bugün

Sıradan yurttaşlar vuku bulan siyasal olayların gerçek mahiyetine ilişkin bilgileri edinemezler. Çevreden aldıkları bilgileri belirli bir eğitim süzgecinden veya eleştirel bir analizden geçirmeden doğrudan alırlar. Bu noktada yurttaşlar düşünce ve kanılarını eksik bir değerlendirme sonucu oluşturmuş olurlar. Bunun sonucu olarak da oluşan kamuoyu "gerçek, hakiki" değildir. Sığ olarak ifade edilebilecek, "basmakalıp" imgelerle oluşan, dolayısıyla "görümsü kamuoyu"dur. Daha net bir ifadeyle oluşan kamuyonun gerçekliği yoktur, oluşan kamuoyu "hayalet kamuoyu", hatta "sahte kamuoyu"dur.

(bkz: walter lippmann)