bugün

açıklanamayan bir şekilde duyguları iki, hatta üç beş katına çıkaran muhteşem eser.
mesela huzurluyken dinlerseniz x5 falan huzurlu oluyorsunuz.
üzgünken dinlerseniz iyice dibe çöküyorsunuz.
mutluyken dinlerseniz daha da bir mutlu oluyorsunuz.
garip bi'şey.
Erik satie nin en bilinen eseridir, 3 gymnopedie var aslında. Ama 1.sini mutlaka duymuşsunuzdur. Hüzünlü bir eserdir. Solo piyano için yazılmıştır, çook ağır çalınır.
aslında 3lü olan gymnopedies 'in ilki. klasik müzik denip geçilirse çok büyük haksızlık olur.

tamamı için: http://www.youtube.com/watch?v=q7DBoiyBoJ8

tarifsiz bir duygular karmaşası, ama zemin zemin etkiliyor sanki insanı. zamanda yolculuk gibi bir şey.
birkaç dakikalık bir ninni..

ondan öte huzur hissi.
ondan öte, ruhun bir yerlerde gidip gidip, sonra tekrar gelmesidir.

soluk mavilikten,buz mavisine, oradan toz mavisine, ardından masmavi bir gökyüzüne ulaşan tüysü bulutlar gibidir bu şarkı.

tarifsizlik gibi bir şeydir.

(bkz: erik satie)
gymnopedie no.3 'ü debussyden de dinlemek lazım.
hazırsa ruhunuz; huzurdur.
(bkz: gymnopedie no 2)
(bkz: gymnopedie no 3)
erik satie' nin aslında filmlerden, reklamlardan bilinen eserleridir gymnopedie üçlemeleri. huzuru çağrıştırdığı da söylenir ancak hazırsa ruhunuz dememin de bir sebebi var; çünkü düşüşteki huzuru anımsatır bana, rüzgarın hissizlik yaratan ve artık sona geldiğini fısldayan huzurunu.