bugün

övünmek gibi olmasın ama sanırım bu benim. nerde ağzı açık, sağa sola bakan biri varsa gelir bana adres sorar. kimin kolunda saat yoksa yanaşıp bana "saatiniz var mı acaba?" der. yanımda 3-4 arkadaşım olsa bile her defasında sorunun muhattabı ben olurum. hatta gelip bir şey soracak adamı 50 metreden kestirebiliyorum artık. mesela geçen gün markette kadının biri elimdekilere bakıp "o kazandibi güzel mi ya? ben geçen o markanın profiterolünü aldım hiç beğenmedim. alıyım mı sizce?" diyerek hiç tanımadığı halde bana damak tadını emanet etti. işte bu sebeplerden, her sabah evden çıkmadan trt 2'yi açıp, saatim geri kalmış mı diye kontrol ederek; boş zamanlarımda google earth'ten bilmediğim mahallelerdeki cami, okul, cadde ve sokakları öğrenerek bana güvenen halka en doğru cevabı verebilmek için çalışıyorum. gelecek seçimlerde de adayım.
ne istediğini ve ne olduğunu bilen erkektir.
(bkz: baba)
bir erkeğin güven verip vermediğini anlamanın en sağlam yolu elini sıkmaktır. eğer sıkılan el güçlü bir şekilde elinizi kavrıyorsa, elin aşağı yukarı hareketinde bir özgüven varsa, tamamdır o adam güven verir. bir de yarağa dokunur gibi el tutanlar var ki koşarak uzaklaşmak lazım.
hadım edilmiş erkektir.
Kolay kolay bulunamayan erkektir.
muhtar aday adayı yazardır.
Daha dünyaya gelmemiştir o. Şayet varsa kapış kapış gidecek olandır.
aslinda en son güvenilcek erkektir.bi düşün neden yalansiz,dolansiz,sifir hatayla karsında dursun ki.
Kaç lira lan bir güven ?!
25inden sonra kadınlar tarafından tercih edilir.
adam onlara göre; zeki, güçlü, karizmatiktir.