafındaki birkaç kabileden ibaret olduğu gibi, osmanlı ordusu saflarında savaşan çokça kabile de mevcuttur.
bir arap olan sadun paşa ise bunun en önemli örneğidir. kendisi birçok arap kabile liderini etrafında toplamıştır. o kadar ki, atatürk kendisini türkiye'ye davet etmiş; kendisine çiftlik vermiştir.

bundan başka halkın millî mücadeleye katılmasına yönelik vaazlar veren ahmed eş-Şerif es-Senusi de bir arap.

arap ihaneti palavrasına, hilafetin hiçbir işe yaramadığı iddiasına bu iki isim ve yaptıkları bile yeterli aslında ya, biz yine devam edelim ve istiklâl harbi ile ilgili bir soru soralım:

silah kaçırdığımız depoların önünde hangi askerler vardı?
cevabının hint müslümanı ingiliz askerleri olduğu bu soruya bir ekleme daha yapıp, anlamı pekiştirelim:
eğer silah depolarını bekleyenler müslümanlar olmasaydı, bu kadar rahat silah kaçırabilir miydik?
hayır diyebilecek kadar bağnazlaşmış birileri çıkmaz umarım.

bu noktada bir soru sorulabilir:
peki neden bize karşı savaştılar?

1. yanlış bilgilendirildiler.
2. zorlandılar.

hint müslümanları en başta osmanlı'ya karşı savaşmayacaklarını; mücadelelerinin almanlara karşı olacağını zannediyorlardı. durum bu iken pek çoğu ingiliz birliklerine katıldı.
Ancak işin aslı ortaya çıktıktan sonra isyan hareketleri baş gösterdi ve bu hareketler neticesinde pek çok hint müslümanı öldürüldü, binlercesi ise tutuklandı.

hint müslümanlarının istiklâl harbi içindeki yardımları da inkâr edilemez. hindistan hilafet komitesinin millî mücadeleye maddî destekte bulunmasının yanında, pek çok sivil gösteriyi organize ettiği; ingiliz hükümetine millî mücadeleyi desteklediğini belirttiğini biliyoruz.

istanbul'un ingilizler tarafından ilhak edilmeyişinin bir sebebinin de istanbul'un ilhakı üzerine hindistan'da yaşanması muhtemel ayaklanmaların olduğu sıkı bir kemalist olan sina akşin'in bile kitaplarında kabul görmüştür. inanmayanlar kendisinin 3 ciltlik istanbul hükümetleri ve millî mücadele çalışmasına göz atabilirler.

ayrıca unutulmamalıdır ki cumhuriyet'in en büyük kurumlarından olan iş bankası bile o müslümanların parası ile kurulmuştur.

hâl böyle iken hâlâ "arap ihaneti" ve "işe yaramayan bir hilafet" sözlerini bırakmanın vakti geldi de geçiyor.

ek: kendi milletimden başka bir milleti yani türk milletinden başka bir milleti yüceltme sevdam yok. doğru da bulmam. ancak bizim için ter ve kan dökmüşlere; parasını sarfedenlere hain damgası vurulmasına da tahammül edemiyorum.
peygamberin cenazesi bile defnedilmeden kim halife olacak? tartışmaları başlamışken, daha sonra halifelik bir saltanata, tapılacak bir güce dönüştürülmüşken, bugünkü gibi halifeliği iktidara malzeme yaparken bazıları; atatürk ne yapacaktı?
tabii ki kaldıracaktı.