bugün

Bu günden itibaren Bilim ve Teknolojiye Dair Güncel Her Bilgi Maddeler halinde burada.

1- ABD ve Rus Mühendisler "Çok Uluslu" Ay Üssü üzerinde teknik incelemeler yapıyorlar. 2024'te emekliye ayrılacak olan Uluslararası Uzay istasyonundan sonra uzayda gelecekte var olacak işbirliğine ilişkin planlar üzerinde duran taraflar, Resmi bir anlaşmaya varılamamasına rağmen, teknik açıdan incelemelerini sürdürüyorlar. anlaşma yakındır. Diğer ortak ülkeler arasında Türkiye' yi de görebilmek dileğiyle.

2- 1.000 kişi ile yapılan araştırmada, katılımcılar arasında günde en çok telefonuna bakanlar Türkler çıktı. Yüzde 11 günde 200 defa bakıyor.

3- Bilgisayar korsanı ağı Anonymous bugün manşetlere çıktı ve bu sefer NASA’nın uzaylı yaşamanını kanıtını ilan etmenin eşiğinde olduğunu iddia ediyor. Bu epey iddialı bir ifade, fakat siz fazla heyecanlanmadan önce ben detaylı bir kontrol yaptım ve Anonymous' un kendi kuramını destekleyecek yeni bir delile sahip olmadığını gördüm.

4- Japonya açıklarında yürütülen derin deniz araştırmaları, kıyı şehirlerini basarak Fukuşima Nükleer Santrali’nin soğutma sistemini bozan ve ülkede radyasyon felaketine yol açan dev tsunami dalgalarının sebebini ortaya koymuş. Yani bir nevi deprem otopsisi yapılmış (Detaylar Pop Sci' da).
Günlük Bilgi Seansı;

1- Disney Research ve Boston Massachusetts Üniversitesi araştırmacılarından oluşan ekip, geliştirdikleri yapay zekanın, bir hikayenin ne kadar başarılı olacağını belirleyebildiğini ya da bir grup hikaye arasından hangisinin daha iyi olduğunu seçebildiğini belirtmiş. Hikayelerin kalitesini belirlemesi için geliştirilen yeni yapay zeka motoru sayesinde Disney’in ürettiği oyuncaklar gelecekte en güzel uyku vakti hikayelerini seçebilir.

2- IAMAI albümünde yer alan ‘Break Free’ adlı şarkı, tamamen yapay zeka tarafından yazılmış ve üretilmiş. önümüzdeki on yıl içinde, geleneksel yollardan şarkı bestelemek ‘eski moda’ olarak kabul edilebilir.

3- MIT Bedava Kurslar kapsamında "Texas Holdem Poker Nasıl Kazanılır?" isimli bir kurs açmış * . Tabi matematik ile.
Kurs kapsamında; "Olasılıklar, Beklentiler, Nash Dengesi, Büyük Sayıların Yasası vb. konular aktarılıyor imiş. ama tabi kasa her zaman kazanır.

4- Estonya, kendi kripto parasını çıkarmaya hazırlanıyormuş. Tıpkı Ethereum gibi Estonya'nın kripto parası da dünyanın herhangi bir yerinde harcanabilecek imiş.

5- Güneş tutulması sırasında Netflix, tutulmayla izleyici yarışına girişmiş. Ancak %10 izleyicisini tutulmaya kaybetmiş.

Takip etmek isteyenler için: https://www.facebook.com/Bilimgonullusu/
Seans bugün biraz "Geçmiş- Gelecek" Kıyaslamasına ayrıldı.
Ayrıca; gün içerisinde de Yapay Zeka' da Turing Testine karşı üretilmiş en önemli argüman olan "Çin Odası" deneyinden bahsedeceğim.

Zamanın gençlerinin çoğunun ekonomik şartların kötü olduğu dönemlerden geldiği gibi bir durum var ortada. O zamanlar sobalı evlerde oturuyorduk, kaloriferli evler lüks diye satılıyordu. herkesin değiştirerek giydiği birkaç tane kıyafeti vardı, yeni kıyafetler bayramdan bayrama alınırdı. Cebimizdeki harçlık miktarı bir tost bir ayran alabilecek kadardı.

Şimdiyse biz aynı gençler, her gün aldığımız yeni giysilerimizle, süslenip, saatlerce hazırlanıp kahve içmeye gidiyoruz. Eğer mümkünse mekana girerken lüks bir arabadan inmek istiyoruz. Kahvemizin fotoğrafını çekip Instagrama atıyoruz, "Aşkoşumla Kahve Keyfi" diye tweet atıyoruz, Swarm' dan mutlak suretle check-in yapıp, (bu arada bu hesaplarımızın hepsi facebook'a bağlı), orada oturduğumuz iki saat boyunca telefonumuza bakıp kalkıyoruz.

https://www.facebook.com/bilimgonullusu/
Şimdi gelelim sabah bahsettiğim konuya. Nedir bu "Çin Odası" Deneyi? Turing Testi'ine karşı üretilen argümanlardan en popüleri Çin Odası deneyidir. John Searle'a aittir.

görsel

Paylaştığım gönderideki görseldeki gibi bir odada olduğunuzu düşünün. Odadaki bir delikten içeriye birileri Çince mesajlar atıyor fakat siz Çince bilmiyorsunuz.. Bilmiyorsunuz ama odanın içinde birtakım Çince fişler ve bunları ingilizce olarak açıklayan bir kullanma kılavuzu var. Bu sayede gelen Çince mesajı çözerek odanın diğer tarafındaki delikten ingilizce bilen adama gönderiyor ve aradaki iletişimi sağlıyorsunuz. Çince bilmeseniz dahi bu işi başarıyorsunuz.

Searle, böyle bir durumda odadaki adamın iletişimi sağlamak için belirli algoritmayı uygulamasının o adamın zeki olduğu anlamına gelmediğini söylüyor. Aslında odadaki adamın tam olarak ne yaptığını bilmediğini savunuyor. Yani yapay zekanın asla bir insan gibi düşünemeyeceğini ispatlamaya çalışıyor Çin Odası deneyi ile.

Turing Testi ile ilgili detaylı bilgi için:

https://www.facebook.com/...e/posts/10155589750592138
1- Uçaklar neden genellikle Beya Renklidir?
- Sıcaklık/ Isı konularında sağladığı avantajlar (Yansıtma vs.)
- Gövde üzerinde var olan "Çizik, çatlak vb." oluşumların kolay fark edilebilmesi.
- Boya maliyetlerinin düşük olması.

2- Dünyanın en büyük alışveriş sitesi Amazon.com Türkiye'ye giriş yaptı. Geçtiğimiz günlerde somut adımını atan Amazon Türkiye'de resmen bir şirket kurdu. Para Dergisi'nin haberine göre, Amazon Turkey Services Yönetim ve Destek Hizmetleri Limited Şirketi unvanlı şirketin merkezi Beşiktaş görünüyor. Şirketin hakim ortağı ise Lüksemburg merkezli Amazon Europe Core Sari. Yani Amazon Turkey, Avrupa'ya bağlı olarak hizmet verecek imiş.

3- Yapay zekanın öncülerinden Alan Turing'in kişisel yazışmaları erişime açılmış: Link:
https://archiveshub.jisc....70-33c5-bd03-df331fb06146

4- Ferrero Fındık Türkiye GM Stefano Gagliasso, "Araştırdık ama maalesef Türkiye'de tek bir fındık uzmanı ziraat mühendisi bulamadık"...
Bugün dünya ölçeğinde pazarlanan gıdaların bir yaklaşıma göre yüzde 7’si, başka bir görüşe göre ise yüzde 10’u hileli.

Dünya Tüketici Örgütü'ne göre ise bu yolla ortaya çıkan ekonomik kayıp tahminlere göre 50 milyar doları aşıyor.

Dünya genelinde taklit ve tağşişin en yaygın olduğu gıdaların başında zeytinyağı, süt ve süt ürünleri, bal, meyve suyu ve safran geliyor.
Bugün biraz "Türkiye' de Neden Uçak Gemisi Yapılmıyor?" "Uçak Gemisi Neden imkansız?" veya "CVN tipi gerekli mi?" gibi sorulara yanıt aramaya vakit ayıralım!

Ulusal güç, askeri, ekonomik, kültürel, siyasi gücün bileşimidir. Tek başına askeri güç bir anlam ifade etmez: Sonuç alıcı olamaz, alsa bile o sonucu koruyup geliştiremez.

Gücü bir bölgeye- noktaya aktarmak veya güç projeksiyonunu sağlamak, sadece askeri vasıtaların menzil, büyüklük vb performansları ile sağlanabilecek bir kabiliyet değildir. Askerinizin- Diplomatınızın ya da işadamınızın operasyonunu kesintisiz, sorunsuz şekilde yürütmesini sağlayabileceği en uzak mesafe, ulusal gücünüzün sınırıdır.
1995 Bosna harekatına Türkiye, hava kuvvetleri ile katılmıştı. Türk Hava Kuvvetleri' nin hassas güdümlü silah sistemleri ile donatılmış ve bel kemiğini oluşturan uçağı olan F-16'lar bu harekatta yer hedeflerini bombalamışlardı.Türkiye'den kalkan bir F-16'nın, harp yükü ile Bosna' ya gidip görev yapıp geri gelmesi mümkün değil. o dönem Türk Hava Kuvvetleri'nin elinde tanker uçaklar da bulunmuyordu, daha doğrusu yeni hizmete girmeye başlamışlardı. Bosna ve daha geniş olarak Balkanlar'ın da Türkiye'nin ulusal çıkarları açısından yakın çevre; tarihi, siyasi ve ekonomik olarak büyük önem taşıyan bir coğrafya olması nedeniyle kriz vb durumlara müdahale kabiliyeti göz önüne serilmiş oldu.
Türkiye'de uçak gemisi ile ilgili ilk fikri tartışmalar o dönemde başlamıştır.

ABD, Rusya, ingiltere, Fransa, Çin gibi ülkelerin kullandıkları uçak gemileri, kelimenin gerçek anlamıyla uçak gemisidir: Farklı yöntemlerle iniş kalkış yapan uçaklar ve helikopterler taşırlar.Boyut olarak en büyükleri ABD' ninkiler. Her bir tanesi birkaç milyar dolara mal oluyor ve bu gemiler asla tek başlarına görev yapmıyorlar: birkaç destroyer, ikmal gemisi ve denizaltıdan oluşan bir grupla beraber geziyorlar. böyle bir kabiliyeti sadece "satın almak" bile onlarca milyar dolara mal oluyor. öte yandan bunları kullanacak, bakımını yapacak binlerce personelin yetiştirilmesi ve tabi ki bu görev grubunun işletme ve bakım masrafları. hiç bir ülkenin kolay kolay altından kalkabileceği bir şey değil.
Çin mesela, meşhur "Varyag" hurdasını satın aldı, iyice elden geçirdi ve "Liaoning" adı ile tekrar hizmete soktu. Bu gemi uzun süredir eğitim amaçlı kullanılıyor. Çin bir yandan da uçak gemisi operasyonlarına yönelik olarak çok büyük kıyı tesisleri kurdu. Kaç yıldır tecrübe havuzu oluşturmaya çalışıyor. Bir diğer yandan kendi tasarladığı uçak gemisini inşa etmekte.

Bu tür gemileri yapmak, kullanmak, bakım - tutumlarını sağlamak 1. Lig donanmalarının, okyanuslarla cebelleşen ülkelerin işidir.

Türkiye gibi ülkelerin donanmaları bir alt ligdedir. 2. Lig diyelim. 2.i Lig donanmalarına "blue water navy" de denebilir, yani açık denizlerde uzun süre bağımsız olarak görev yapabilecek donanmalar. Onları "brown water navy", yani kıyı sularında görev yapabilen donanmalar takip eder.

Hatta Türkiye' nin "Barbaros Deniz Türk Görev Gücü" ile büyük deneyimler elde ettiği söylenebilir ki hala değerli tecrübeler edinilmeye devam etmektedir.

Bosna tecrübesinden sonra ekonomi, akıl ve mantığın da altını çizdiği gibi, yukarıda bahsettiğim tipte klasik manada uçak gemilerini inşa etmenin, satın almanın, satın alınsa bile kullanabilmenin imkansız olduğu görüldü.
Türkiye ise, belli bir plan dahilinde iki gemi için bir yol haritası çizdi kendine: önce daha mütevazi bir doklu çıkarma gemisi, daha uzun vadede ise dikey iniş kalkış yapabilen uçak da taşıyabilen bir çıkarma gemisi.

ilki, başlangıçta oldukça mütevazi bir gemiydi. bu gemi ile tecrübe kazanılacaktı. Bu güzel bir plandı, Zira Türk donanması bugüne kadar herhangi bir gemiye aynı anda iki tane helikopter indirip kaldırmamıştı. Savaş gemilerinin helikopter pisti ve hangarı var ancak bırakın birden fazla hava aracının operasyonunu planlayıp yönetmeyi, bir tabur büyüklüğünde askeri, tüm teçhizat, araç, ikmal ve iaşesi ile bir iki hafta denizde gezdirebilecek bir felsefi, zihnî, lojistik, stratejik kültür ve tecrübeye sahip değildik. Bu nedenle bu ilk çıkarma gemisi projesi bir nevi ara aşama olarak kurgulandı.

işte o ilk gemi için belirlenen ihtiyaçlar, istekler zaman içinde arttı, arttı, TCG ANADOLU' ya dönüştü. 25 bin tonluk bu gemi, ispanyol Navantia tarafından tasarlanmış, benzerleri ispanya ve Avustralya donanmaları için inşa edilmiş bir gemi. Türkiye' de lisans altında inşa ediliyor.

ilk başta ihalede istenen gemi, arkasında uzatılmış bir helikopter pistinde aynı anda iki helikopter taşıyabilecek, hangarında dört tanesini depolayabilecek bir LPD idi; yani doklu çıkarma gemisi (LANDING PLATFORM DOCK". Süreç içinde bu gemi, kısa kalkış - dikey iniş yapabilen uçak taşıyabilen, bir tabur askeri tüm araçları ile barındırabilen bir mini uçak gemisine dönüştü. Bu tür gemilere literatürde LHD (LANDING HELICOPTER DOCK) deniyor. Bu arada abd'nin kullandığı tipteki klasik uçak gemileri de cvn olarak sınıflandırılır (Carrier Vessel, Nuclear)

Anadolu'nun basında ve kamuoyunda sıklıkla uçak gemisi diye adlandırılması biraz da görünümünden: Düz uçuş güvertesi var, uçak taşıyabiliyor. Bunlara uçak gemisi demek çok doğru değil teknik olarak ama süper yanlış da değil.
Daha uzun vadede planlanan ikinci gemi için henüz somut bir şey yok. Bir olasılık, TCG Anadolu' nun aynısından olması. Bir diğer olasılık daha büyük bir türevi olması. Anadolu, proje sürecinde nasıl "büyüdüyse", bu gemi de öyle büyüyebilir.
Klasik manada uçak gemisi (CV, CVN) Türkiye ölçeğindeki bir ülke için imkansızdır. Ancak, daha küçük boyutlardaki uçak gemileri ya da LHD, LHA tipindeki gemiler mantıklıdır.

Zaten bu gemilerin kullanımı- personel tedariği ve yetiştirmesi vb. gibi faaliyetler için kısa olmayan vadede uğraşacağız.
Günlük Bilgi Seansı;

1- Rusya bu yıl Karadeniz kıyılarından Sibirya' ya kadar buğday- arpa ekip rekor kırdı. En önemli müşteri Endonezya.

2- Hollandalı bir enerji şirketi, 1970’ lerin başından beri türünde ilk olan, nükleer bölünmeden güç üretmede erimiş toryum tuzları kullanımının test edildiği bir dizi deneye girişmişti fakat duraksayan deneyler yeniden hız kazanmış.. Şimdilik henüz erken, fakat uranyuma bir alternatif olarak toryumu kullanmak, silah haline getirmenin daha zor olduğu, nispeten Uranyuma göre daha güvenli ve daha az zararlı bir kaynak alternatifi olabilir. Yenilenebilir var iken gerek var mı? Bu da önemli bir soru tabi.

3- ‘Yapay zekanın gün gelip örneğin bir terapistin yerini doldurup dolduramayacağı’ sorusuna yanıt olarak; Evet. Belki 40, belki 60 yıl sonra ama eninde sonunda yapay zeka bu tarz meslekleri de icra edebilir durumda olacak. insan beyni daha çok keşfedildikçe, Yapay zeka' da o oranda gelişme gösterecek.

4- Mercedes Benz Frankfurt otomobil fuarında elektrikli ve otonom yeni Smart modeli, "Smart Vision EQ Fortwo"yu tanıtmaya hazırlanıyor. Araç, kullanımda olmadığında otonom olarak kendine bir şarj istasyonu bulup şarj olacak.Araç dışında yer alan panellerle dolu ya da boş olduğunu bildirecek. Paneller aracılığıyla sizinle iletişim kuracak. Direksiyon ya da pedal bulunmayan 5. seviye, full otonom bir araç konsepti.
Bayramlık Bilgi Seansı;

1- Burger King, Rusya’da kripto para oyununa dahil oluyor. Şirketin kendi adına ürettiği kripto paraların adı Whoppercoin olacak. New York Magazine’in Rus kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Burger King’in Rusya kolu kendi kripto paralarını kullanıma soktu.

2- Her gün daha da karmaşık hale gelen siber saldırılara çözüm olarak Çin, dünyanın ilk kuantum ağını kullanıma sokuyor. Jinan Projesi adı verilen ve hacklenmesi mümkün olmayan bilgisayar ağı, kuantum teknolojileri için bir dönüm noktası niteliğinde.

3- Son yapılan bir araştırmaya göre uçaklarda birinci sınıf koltuklar, ekonomi sınıfında oturan yolcularda öfke nöbetleri ve saldırgan davranışlarda artışlara yol açıyor.yeryüzünden binlerce metre yükseklikte patlak veren bu öfke nöbetlerinin bir nedeni var ve bu neden koltukların giderek küçülmesi ya da uçak içindeki alanın daralmasından çok, birinci sınıf bölümünün varlığından kaynaklanıyor. Araştırmacılar, uçağa binen yolcuların yerlerine oturmadan önce içinden geçtikleri bu bölümün söz konusu öfke nöbetlerinin yaşanmasında önemli bir payı olduğuna inanıyor.

4- Avrupa'da kişi başına nişasta bazlı şeker tüketimi 1-1.5 kilo. Türkiye'de ise 6 kilo civarında imiş. Sonra neden "Obez" oluyoruz....
Carl Sagan'in Kuşkucu Düşünce sistemini açıklamak için anlattığı güzel ve bir o kadar düşündürücü "Ejderha" hikayesi.

Garajımda ağzından ateş püskürten bir ejderha var diyorum. Heyecanla "göster" diyorsunuz. Garajıma götürüyorum ve "Bak orada" diyorum. siz hiç bir şey göremiyorsunuz, "E hani nerede?" diyorsunuz. "Ah, söylemeyi unuttum, bu ejderha görünmez" diyorum. "Tamam o zaman" diyorsunuz, "Yere biraz un serpelim, bari ayak izlerini görürüz." serpiyoruz unu yere ve bekliyoruz, hiç bir şey olmuyor. "Tabii ki ayak izlerini göremeyiz" diyorum, "çünkü bu ejderha uçuyor." Siz gaza geliyorsunuz, elinize bir sprey boya alıp ortalığa püskürtmeye başlıyorsunuz, ejderhanın orada olup olmadığını anlamak için. Boya duvarlardan başka hiç bir şeyi boyamıyor. "Sprey boya tabii ki işe yaramaz" diyorum, "Çünkü bu ejderha Casper gibi bir şey, cisimler onun içinden geçer." siz koşup bir kızılötesi kamera getiriyorsunuz, o da hiç bir şey göstermiyor. "Tabii ki göstermez" diyorum ben, "Bu ejderha ısı yaymıyor ki."

Denediğiniz hiç bir test ejderhanın varlığını ortaya çıkarmıyor, ama ben hepsine bir açıklama getiriyorum. Şimdi bu ejderha var midir yok mudur? Ne yokluğu ne de varlığı direk olarak ispatlanmış değildir, ama var olması için hiç bir sebep (var olduğuna dair bir işaret ya da kanıt) olmadığı için yok demek çok daha akla yakindir. Evet, garajımda (ya da ayni mantıkla hemen yanı başımda, tuvaletimde, mutfağımda, Empire State'in tepesinde vs ...) anlatılan özelliklere sahip bir ejderha olabilir, ama önemli soru: neden olsun ki?

Bilimin, laboratuvardaki deney tüpünden ibaret bir şey olmadığını, bir bakış açısı olduğunu görmek lazım. Bilime bağnazca "inanmaya" gerek yoktur. Kaldı ki bilim inanılacak bir şey de değildir, o içinden dünyaya baktığınız bir çerçevedir. ama öyle bir çerçeve ki, kendini de soruşturmadan geri durmaz, gerekirse o çerçeve kökten bile değiştirilir.
Bugün gelişme çok.. Bir Günlük Bilgi Seansı nı hak etti..

1- OECD üyesi ülkelerden kendi uzay ajansı olmayan son 2 ülkeden biri (diğeri izlanda) olarak gösterilen Avustralya da kendi uzay ajansını kurma kararı aldı. Niye OECD ülkesi Türkiye bu listede yok, belli değil. Olasıdır ki, 24 Şubat 2017’de Hükümetçe TBMM başkanlığına sunulan (fakat henüz yasalaşmayan) Türkiye Uzay Ajansı kurulması tasarısı nedeni ile Ülkemiz, Uzay Ajansına sahip ülkelerden bir olarak düşünülmüş olmalıdır.

2- Stanford Üniversitesi’nde araştırmacılar 139 ülkeyi dikkate alarak, dünyanın 2050 yılında yüzde yüz yenilenebilir enerji kaynaklarıyla idare edebileceği kanaatine varmış. Böyle bir radikal dönüşüm sonucu kaybedilecek iş yeri sayısı 27,7 milyon, ama kazanılacak iş yeri sayısı ise 52 milyon imiş.

3- ABD’de En Az 456.000 Kalp Pili, Bilgisayar Korsanlarına Karşı Savunmasız Durumda imiş.

4- 3B yazıcı ile kartona basılan origami robotlar kendi kendine katlanarak hareket ediyor. MIT ve Harvard Üniversitesi’nin iki ayrı koldan tasarladığı transformer robotlar, 3B yazıcıda 20 dolara basılıyor. Pil takıldıktan sonra çiçek gibi açarak şekil alan robotlar hemen çevrede dolaşmaya başlıyor. I am Optimus Prime *

5- Japonya'da Finansal Hizmetler Ajansı, 11 Bitcoin borsasına faaliyet izni vermiş.

6- Türkiye'nin enerji ithalatı ağustos ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 36,8 artarak, 3 milyar 254 milyon 930 bin dolar oldu!
1- Vasıfsız iş Gücü Miktarı Sıralamasında Türkiye, Çin' den sonra 2. Sırada! (Kaynak, OECD)

2- 2017 yılında şu ana kadar sadece Çin 250.000 robot üretti. Çünkü artık insan gücü maliyetli gelmeye başladı.

3- Mckinsey raporuna göre; Türkiye iş gücünün %50.6 sını Otomasyon Çağına kaptırabilir.

4-Bir insanı düşünün! "Yaptığı işi gerçekten sevdikleri için mi yoksa maaş için mi yapıyorlar?" Emeğe maaş tercihi daha fazla ise "O işi Bir Yapay Zeka Üstlenebilir". Aslında gelinen nokta şu "Yaptığınız Her iş Devir Alınabilir"..
işte burada ortaya "Evrensel Maaş" denen Vatandaşlık Maaşı çıkıyor. Bu maaş, Yapay zeka ve otomasyon sonucu ortaya çıkan düşük maliyetli ürünleri almak için ihtiyaç duyulan maaş bu.

5- isveç vatandaşlık maaşını ilk denediğinde "Olmaz öyle şey herkes yatar" tarzı yaklaşımlar olmuş fakat ilerleyen dönemde "Girişimcilik Miktarının" trend üstü arttığı görülmüş. Yapılan araştırma şunu göstermiş. Artık insanlar maaş kaygısı yaşamadığı için kendilerini mutlu hissedebilecekleri işlere yönelmeye başlamışlar.
Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre;

Erkeklerden kendilerine gösterilen farklı kadın yüzü fotoğraflarını "Çekicilik" bakımından değerlendirmeleri isteniyor. (Fotoğraflar 20×25 boyutunda ve kadınlar ya kameraya düz dönük ya da şimdiki instagram fotoları gibi nedendir bilinmez hafif yana yatıktı).

Erkeklerin farkında olmadığı gerçek ise "Kadınların bazılarının gozbebeklerinin büyümüş olduğu bazılarını ise normal olduğu idi"...

Sonuç olarak katılımcı erkekler bariz bir şekilde Göz bebeği büyümüş olan kadınları seçmişti. içlerinden oysa 1 tane bile "Bu kadını diğerlerinden 2 mm daha büyük göz bebeklerine sahip diye seçtim" Diyen çıkmamışti.

Beynin evrimine kodlanmış olan "Cinsel Hazırlık ve heyecan yaratma hissi" içerisinde olan "Göz Bebeklerinin Büyümesi" katılımcı erkeklerin bilmediği ama beyinlerinin bildiği bir şeydi