bugün

bir kez alıştıktan sonra bağımlılık yapan durum.
tuhaf olan ise günde 2 saat iş yerine uğrasanız sorun çıkmayacak bir işe sahipsinizdir.
organizasyon ve kongre tarzı yerlerde part time eleman olarak çalışıyorsanız gayet normaldir. (tabi ki değildir. ama demek istediğim o iş böyle. böyleyken böyle yani)
1850 li yıllarda, avrupada çok sıradan olan durum.
karşılığında asgari ücret alınıyorsa tadından yenmez. yeter ki sigorta yatsın değil mi?
ağır işçi olduğunu gösteren durumdur. acımasızlıktır. üç kuruş paraya çalışır bu tür emek insanları. içler acısı durum.
hiçbir zaman yetişmeyen projeyi "bir ihtimal yetişir" diye çırpınan kişinin boşa gayret göstergesidir.
aslında devlet memurusunuzdur. 8 saat çalıştığınız varsayılmaktadır. bununla birlikte gelme-gitme saatleriniz rahattır. bunu fırsat bilen diğer iş arkadaşlarınız 4 saat çalışıp evlerinin yolunu tutmaktadır. dolayısıyla onların çalışması gereken 4 saatte size yüklenmiştir. çünkü çalışma saatleriniz içinde bitiremeyeceğiniz işler vardır üzerinizde. bu durumdan şikayet ettiğinizde ise cevap "kendin istiyosun" olacaktır.
lakin birilerinin de bu ülkede çalışması gerekmektedir.

NOT:bir an kendimi dünyayı kurtarıyormuş gibi hissettim ama çabucak geçti.