bugün

dünyanın -istisnasız- tüm gelişmiş ülkelerinde olan sistemdir. güçler ayrılığının bunla alakası yoktur. fransada hsyk başkanlığını devlet başkanı yapmakta tüm üyeleri meclis seçmektedir. bu adamlar diktatörlükle mi yönetilir.

kaldı ki cumhurbaşkanını milletvekilleri seçiyor, önümüzdeki seçim değişecek ilk defa.
e bu güçler ayrılığı ilkesine aykırı değil mi?
kuvvetler ayrılığı "yasama yürütme yargı" şeklinde değil recep-tayyip-erdoğan şeklindedir.
savaş ve idam kararı çıkartabilen bir meclise yapılan ağır bir hakarettir; yargıya aday sunmasını bahane etmek.

vergisini verdiğiniz, vatan savunmasına iştirak ettiğiniz memlekette; yargı bürokratlarının ideolojilerini dayatmasına ve bu ideoloji çerçevesinde yaşamayı zul olarak kabul etmeyenlere tüh olsundur.

asıl olan millettir. bürokratlarının kafa konforu için zillet çekmek zorunda değiliz.

yeni anayasa değişikliği yargıdaki mezhepci kadrolaşmayı çözmekte ve daha çoğulcul bir yapıya kavuşturmaktadır.

sivas, erzincan ve tunceli yapılanmasının yargıda etkisiz kalması bazılarını rahatsız etmesi de normaldir.

devlet memurlarına uşaklık devri bitmiştir; artık bürokratlar halkın kulu kölesi olacaktır. nokta.