bugün
- suriyeliler suriye'ye dönsün16
- sel felaketinin nedeni cehapedir10
- cumaya gidenlerin çok azalması12
- tilki ailesi9
- insana kendini kötü hissettiren şeyler13
- oksijensizsu10
- düşün ki o bunu okuyor14
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar14
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı26
- çabuk vazgeçen insan10
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız12
- özgür özel10
- fatih terim'in yuhalanması16
- ayça tilki10
- icardi190521
- memesi küçük olmak14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi14
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge37
- adolf hitler9
- anın görüntüsü8
- ben bu davanın savcısıyım8
- ideal duş alma sıklığı8
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- vatandaşlık farkı alan otel24
- nazar değdi sözlük12
- hamas bir terör örgütüdür23
- güne bir şarkı bırak10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- icardi1905 silik olsun kampanyası11
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır19
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim21
- sabah aç karnına içilen bira12
- alınan en güzel iltifat13
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
Bu başlıkta neyin nesidir diyebilirsiniz ancak, öyle meslekler var ki, o mesleğe tabi olan insanlar kendilerini herkesten üstün görebilmektedir. Yakın zamanda yaşadığım bir olay neticesinde bu tanımı yapmakta çokta yanlış olmadığımı gördüm. Bu tür meslekler genelde yüksek öğrenim görmenizi gerektiren mesleklerdir. Özellikle tıp ve hukuk alanında eğitim görmüş insanların bazılarında, kendi kişisel yapılarına da bağlı olarak, diğer insanları hor görmek ve kendisine saygı duyulması gerekiyormuşçasına davranmak bir yaşam biçimi olmuştur.
kendimden bahsetmeyi sevmem ancak, olayın vehametini daha iyi anlamanız için bunu yapmam gerekiyor. Ben, 10 yıldır mesleğini en iyi şekilde icra etmeye çalışan bir inşaat yüksek mühendisiyim. Türkiye'de ve dünyanın çeşitli bölgelerinde son derece önemli yapıların statik hesaplarını yaptım. fakat bundan dolayı asla kendimi dev aynasında görmedim. neyse, yaşadığım üzücü ve sinir bozucu olaya geçelim. bundan beş sene önce askerliğimi yapmak üzere birliğime teslim oldum. Askerlik kararı aldırmaya gittiğimde bakaya olduğumu söylediler ve benden bunun haklı bir sebebi varsa göstermemi istediler. Bende yüksek lisans mezuniyet karar tarihini göstererk okulumun biraz erken davrandığını gösteren bir belge sundum. Askerliğim bitti ve yaklaşık bir sene önce şişli adliyesine yeniden ifade vermek için çağrıldım. Durumumu kendilerine izah edip beş sene önce sunduğum bir belgeyi hatırlatacaktım. Adliyeye gittim ve uzun bir bekleyişten sonra adım okundu. Sektereter gibi çalışan birçok insanın ve masanın olduğu bir odaya girdim. Masaların birinde sivil giyimli bir bayan ifademi almak üzere bilgisayarın başında bekliyordu. Ellerim ceplerimde ifademi verirken, bayanda söylediklerimi bilgisayarda yazıyordu. O sırada odaya bir başka sivil giyimli bayan girdi. ifade verdiğim bayana bir şeyler soruyordu ve bana dönüp;
- sizi saygıya davet ediyorum.
+ pardon anlamadım.
- şu an mahkemedesiniz ve karşında bir hakim var. Ellerini cebinden çıkar.
Bir anda şok olmuştum. Böylesi bir kabalık ve aşşağılayıcı tavırla hiç karşılaşmamıştım. O an çok sinirlendim ve;
+ kusura bakmayın ama sizin hakim olduğunuzu gösterir bir tarafınız yok. Cübbenizi giyin, o zaman sizin mekanınızda biraz daha dikkatli olmaya çalışırım.
Kelimeler ağzımdan sıcak bir alev gibi çıkarken bu alevin yüzüne vurduğu zatın yüz ifadesi tokat yemişe döndü. Bu lafın altında kalmayacağı kibirli yapısından ve kaba oluşundan belliydi. Aynı tavrını devam ettirmek istese de kelimeler ağzından kekeleyerek çıkmaya başladı. Kendi memurları önünde küçük düşmüştü bir kere. Devam ettim;
+ ben de inşaat yüksek mühendisiyim, o zaman sizde bana saygı gösterin ve oturduğunuz sandalyeden kalkıp aynı izhada konuşalım.
Sonuçta, ifade verdiğim odaya benim gibi haklı veya haksız yere bakaya düşmüş gariban halkımın insanları ifade vermeye geliyordu. Onların hepsi de mahkemeden ve askerden korkan insanlardı. Ağına düşürdüğü herkese bu şekilde aşağılayıcı davranmayı alışkanlık edinmiş bir yargı mensubunun bu olay sonrasında insanlara karşı daha dikkatli davranacağı düşüncesiyle oradan ayrıldım ancak, karşılaştığım şok edici davranış sokakta yürüken hala dizlerimi titretiyordu.
kendimden bahsetmeyi sevmem ancak, olayın vehametini daha iyi anlamanız için bunu yapmam gerekiyor. Ben, 10 yıldır mesleğini en iyi şekilde icra etmeye çalışan bir inşaat yüksek mühendisiyim. Türkiye'de ve dünyanın çeşitli bölgelerinde son derece önemli yapıların statik hesaplarını yaptım. fakat bundan dolayı asla kendimi dev aynasında görmedim. neyse, yaşadığım üzücü ve sinir bozucu olaya geçelim. bundan beş sene önce askerliğimi yapmak üzere birliğime teslim oldum. Askerlik kararı aldırmaya gittiğimde bakaya olduğumu söylediler ve benden bunun haklı bir sebebi varsa göstermemi istediler. Bende yüksek lisans mezuniyet karar tarihini göstererk okulumun biraz erken davrandığını gösteren bir belge sundum. Askerliğim bitti ve yaklaşık bir sene önce şişli adliyesine yeniden ifade vermek için çağrıldım. Durumumu kendilerine izah edip beş sene önce sunduğum bir belgeyi hatırlatacaktım. Adliyeye gittim ve uzun bir bekleyişten sonra adım okundu. Sektereter gibi çalışan birçok insanın ve masanın olduğu bir odaya girdim. Masaların birinde sivil giyimli bir bayan ifademi almak üzere bilgisayarın başında bekliyordu. Ellerim ceplerimde ifademi verirken, bayanda söylediklerimi bilgisayarda yazıyordu. O sırada odaya bir başka sivil giyimli bayan girdi. ifade verdiğim bayana bir şeyler soruyordu ve bana dönüp;
- sizi saygıya davet ediyorum.
+ pardon anlamadım.
- şu an mahkemedesiniz ve karşında bir hakim var. Ellerini cebinden çıkar.
Bir anda şok olmuştum. Böylesi bir kabalık ve aşşağılayıcı tavırla hiç karşılaşmamıştım. O an çok sinirlendim ve;
+ kusura bakmayın ama sizin hakim olduğunuzu gösterir bir tarafınız yok. Cübbenizi giyin, o zaman sizin mekanınızda biraz daha dikkatli olmaya çalışırım.
Kelimeler ağzımdan sıcak bir alev gibi çıkarken bu alevin yüzüne vurduğu zatın yüz ifadesi tokat yemişe döndü. Bu lafın altında kalmayacağı kibirli yapısından ve kaba oluşundan belliydi. Aynı tavrını devam ettirmek istese de kelimeler ağzından kekeleyerek çıkmaya başladı. Kendi memurları önünde küçük düşmüştü bir kere. Devam ettim;
+ ben de inşaat yüksek mühendisiyim, o zaman sizde bana saygı gösterin ve oturduğunuz sandalyeden kalkıp aynı izhada konuşalım.
Sonuçta, ifade verdiğim odaya benim gibi haklı veya haksız yere bakaya düşmüş gariban halkımın insanları ifade vermeye geliyordu. Onların hepsi de mahkemeden ve askerden korkan insanlardı. Ağına düşürdüğü herkese bu şekilde aşağılayıcı davranmayı alışkanlık edinmiş bir yargı mensubunun bu olay sonrasında insanlara karşı daha dikkatli davranacağı düşüncesiyle oradan ayrıldım ancak, karşılaştığım şok edici davranış sokakta yürüken hala dizlerimi titretiyordu.
bulunduğu yeri hazmedememiş insan serpintilerinin * mesleği ne olursa olsun karşı tarafa hissettirdiğidir. (bkz: öğretmen olmuşsun adama olamamışsın) (bkz: doktora bak ötü kalkık) (bkz: üniforma tamam da sen olmamışın) gibi tepkilere sebep olan durumlardır.
gelelim örneğe
özel bir hastane ile anlaştım görevimde ki ilk gün. hemşirelerin bankosunda oturuyorum tanışma faslı falan, çocuklar çay ikram ettiler afiyetle içiyorum. üzerimde cerrahi formam taaa öğrenciliğimden kalma ama en çok sevdiğim. o sırada sivil bir tip geldi. selam yok sabah yok
tipo: hemşire ne bu dağınıklık... bla bla
hemşire: kem küm ...
t: kaç defa dedim size personel burada oturmayacak (yüzüme bakmıyor yoksa yiyecek kalayı)
ben o sırada bacak bacak üstüne atmış oturuyorum.
adamın ağzından salyalar sıçrıyor
T: ben dedim hala duruyor bak...
personel oturmayacak burda...
hemşire kız halden hale girdi. artık sabrım tükendi. sordum
b: beyfendi tanışmak sizle ben drherpes buranın sorumlu doktoru bir sorun olursa ben çözerim şimdi müsaade edin de ekibimle tanışma toplantımı bitireyim.
adam durdu bir şey söyleyecekti yutkundu gitti... sonradan sonraya öğrendim turkuaz rengi formayı burada personel giyermiş.
dr ya da hemşire olmadığım, çalıştığım işyerinde üzerimde forma ile aşağılanmıştım ve anlamıştım bizim meslekte çok yavşak var
gelelim örneğe
özel bir hastane ile anlaştım görevimde ki ilk gün. hemşirelerin bankosunda oturuyorum tanışma faslı falan, çocuklar çay ikram ettiler afiyetle içiyorum. üzerimde cerrahi formam taaa öğrenciliğimden kalma ama en çok sevdiğim. o sırada sivil bir tip geldi. selam yok sabah yok
tipo: hemşire ne bu dağınıklık... bla bla
hemşire: kem küm ...
t: kaç defa dedim size personel burada oturmayacak (yüzüme bakmıyor yoksa yiyecek kalayı)
ben o sırada bacak bacak üstüne atmış oturuyorum.
adamın ağzından salyalar sıçrıyor
T: ben dedim hala duruyor bak...
personel oturmayacak burda...
hemşire kız halden hale girdi. artık sabrım tükendi. sordum
b: beyfendi tanışmak sizle ben drherpes buranın sorumlu doktoru bir sorun olursa ben çözerim şimdi müsaade edin de ekibimle tanışma toplantımı bitireyim.
adam durdu bir şey söyleyecekti yutkundu gitti... sonradan sonraya öğrendim turkuaz rengi formayı burada personel giyermiş.
dr ya da hemşire olmadığım, çalıştığım işyerinde üzerimde forma ile aşağılanmıştım ve anlamıştım bizim meslekte çok yavşak var
2 numaralı yazıya cevaben;
anlatılanlar dikkatli okunursa ifade verilen yerin bir mahkeme salonu olmadığı ve tamamen sivil giyimli insalardan oluşan bir birim olduğu anlaşılır. Pardon ama böylesi bir ortamda kimin hangi meslekten olduğunu kim anlayacak? Benim tepkim, kendini tanıtmadan orta yere zıplayıp karşısındaki herkese ahkam kesen kümesinin horozlarınadır. Bu diyaloğa suç demek için geçerli sebeplerin olması gerekir ki bu sebebi ben göremiyorum. Hadi suç sebebi var diyelim. Önemli olan, karşındaki kim olursa olsun ona saygı göstermek olduğunu egosu yüksek insanların anlamasıdır.
anlatılanlar dikkatli okunursa ifade verilen yerin bir mahkeme salonu olmadığı ve tamamen sivil giyimli insalardan oluşan bir birim olduğu anlaşılır. Pardon ama böylesi bir ortamda kimin hangi meslekten olduğunu kim anlayacak? Benim tepkim, kendini tanıtmadan orta yere zıplayıp karşısındaki herkese ahkam kesen kümesinin horozlarınadır. Bu diyaloğa suç demek için geçerli sebeplerin olması gerekir ki bu sebebi ben göremiyorum. Hadi suç sebebi var diyelim. Önemli olan, karşındaki kim olursa olsun ona saygı göstermek olduğunu egosu yüksek insanların anlamasıdır.
Bunların en başında subaylar gelmektedir.
Mesela bir gün askerlik şubesine gitmem gerekti ve bir noktada şube başkanı komutanın imza atması için erler bekliyor. Adam dışarı çıkmış; 30 dakika beklediler, bir sürü kişi. Adam gelmeden önce zil çalınıyor, adamın kapısını falan açıyor erler o derece. Adam odasına girdi; öyle oturdu keyif yaptı falan. Bir 30 dakika sonra imza bekleyenleri içeri çağırdı. "gel", "dur", "ne var", "al", "git", "kimden aldıysan dosyaları ona ver". Adamın kurduğu cümleler bu. "sen kimsin lan artist" demek o kadar geldi ki içimden adama. Altı üstü kıytırık bir askerlik şubesinde başkansın başka bir şey değilsin. Ne bu artistlikler? Erlerle "çay getir", "bana cetvel bul", "kapat" tarzı konuşmalar. Azıcık saygı göstersen ölür müsün, rütben mi düşer biraz saygı göstersen insanlara! Bu gibi adamların ordunun çoğunu oluşturmasından dolayı ben bu ordudan, meslekten nefret ediyorum arkadaş. Nerede o düşmana karşı tek yürek olan ordu, nerede bu bir özelliği olmayan heriflerin gençler üzerinden egolarını doyurdukları sözde ordu.
Mesela bir gün askerlik şubesine gitmem gerekti ve bir noktada şube başkanı komutanın imza atması için erler bekliyor. Adam dışarı çıkmış; 30 dakika beklediler, bir sürü kişi. Adam gelmeden önce zil çalınıyor, adamın kapısını falan açıyor erler o derece. Adam odasına girdi; öyle oturdu keyif yaptı falan. Bir 30 dakika sonra imza bekleyenleri içeri çağırdı. "gel", "dur", "ne var", "al", "git", "kimden aldıysan dosyaları ona ver". Adamın kurduğu cümleler bu. "sen kimsin lan artist" demek o kadar geldi ki içimden adama. Altı üstü kıytırık bir askerlik şubesinde başkansın başka bir şey değilsin. Ne bu artistlikler? Erlerle "çay getir", "bana cetvel bul", "kapat" tarzı konuşmalar. Azıcık saygı göstersen ölür müsün, rütben mi düşer biraz saygı göstersen insanlara! Bu gibi adamların ordunun çoğunu oluşturmasından dolayı ben bu ordudan, meslekten nefret ediyorum arkadaş. Nerede o düşmana karşı tek yürek olan ordu, nerede bu bir özelliği olmayan heriflerin gençler üzerinden egolarını doyurdukları sözde ordu.
güncel Önemli Başlıklar