bugün

birbirleri ile doğru orantılı olan unsurlardır...

evet, ülkemizde halihazırda iktidarda olan akp döneminde çıkarılmış bir "hal kanunu" mevcut.
2011'de çıkarılan bu hal kanununun tam metnine şuradan ulaşabilirsiniz;
http://www.resmigazete.go...r/2011/12/20111207-13.htm

bu metni okuduğunuzda ilgili kanunun 1. maddesi harika ifadeler içeriyor.

--spoiler--
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, sebze ve meyve ticaretinin kaliteli, standartlara ve gıda güvenilirliğine uygun olarak serbest rekabet şartları içinde yapılmasını sağlamak, toptancı hali içinde veya dışında işlem gören sebze ve meyvelere ilişkin bilgileri elektronik ortamda tutmak, izlemek ve duyurmak, meslek mensupları ile diğer ilgilileri kayıt altına almak, bunlara yönelik veri tabanı oluşturmak ve toptancı halleri arasında ortak bilgi paylaşımını ve iletişimi sağlamaktır.
--spoiler--

süper bişey değil mi?
her şeyin kayıt altında olması, güvenilir olması falan filan.

bakınız bu uzun yazıda ben çiftçiler ile görüştüm, hal yasasını inceledim.
soluklanarak ve küfür ede ede okuyunuz.

şu günlerde malum domates fiyatları tavan yapmış durumda.
domates 7 tl'den 10 tl'ye kadar etiketlendiriliyor.
oysa üretici 1 liraya, 1.5 liraya sattığını söylüyor.

işte burada bu hal yasası devreye giriyor.
çiftçi ürettiği mamulü gidip direk satamıyor. örneğin pazarcı esnafı da gidip direk çiftçiden alamıyor.
antalya'da üretilen domatesin istanbul'daki semt pazarında tezgaha çıkabilmesi için önce hale girmesi gerekiyor.

işte yukarıda belirttiğimiz hal yasası, bir ürünün hale girme mecburiyetini kanunlaştıran yasadır.
üretici malını tüccara satacak, tüccar da hale getirecek, haldeki yazıhaneler de pazarcıya, esnafa satacak.
hal böyle olduğunda da tarlada 1 lira olan domates pazarda 7 lira oluyor.

çünkü üretici malını getirip kendi satamıyor.
çünkü akp çıkardığı yasa ile türk çiftçisini öldürüp, halde yazıhanesi olan kürtleri zengin ediyor.

bugün istanbul, ankara, izmir, bursa gibi şehirlerin hallerine gidin bakın, burada komisyonculuk yapanlar, yazıhanecilik yapanlar, nakliyecilik yapanların tamamı kürttür.
bursa'nın gürsu, iznik, karacabey, mustafakemalpaşa ilçelerinde tarlalardan meyve, sebze toplayanların tamamı ne yazık ki kürttür.
buzhaneler birer birer kürtlerin eline geçiyor.
izmir'de, manisa'da, aydın'da da durum böyle.
antalya keza öyle.

çiftçi malını kamyona yükleyip götürüp kendi satamıyor, sattırmıyorlar...

bunun müsebbibi akp döneminde yıllarca tarım bakanlığı yapmış olan mehdi eker'dir.
şu anki tarım bakanımız olan faruk çelik'in yakınlarından birinden kulaklarımla şu lafı duydum;
(bkz: tarım bakanlığındaki pkk lıları temizliyoruz)

bu ayrı bir yazı konusu.
ama öyle içten, öyle şikayet eder gibi söyledi ki.
bu hal yasasını öyle bir anlattı ki, umarım bakanlıktaki kürt ve pkk'lılar temizlenir, umarım hallerdeki kürt hakimiyetinin önü kesilir de çiftçimiz de, halkımız da rahat eder.

akp iktidarı şayet halktan yana ise bu hal yasasına bir son verilmeli, çiftçinin, üreticinin ürünlerini nihai tüketici ile buluşturabilmesinin önü açılmalıdır.
doğuda toz satıp, batıda parasıyla çiftçiyi ezen kürtlere prim tanınıp, kürtler ve pkk'nın devlet eliyle para kazanmasının önüne geçilmelidir.
maalesef ki her şeyde olduğu gibi tarım politikası da sıçmıştır.

ama olsundur, evet veren kesimin %80'i alt gelirli 1.5 tl lik domatese muhtaç gruba hükmeder ki bu da büyük bir tezatı getirir, aslında tezat değil siken sevilir mantığının ürünüdür.